ozdenfurkan adlı üyeden alıntı

Belki biraz milliyetçi duygular içinde yazıyor olabilirim ama askerlik tarihimizden beri sosyolojik bir algı oldu milletimiz için. Peygamber ocağı denildi. Çoğu ailede görüldüğü gibi de bir erkeğin tam olgunluğa erişebilmesi için peygamber ocağı dediğimiz askerlik kurumuna gitmesi gerekir. Eski kafalılık mı dersiniz ne derseniz diyin ben bu düşüncelere yüzde yüzümle katılıyorum.

Askere giden abilerimiz bilirler ve anlatırlarki "askeriye mantığın bittiği yerdir" & "askerlik izmarit toplamaktır".

-Eeee abi pişmanmısın, keşke gitmeseydim diyormusun?
+Hayır kardesim her erkeğin görmesi yaşaması gereken bir şey.

Gerçek budurki (istisnalar dısında) askerliğini yaptıktan sonra gördüğünüz o adam kesinlikle olgunlaşmıştır.
Bu düşünceleri kişisel gelişim için söyledim. Birde bunun devlet ayağı var.

Bence askerlik vatan sevdasıyla yapılacak bir görevdir. Avrupadaki gibi askerliğin meslek haline gelmesini isteyenlerde var. Ki bu devlet kurulurken ne Atatürk ne de vatandaş askerliği meslek olarak (para olarak) görmedi. Ruh vardı vatan sevdası vardı. Bugün askerlik mesleğe dönüştürüldüğünde profesyonellik belki artacaktır. Bence başarı da düşecektir.

Başka bir taraftan bakıncada askere gitmek istemeyen fakat o parayı verebilecek durumda olmayan vatandaş ne yapacak. Devlet bir askere 12 aylık süreçte yaklasık 30 bin lira para harcıyor. Üstünden bu yükü atmak istiyor fakat fakir vatandaş için adil davranmadıktan sonra ne yararı var kanunun.

Yazdıklarım tamamen kendi fikirlerimdir; katılmayanlar olabilir.


Çok duygusal girmişsin hocam olaya. Bedelliye karşıyım ama bunun yerine maaşlı askerlik getirilmesi taraftarıyım. Ben acemiliğimi yaptım - 3 şarjör biksi, 1 şarjör mg16 ile- sonra beni diktiler doğuda nöbet kulübesine. 4 şarjör mermi atımı ve bir ton teorik bilgiyle kaçakçıların cirit attığı bir vadide nöbet bekledik. Adamlar 500 metreden nokta atışı yaparken bizim deneyimimiz sadece birkaç şarjör atıştı. Yani kendini feda etmek gibi birşey yapıyorsun orada. Ya maaşlı sistemle askerlerimiz profesyonel olarak yetiştirilmeli yada sıcak çatışmaların olduğu bölgelere sadece özel eğitimden geçmiş kişiler gönderilmeli. Doğru dürüst silah kullanmasını bilmeyenler çatışmalarda sürünüyor, diğerleride ya ağaç başında yada bi topun başında yapacak işi olmadığından nöbet bekletiliyor. Tabii eskiden manevi duygularla, iman gücüyle göğüs göğüse çarpışılmış. Şehit olma şerefi için canını vermekten çekinmemiş kimse. Ama şimdi öyle çarpışmalar yaşanmıyor. Askerimize teknik bilgi lazım, uzman silah kullanma becerisi lazım, her türlü techizat hakkında profesyonel bilgi lazım. Yani kısacası biz nöbet beklerken teröristler bizden kat kat daha iyi silah kullanıyordu. Doğanın tüm imkanlarını kullanıyorlardı. Bubi tuzaklarında ustaydılar. Benim gibi 4 şarjör mermi atıp oraya dikilmiş bi asker ne yapabilirki.