Madem biz bize yetiyoruz, oraya girmek bizi vasıfsız yapıyor, niye hiç bir şeyimizin denkliği yok sizce hiç düşündünüz mü?
Çünkü aslında düşündüğümüz gibi denk değiliz; hiç bir anlamda.
7 ülke gezme şansım oldu, gerçekten hayat çok farklı ilerliyor, yolda yürürken bile insanların dertsiz ve insan olarak gezebildiklerini, hayatta kalmak için; çalışmak için yaşamadıklarını, yaşamak için çalıştıklarını fark ediyorsunuz.
Sözüm genele, biz bu şekilde hiç bir yere kabul edilmeyiz. Girmeli mi sorusunu tartışıyoruz hala ki; bunu sorgulayacak konumda bile değiliz. Girmek için ne yapmalıyızı tartışmamız gerekiyor.
Üzülerek belirtirim ki "AB, Türkiye Birliğine girmek için başvursun." gibi bir seçeneğimiz bile mevcut.
Ancak burnumuzdan kıl aldırmadığımız için, herkes içeride kendini parçalarken dışarıya kral görünmeye çalıştığı için (cumhurbaşkanından tutunda kapıcı Hüseyin amcaya kadar) maalesef eziklik psikolojimiz var.
Cebimizde paramız yokken elimizdeki son moda telefonlarla metroda uğraşıyormuş gibi yaparak zaman geçirmeye çalışan insanlarız. Sonradan görüyoruz.
Halbuki bu süreci çok seneler önce Atatürk sayesinde atlatmış ve hız kazandırmış bir şekilde ilerletiyorduk ancak; her şey eskiye dönüyor.
Belki Osmanlıca öğrenirsek bizi alırlar diyorum.
Çünkü aslında düşündüğümüz gibi denk değiliz; hiç bir anlamda.
7 ülke gezme şansım oldu, gerçekten hayat çok farklı ilerliyor, yolda yürürken bile insanların dertsiz ve insan olarak gezebildiklerini, hayatta kalmak için; çalışmak için yaşamadıklarını, yaşamak için çalıştıklarını fark ediyorsunuz.
Sözüm genele, biz bu şekilde hiç bir yere kabul edilmeyiz. Girmeli mi sorusunu tartışıyoruz hala ki; bunu sorgulayacak konumda bile değiliz. Girmek için ne yapmalıyızı tartışmamız gerekiyor.
Üzülerek belirtirim ki "AB, Türkiye Birliğine girmek için başvursun." gibi bir seçeneğimiz bile mevcut.
Ancak burnumuzdan kıl aldırmadığımız için, herkes içeride kendini parçalarken dışarıya kral görünmeye çalıştığı için (cumhurbaşkanından tutunda kapıcı Hüseyin amcaya kadar) maalesef eziklik psikolojimiz var.
Cebimizde paramız yokken elimizdeki son moda telefonlarla metroda uğraşıyormuş gibi yaparak zaman geçirmeye çalışan insanlarız. Sonradan görüyoruz.
Halbuki bu süreci çok seneler önce Atatürk sayesinde atlatmış ve hız kazandırmış bir şekilde ilerletiyorduk ancak; her şey eskiye dönüyor.
Belki Osmanlıca öğrenirsek bizi alırlar diyorum.
Cen bey,
Demoktasinin asli unsurudur.
Demokrasilerde insanlara ne kadar çok seçenek sunulur ise o kadar demokrasi değer kazanır.
Sizin yazınızda yer alan:
Üzülerek belirtirim ki "AB, Türkiye Birliğine girmek için başvursun." gibi bir seçeneğimiz bile mevcut.
Bu da bir seçenektir.
İlk önce siz demokrasiyi tam bir anlayın.
Sonra Avrupa Birliğini savunursunuz.
Eğer demokrasi tam özümsenemez ise Avrupa birliğinin bize işimize gelenleri yaparsanız dayatmasını kabul etmiş oluruz.
Ayrıca o seçeneğin Osmanlı ile bir alakası yok.
Türkiye'nin konumu göz alındığında, kimse kusura bakmasın Avrupa'dan konum olarak daha değerli bir konumda.
Saygılarımla.
Ek Olarak:
Kimse üstüne alınmasın da aklıma şu geldi birden:
Cem Karaca-
Köy kahvesi sohbeti:
Gahve kösesinde üç bes tane basbakan oturuvemislee
Amanieyynn...
Hey gidi hey...
Ayrıca forumda politik konuların olması ne kadar doğru karar veremedim.
Lütfen devam edin...
Cem Karaca-
Köy kahvesi sohbeti:
Gahve kösesinde üç bes tane basbakan oturuvemislee
Amanieyynn...
Hey gidi hey...
Ayrıca forumda politik konuların olması ne kadar doğru karar veremedim.
Lütfen devam edin...
Hocam bu bir politika değil.
Eğer böyle konular siyasi olarak görünürse gayet yanlış olur.
Yorumları okursanız gayet medeni bir şekilde insanlar görüşlerini bildiriyor.
Bize demokratik, medeni, tartışma bilmeyen, tahammülsüz diyenlere çok güzel bir cevaptır burada yazılanlar.