Teşekkürler Güllüoğlu

Biraz önce gelen mailde Karaköy Güllüoğlu’na teşekkür etmemek olmaz. Mail aynen aşağıdaki gibidir.

Mert, bu yorucu haftanın sonunda sana çok güzel ve umut verici bir haberim var.

Güllüoğlu markasının yaratıcısı Nadir Güllü’nün kurduğu Karaköy Güllüoğlu, ülkemize gıda amaçlı 29 GDO’nun girmesi için başvuruda bulunan TGDF ile ilişkisini kesme kararı aldı. GDO başvurularına ilişkin ilk gerçek tepkiyi gösteren Karaköy Güllüoğlu’nu tebrik ediyoruz.

Lütfen Karaköy Güllüoğlu Facebook sayfasını ziyaret ederek, bu davranışlarından dolayı onları hep beraber tebrik edelim. Aşağıdakine benzer bir yorum kullanabilirsin:

GDO’lar konusundaki hassasiyetiniz, tüketici sağlığını ön planda tuttuğunuz ve TGDF üyeliğinizi sonlandırdığınız için tebrikler, teşekkürler.

Karaköy Güllüoğlu, TGDF’nin bir bileşeni olan Şekerli Mamül Sanayicileri Derneği’ne (Şemad) yaptığı üyeliklerinin düşürülmesi başvurusunda aşağıdaki noktaların altını çizdi.

- İki asırlık tarihi firma olarak bizim için en başta tüketici sağlığı ön plandadır.
- Tüketici sağlığını hiçe sayan hiçbir kurum ile işbirliği yapmak saygın kimliğimize yakışmaz.
- Ürünlerimiz hiçbir şekilde GDO içermemektedir. Aksine piyasada glikoz şurubunu önlemek için yıllarca emek verip ARGE’sini yaptığımız İnvert şeker kullanmaktayız.
- Dernek olmanın ana prensiplerinden birisi de kamu yararına işler yapmaktır. Gördüğümüz kadarıyla Şemad Derneği bu durumda ticari düşünmektedir. Dernek ilkesinden sapmıştır.

İki asırlık tarihi boyunca tüketici sağlığını ön planda tuttuğunu söyleyen firma, ürünlerinde hiçbir zaman GDO’lu ürün kullanılmadığını, bundan sonra da kullanılmayacağını duyurdu.

Bugüne kadar GDO mücadelesinde yaptıklarından dolayı hem sana, hem de bu örnek davranışı gerçekleştiren Güllüoğlu’na sonsuz teşekkürler.

Umuyoruz Karaköy Güllüoğlu’nun bu örnek davranışı, diğer markalara da ilham verir.

Ben şu an için Kararında yapılan GDO ya kesinlikle Karşı değilim.. Bitkilerde kalıntı bırakan ilaçlar kullanmak yerine gdo farklı bir alternatif olabilir.

Ama GDO'da sanki ilaç gibi şeyler kullanmıyorlar mı? Sonuçta genetiği değiştirilmiş ürünler bunlar. Neyle değiştiriyorlar genetiğini suyla mı? Keşke sadece ilaç kullansalar da bu GDO'ya bulaşmasalar. Bir şekilde o ilacın etkisi bir çok yolla en aza indirilebilir. Ne kadar tam bitirilemese de. Fakat GDO'yu yıkasanda kaynatsan da sirkede sürsen yine aynı yine aynı. GDO ilaçtan daha tehlikeli.

Hem sadece bitkilerde değil bitkilerden diğer hayvanlara bu GDO bulaşacak ve tavuk yerken gdo mısır yerken gdo ekmekte gdo ee sonuç hastalık salgın Genetik bozukluğu ne anladım ben bu işten.

En iyisi ne biliyor musun? Gideceksin köye kuracaksın çiftlik gibi bir yer. Her şeyini doğal yetiştireceksin. Ekmeğini kendin yapacaksın. Evinde son sürat internetinle bir de bilgisayarın olacak. Hem kafa dinleyeceksin, hem doğal besleneceksin hemde eğleneceksin. :)

Ek Olarak: He birde üç-beş kafa dengi arkadaşın olacak.

Aynen öyle yapacaksın en güzeli o zaten doğal hayat. ;)

Doğal hayat kurma hayallerı bir çok insanda vardır.Katılıyorum çok güzel olurdu gerçekten.Ancak klasik bir laf olacak ama dünya nüfusu giderek artmakta ve gıda ihtiyacı artmaktadır.Bu kadar nüfusu beslemek için var olan bitkilerden maksimum verimi almak vereklidir.Bunun içinde hastalık ve zararlılara karşı bir takım önlemler alınmasının yanında bitkinin genetik olarak verim potansıyelinin artırılması gereklidir.Örnek olarak Mısırın bir zararlısına karşılık tarım ilacı kullanılabilir ama bu ilaç bitkide kalıcı kalıntılar bırakır ne kadar yıkasanızda geçmez.Dolayısı ile insan bunu bünyesine alır.Ancak Bu zararlıya karşı bir bakteri geni mısıra kazandırıldığında mısır o bakterinin salgıladığı salgıyı salgılayarak o zararlıyı kendinden uzak tutabilir.

Bence Türkiye 'de G.D.O dan para kazanan büyük iş adamlarımız olmadığından bu kadar karşı çıkılıyor.Her işte olduğu gibi buda siyasi bir oyun.Eğer İş adamlarımız kazansaydı bu işten bakın görün neler oluyordu...

(Kişisel fikrim budur,Kesinlikle tartışmak için yazmadım..)