Kerem Er adlı üyeden alıntı

o sözde o donanmada 100 sene önceydi. Basit bir sorun olarak doğan dağlarda ki sorunun neden 30a yakın yıldır varolduğunu neden hiç bitmediğini ve bitmeyeceğini düşünmüyorsanız atom bombasınıda abartı bir düşünce olarak görmemelisiniz. Atatürkte osmanlıda 1 çağ öncesinde kaldı şimdi her bedelli asker adayı üniversitesini yüksek lisansını tamamlamış hayatı boyunca okumuş insanlar. Bu insanlar 30a yakın senesini bir arazide ön saflarda bir piyon olarak ölmek için yaşamadı.


Kara, hava ve deniz hakimiyet tablolalarının ve MacKinder'ın jeostratejik planının göz önünde bulundurulduğunda kesişim noktasının Türkiye olması sorunun adlettiğiniz kadar "basit" olmadığını gözler önüne sürüyor. Türkiye'nin dünya hakimiyet stratejilerinin kesişim noktası niteliğinde var olması, çözümün üretilmesi adına nasıl bir politika ortaya konulmasının en net kanıtı.

Terörün askeri kanatta bitmeyeceğini emin olun sizden daha iyi biliyorum. Şöyle olurdu, böyle olurdu üzerinden de tasvir etmiyorum. Hatta birçok gencin ideali olan bir bölümde eğitim görüyorum. Doğru, kendimi geliştirmek için çalışıyor, mesleki vasıfta yeterli olmak için uğraş veriyorum.

Herkes askerlik için geçerli bahaneler üretebilir. Birisi yıllarca ben çalıştım der, birisi yoksulluk içinde büyüttüğü evladının hakkını arar. Bunların hepsi haklı isteklerdir. Karşı çıkmıyorum.

"Paralı bedel kanunu çıkarmak, zenginler yaşasın, fakirler ölsün demektir. bu kabul edilemez. herkesin vazifesi cepheye gitmektir" (27 ekim 1920)

Mustafa Kemal Atatürk'ün sözü ile de yazımı tamamlamak istiyorum. Sizin perspektifiniz de hatalı değil. Kendinizce haklısınız. Ancak zorunlu askerlik hizmeti de bir vatan borcudur. Bu da benim görüşümdür. Zaten sizlerin kamu ve özel sektörde çalışmanız dahilinde vatana hizmetiniz gerçekleşiyor. Bunu gönüllü olarak yapmanız, maddi anlam dışında hiçbir önem arz etmiyor.

"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır."