22 Ağustos‘ta devreye alınacak internet filtrelemesi ile ilgili süren tartışmalar neticesinde BTK bugün bir basın toplantısı düzenledi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer ve *******ünikasyon İletişim Başkanlığı İnternet Dairesi Başkanı Osman Nihat Şen’in katıldığı toplantıda merak edilen(!) sorular cevaplandı.DHA ve BTK‘nın açıklamalarına göre Acarer, genel olarak standart filtrenin bugünkü kullanımımıza denk bir erişim sunacağını, önceki filtreleme sisteminin yetersiz kalması nedeniyle yeni sisteme geçileceğini dile getirmiş.
Toplantıda verilen cevapları aşağıda paylaşıyoruz ama halen açıkta kalan ve gidip gelen açıklamalar arasında kaygı uyandıran durumlar var. BTK’nın kelime tabanlı filtreleme yapabilecek yeni teknik donanımlar aldığını duymuş olmamız böyle bir sistemin uygulamada doğuracağı muhtemel kötü sonuçları akıllara getiriyor.
BTK, İnternet Servis Sağlayıcılar ile iletişim kurduğunu söylüyor ancak bu görüşmelerde yaptırımların ne kadar tartışıldığını bilmiyoruz. O nedenle BTK ve TİB’in biraz da sektörel anlamda konuyu ele almasını ve en azından deneyimli isimlerle masaya oturmasını bekliyoruz. Yoksa bugün 40 milyon kişiyi etkileyebilecek bir sorun yarın 60 milyondan fazla potansiyel mobil internet kullanıcısı için de söz konusu olacak.
DHA’nın toplantıdan yansıttığı açıklamaları aşağıda bulabilirsiniz. BTK‘nın açıklamaları da kendi sitesinde yer alıyor.
[SIZE=3]Tayfun Acarer’den sansür açıklaması[/SIZE]
“Erişime engellenen sitelerin yüzde 40′ı çocuk ****osu ile ilgili”
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, kurumun merkez binasında, İnternet Daire Başkanı Osman Nihat Şen ile birlikte, güvenli internet kullanımı konusunda yapılan düzenlemeler hakkında basın toplantısı düzenledi.
Acarer konuşmasında, erişime engellenen sitelerin yüzde 40′ının çocuk ****osu ile ilgili olduğunu ve bunların yurt dışı kaynaklı siteler olduğunu belirtti. Yeni sistemde seçenekler olarak sunulacak çocuk, aile ve yurtiçi profilleri arasında ne fark olduğunun sorulması üzerine Acarer, “Çocuk profili kısıtlı, aile ondan daha geniş, yurtiçi ise en genişi. Yurt içi ile aile arasındaki fark ise; şu anda erişimi engellenmiş olan sitelerin neredeyse tamamı yurtdışı kaynaklı. Türkiye’de çocuk ****osu içerikli site hiç üretilmedi. Ancak erişimi engellenen sitelerin yüzde 40’ından fazlası çocuk ****osu ile ilgili. Yani bizim sitelerimiz çok daha güvenli. Yurt içi profili de buradan kaynaklandı” diye konuştu.
“GÜVENLİ İNTERNET PROFİLİ, MEVCUT YAPIYA GETİRİLEN BİR İLAVEDİR”
Güvenli internet profili ile ilgili konunun Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun aldığı bir karar olduğunu belirten Acarer, “Güvenli internet kullanımı ile ilgili husus, yeni bir konu değildir. 22 Şubat’ta yapılan bir düzenleme ile ilgilidir. Mevcut yapıya getirilen bir ilavedir. Şu an ki internet profilini, ‘standart profil’ diye tanımlarsak, ona ilave olarak bunu geliştirdik” dedi.
Acarer konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Güvenli internet kullanımı ile ilgili husus, yeni bir konu değildir. 22 Şubat’ta yapılan bir düzenleme ile ilgilidir. Mevcut yapıya getirilen bir ilavedir. Şu an ki internet profilini, ‘standart profil’ diye tanımlarsak, ona ilave olarak bunu geliştirdik. Uzun zamandır, değişik kullanıcılardan gelen talepler nedeniyle güvenli internet profili teşkil etme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. 2010’un ikinci yarısından itibaren, internet servis sağlayıcıları ile yapılan görüşmelerden böyle bir ilave profil ihtiyacı ortaya konulmuştur. İsteyen kullanıcı, ‘güvenli internet profiline geçer, istemeyen şu anki durumunda devam eder. Geçmek isteyen, servis sağlayıcıya telefon ya da mesajla müracaat edecek. Servis sağlayıcı, kendisine bir şifre verecek. Çocuk profili, aile profili ve yurtiçi profillerden birini seçecek. Hiçbiri işaretlenmediyse, otomatik olarak aile profili seçilmiş olacak. Bir abone, bunlardan birini seçip güvenli internet profiline geçtiyse bile, kendisine ait şifre ile standart pakete tekrar dönebilir”
Acarer, yasaklı sitelere girenlere cezai işlem uygulanması gibi bir durumun söz konusu olmadığını da belirtti.
“FİLTRELEMEYE GÖRE DAHA GÜVENLİ”
Bir gazetecinin, filtreleme kullanılırken neden bu sisteme geçildiğini sorması üzerine İnternet Daire Başkanı Osman Nihat Şen, filtreleme işleminin çok iyi çalışmadığını belirterek, “Avustralya Hükümeti 2006 ile 2008 yılları arasında, ebeveynlere filtreleme yazılımı için 110 milyon Avustralya doları harcadı. İki senenin sonunda, bu sistemde sorun olduğuna ve altyapıyı değiştirmeye karar verdiler” dedi. Şen, Avustralya ve pek çok ülkenin, Türkiye’nin şu anda kullanmaya başlayacağı sistemi kullandığını belirtti.
“PAKETLERİN ÜCRETİNİ, İNTERNET SAĞLAYICILARI BELİRLEYECEK”
Paketler arasında fiyat farkı olup olmayacağı ile ilgili soru karşısında ise Acarer, “Bu artık internet sağlayıcılarına kalmış bir durum. Rekabet içinde fiyat farklılıkları olabilir . Burada önemli olan, gündüz aile paketi kullanıp gece standart pakete geçiliyorsa, ücret farklılığının nasıl hesaplanacağı. Bu ciddi bir sorun. Servis sağlayıcılara müdahil olmuyoruz” dedi.
“EKŞİ SÖZLÜK İÇİN ENGELLEME YOK”
Ekşi Sözlük’ün engellenmesi ile ilgili, İnternet Daire Başkanı Osman Nihat Şen şunları söyledi:
“Bize gelen şikayetleri, değerlendirilmek üzere sürekli yer sağlayıcılara gönderiyoruz. Onlar da incelemeler yapıyorlar. Biz de yapıyoruz. Ekşi Sözlük’ün gönderildiği gün 21 Nisan’dı. Biz otomatik gönderdik. Sadece o değil, 10 civarında farklı site var. İki saat sonra, bizim incelememiz bitince, ‘Bu gönderdiğimizi yok sayın’ diye geri döndük. Bu güne kadar binlerce defa yaptığımız işlem. Bu zamana kadar Ekşi Sözlük’le ilgili çok mail attık ama engelleme yok”
Esra Akyürek – ANKARA / DHA