Bakın size başka 10 dakika önce yaşanmış güzel bir anektod sunayım.

Şimdi bulunduğum yer kerbela desek yeridir. Santrala olan uzaklığım 400 metreden fazla, 550 metre civarı. Elbette bu durumda santrale gelen fiberden 3 Mbit'ten fazla hız beklemek, ölüden .... istemek olur. Ama bir gündür internetim hani dial-up bağlantıdan halliceydi. Bir sat önce bu durum canıma tak edince 4440375 TTNe (bilerek TTne yazıyorum) müşteri hizmetlerini aradım.

Daha önce hattıma ping atıldığı için biliyorum. Bu sorunu yoğunlukla böyle çözebiliyorlar. Neyse; çıkan bayana durumu anlattım ve sorunumu ilettim. Elbette dedi ve sorun olmadan hat değerlerime baktı. Şimdi nasıl dedi. Sorun yine aynı hatta ben sizin hız testi sayfanızı sevmiyorum, hizinitestet sitesinden bakayım dedim. Ardından baktığımda ping süresinin 130'larda olduğunu söyledim. Keşke söylemez olaydım. Bayan bana "biz ping işine bakmıyoruz" dedi. Bakın bayan dedim sizin benim modemime yaptığınız zaten ping atmaktır dedim. Ama kadın ping olayına bakmıyoruz sözünü en az 20 defa söyledi. Konuşmama fırsat bile vermedi.

Bu esnada arka planda bir konuşma duydum, sessizlikte, konuşma şu;

- Ya 90 dakikadır sizinle konuşuyorum, bir sevgilim demediğiniz kaldı. Tam 90 dakika oldu yaaaa.
- İnan kapatmak zorundayım.

Elbette bu süre içerisinde diğer benimle konuşan bayan da sessizdi zaten, daha sessiz oldu. Arkadan gelen konuşmayı söyledim. Sustu, bu defa siz ping ile ilgili benden fazla konuştunuz dedi. Tabi dumur.

Ben teşekkür ederek pingin ne olduğunu öğrenmesi gerektiğini belirterek vedalaşmanın ardından konuşmayı bitirdim. Ama hala aklımda o dumur kelimeler var. Yani söylenecek söz yok diyorum.