Türkiye AB'ye Girmeli midir? [Anket]

Türkiye Cumhuriyetini kesin ve net olarak söylüyorum, AB' ye hiçbir koşulda almazlar, hiç almadılar, almayacaklarda. AB haçılıların dayanışma ve ortaklık birliğidir. Türkiyeyi almamaları için müslüman bir devlet olması fazlasıyla yeterlidir. Bu yüzden AB'nin kapısında pineklemek gibi yanlış bir dış politikadan hemen dönülmelidir. Zararın neresinden dönersek kardır. Kimse boş hülyalara kapılmasın. Türkiye'nin yapması gereken Kafkaslardaki ve Asyada ki Türk uluslarına yönelmek, buradaki sorunların çözülmesinde büyük devlet olarak, ağabey devlet olarak rol üstlenmek ve Türk Devletleri arasında birliği sağlamaktır. Putinin son Türkiye ziyaretinde Cumhurbaşkanıyla olan görüşmesi çok manidar ve ilgi çekici geldi bana.

Ф.САФАРОВ: Фуад Сафаров, турецкое информагентство «Джихан».
Уважаемый Владимир Владимирович! Вы недавно были с официальным визитом в Турции. Но странно, после Вас европейцы-бюрократы поторопились и тоже совершили визит в Турцию.
В.ПУТИН: Что?
Ф.САФАРОВ: Европейцы-бюрократы. Судя по всему, они хотели уговорить Турцию, чтобы Турция присоединилась к санкциям против России. Могли бы прокомментировать?
И как Вы оцениваете будущую перспективу двухсторонних отношений?
Второй вопрос. Есть непризнанная страна Северный Кипр, они 40 лет живут под санкциями Европы. Они ждут от России как державы, чтобы Россия могла помочь решению кипрского вопроса.
В.ПУТИН: Начну с последнего.
Что касается Кипра вообще – Северного и Республики Кипр на юге, Вы знаете, что мы стараемся занять сбалансированную позицию и довести дело до такого решения проблемы, которое устроило бы как северную, так и южную часть острова, как турецкую, так и греческую.
У нас очень добрые отношения с Турцией, соответственно так или иначе это распространяется на Северный Кипр. Я уже не говорю про Грецию, у нас особые отношения с Грецией, имея в виду и религиозную общность. Это данные конкретные, совершенно локальный вопрос, но очень важный для людей.
Мы будем, как и прежде, стремиться к сбалансированному решению без навязывания извне, что очень важно, с тем чтобы люди сами между собой договорились. Потому что, стоит только вмешаться извне, что-то навязать, всегда такие договорённости не являются долговечными.
Но определённый оптимизм всё-таки есть – то больший оптимизм, то меньший, всё-таки контакты есть, и на границе происходит какая-то либерализация и послабление. Будем дальше двигаться в этом направлении.
Что касается уговоров Турции присоединиться к санкциям, я и не сомневался. Я когда был там, господину Эрдогану сказал: «Может быть, о некоторых вещах нам сейчас не стоит публично говорить, не стоит дразнить гусей, а то завтра налетят сюда?» Но господин Эрдоган – крепкий мужик, он мог не делать этого. Я говорю: «Давайте не будем некоторые вещи объявлять». Но он подумал и говорит: «Нет, будем». Это выбор наших турецких партнёров. Он говорит: «Нам скрывать нечего, мы ничего ни у кого не собираемся украсть, утащить. Мы решаем наши двусторонние отношения».
Кстати говоря, вы знаете, много было в нашей истории трагического и драматического, и много хорошего было во времена Ататюрка. Что бы я хотел в этой связи сказать? И в Европе ведь тоже складывалось очень непросто между различными странами и народами. Я думаю, что нам очень хороший пример сотрудничества, выстраивания отношений в современных условиях демонстрируют, скажем, Германия и Франция. Сколько они воевали между собой: и Первая мировая война, и Вторая мировая война, и 1870 год – чего только не было, но в современных условиях выстроились в рамках одного союза, работают очень эффективно. И мы должны хорошие примеры брать на вооружение.
У нас с Турцией очень много, хочу это подчеркнуть, совпадающих региональных интересов. Более того, без активного участия Турции в решении ряда региональных вопросов эти вопросы и решены быть не могут. Поэтому мы очень заинтересованы в развитии отношений и будем это делать.

Dün rus kaynaklarından edindiğim bilgiden bahsetmek isterim. Burada ki röportajı kimsenin sormaya cesaret edemediklerini Fuad Seferov Vlademir Putine yöneltmiştir.

Seferov: Sayın Putin yakın zamanda Türkiye ye resmi ziyarette bulundunuz. Gariptir sizden hemen sonra, Avrupalı bürokratlar arka arkaya Türkiye ye ziyarette bulundular.

Putin: (Muhabiri tersler şekilde) Ne? yani ne demek istiyorsun?

Seferov: Avrupalı bürokratların Türkiye ile olan görüşmelerinin asli konusu Rusya'ya karşı yapılan yaptırımlara Türkiye'ninde destek vermesiydi. Bu hususta neler söyleyebilirsiniz?

Ve siz iki ülke arasındaki ilişkileri gelecekte nasıl görmektesiniz. Bu hususta neler düşünüyorsunuz.

Putin: Sonuncu sorudan başlıyorum. Genel olarak bizim için Kıbrıs yani kuzey ve güney kıbrıs nasıl bir öneme sahiptir. Herkesin bildiği gibi Rusya Kıbrıstaki problemin çözümü hususunda çalışmakta, yani biz Türkiye için ne yapıyoruz ise Yunanistan tarafı içinde aynısını düşünüyoruz. Bizim Türkiye ile ilişkilerimiz çok iyi ve tabiki bu durum Kuzey Kıbrıs hususundaki düşüncelerimizide etkilemekte. Ben Yunanistan hususunda fazla konuşmak istemiyorum çünkü bizim aramızda özel ilişkiler ve din gibi ortak hususlar mevcut. Bizim uğraşımız herzaman Kıbrıstaki mevcut statükonun korunmasından yanayız. Kıbrıs probleminin çözümü hususunda biz oradaki yaşayan insanların bu sorunu kendi aralarında çözmelerine çalışmalıyız. Çünkü bu gibi meselelerde insanların fikirlerine başvurmamak problemin dahada uzamasına neden oluyor. Orta yol herzaman bulunur, hali hazırda mevcut ilişkiler var ve sınır hususunda liberalist bir çözüm bulunacaktır.

Türkiye 'nin yaptırımlara destek vermesi konusuna ben tamamen karşı çıktım. Ben Erdoğana dedim ki, bence konuştuklarımızın bazılarını kamuoyuna sunmayalım ve gizli tutalım. Ama Sayın Erdoğan çok cesur birisi, düşündü ve dedi ki bizim gizlenilecek hiçbirşeyimiz yok, biz sadece iki ülke arasındaki ilişkileri konuşuyoruz. Bu Türk tarafının kendi seçimi oldu.

İlaveten biliyorsunuz ki; Atatürk döneminde bizim aramızda çok trajik ve dramatik olaylar oldu ve tabi aynı anda iyi şeylerde oldu. Ben bununla ilgili olarak söylemek istiyorum ki bizim Avrupadaki bazı halklar ve ülkelerlede ciddi problemimiz olmuştur. Türkiye ilişkilerinde bize en iyi örnek Almanya-Fransa ilişkileri olacaktır. Onlar arasında tarih boyu birçok anlaşmazlık oldu ister birinci dünya savaşında, ister ikinci dünya savaşı yahut 1870de. Ama hali hazırdaki ilişkileri ve aralarındaki anlaşmalar son derece iyi ve etkileyicidir. Ve biz Türkiye ve Rusya olarak bu iyi örnekleri kendimiz için model almalıyız.

Vurgulamak isterim ki bizim Türkiye ile genel olarak ortak noktalarımız var. Bize yakın olan Cumhuriyetlerde olan sorunların çözülmesi için Türkiyenin aktif rol üstlenmesi gerekir. Aksi durumda bu sorunlar hallolunamaz. Bu sebeple biz ilişkilerimizi iyi yönde ileriye taşımak istiyoruz ve bu husustada elimizden geleni yapacağız.

---------------------------

Yorumumun giriş bölümünde belirttiğim gibi Putinin son sözleri fazlasıyla manidar geldi bana. Evet Rusya Kafkaslardaki ve Asyadaki eski sömürgelerine daha fazla hakim olmak adına Türkiye ile iyi ilişkiler peşinde. Şimdi siz kendiniz okuyup karar verin Rusyanın bile farkında olduğu Türkiye'nin Asyada ve Kafkasyada ön güç olabileceği durum söz konusuyken, ki bu durumu Rusyanın istediği gibi değilde kendi istediğimiz gibi bir TÜRK birliği ile çözebilecekken neden ekonomisi çökmüş bize zarardan başka bir getirisi olmayacak AB'nin kapısında pinekleyelim?.

Rusçamın yettiği kadar size konuyu anlatmaya çalıştım. Sabır gösterip okuyan arkadaşlara teşekkür ederim. Son olarak Fuad Seferov u cesaretinden ötürü kutlarım.

http://www.turkrus.com/67647-uc-yil-ugrasti-sonunda-basardi-putin%E2%80%99i-turkiye%E2%80%99de-mansete-cikaran-muhabir-xh.aspx

@AKDNZ muazzam bir cevap olmuş hocam.

Boşuna denmiyor ya, ebedi dost daimi düşman Rusya diye...

Ben onların arasına girip kendimizi onlarla birmiş gibi görmek istemiyorum. AB ye gireceğimize İslam Birliği kurulup İslam Birliği çatısı altında birbirimizle yardımlaşsak AB bize muhtaç olur. Kardeş ülkeler eksiklerini birbiri ile tamamlayabilir.
Ülkemizdeki gençlerin çoğu batıya özenmeye başlamış bir vaziyette. Birde bunun üzerine AB'ye girsek onlardan farkımız olmayacak. Batı özentisi bir hayli artacak.

Almayacakları için hiç gerek yok. AB girecek kadar gelişmedik daha dogrusu açın bi haber izleyin bakın ülkemde ne var ne yok diye.

Bilgisayar dondu arka arkaya aynı içerik gitmiş.

Ek Olarak:

Gazetelerin, Tv lerin haberlerinden bunaldığımız için burada gazeteciler olaya el atmadan kendi aramızda bilgi görüş alışverişinde bulunuyoruz.

Herkes kendi menfaatine göre haber yapıyor.
Ben şahsen artık haber izlemiyorum.

Çünki özgürlükten dem vuranların birçoğu.
İstemedikleri bir yorumla karşılaşınca. Heleki senin yorumun beğenilmişse. Hemen yorum yapma engeli koyuyorlar.

Önce özgürlük isteyenlerin kendileri özgür olacak. Sonra özgürlükten yana olacaklar.

Saygılar

Demokrasiden bahsedip de direk şahsın eleştirilmesi, fikirden ziyade bireye yönelik karşılıklı olarak diyalog halinde konu üzerine yorum yapılması oldukça garip hissettiriyor.

Çok farklı dünyalarda yaşıyoruz, bilen zaten cümlelere değer verecektir. Oturduğumuz yerden ancak ağız dalaşına girer; hiç bir de katkısı olmaz. Hele ki kendi fikri haricindekileri ötekileştiren bir zihniyet himayesindeysek; kendimizi boşa yoruyoruz gibime geliyor.

Neyse, keşke anlam kazanabilse cümleler de sayfalarca yazsak kahvemizi koyup da karşılıklı fikir alışverişi yapsak..

Neyse.

Demokrasinin temellerini bilmeden demokrasi istemek de bir o kadar tuhaf bence...

Günümüzde bahsedilen demokrasi aslında sadece temsil sistemidir ve dolaylı demokrasi olarak nitelendirilir. Günümüzde gerçek demokrasiyi uygulayan bir iki küçük kasaba dışında hiç bir yer yoktur.

Demokrasi de herkes haklı.
Konuya yazan herkes haklı.
Peki ya haksız olan kim?

Bu sorular çoğaltılabilir. Bunlar demokrasinin temel sorunlarıdır aslında. Belki de demokratikleşme ile liberalleşme kavramları birbirinin yerine kullanılmasaydı ülkemizde, her şey daha net olurdu.

Bence saygı çerçevesinde ilerledikçe, böyle bir platforma ihtiyacımız var. Siyasetten ziyade olguları tartışabileceğimiz, fikirlerimizi sunabileceğimiz.

Benim gibi kamu yönetimi ve siyaset biliminde okuyan ya da tahsili olan ya da merakı olan arkadaşlarımız için oldukça faydalı olacaktır.

Hocam neyse ve keşkeler yanına cümleler bence anlam kazandı. Ben kendi şahsıma anlayacağımı anladım. Demokrasi eksikliği konusunda haklısınız demokrasiden bahsedip direk eleştiri içerikli olabiliyor.

Fakat toplum hep yanlış yönlendirmelerle öyle bir hale getirildiki. Hepimiz biraz alıngan olduk galiba.

Fakat bence gayet güzel bir fikir düşünce paylaşımları oldu.
Eksikler olabilir.
Bu hiç fikir beyan etmemekten daha iyidir galiba.
Çünki hatalarımızı düşünsel olarak eksikliklerimizi, artılarımızı da zamanla öğrenceğiz.

Ben çok başarılı ve faydalı buldum burada yorum yapan arkadaşların tamamını. Herkese bu amaçla teşekkür etmek isterim.

Ek Olarak:

Hocam neyse ve keşkeler yanına cümleler bence anlam kazandı. Ben kendi şahsıma anlayacağımı anladım. Demokrasi eksikliği konusunda haklısınız demokrasiden bahsedip direk eleştiri içerikli olabiliyor.

Fakat toplum hep yanlış yönlendirmelerle öyle bir hale getirildiki. Hepimiz biraz alıngan olduk galiba.

Fakat bence gayet güzel bir fikir düşünce paylaşımları oldu.
Eksikler olabilir.
Bu hiç fikir beyan etmemekten daha iyidir galiba.
Çünki hatalarımızı düşünsel olarak eksikliklerimizi, artılarımızı da zamanla öğrenceğiz.

Ben çok başarılı ve faydalı buldum burada yorum yapan arkadaşların tamamını. Herkese bu amaçla teşekkür etmek isterim.

Ek Olarak:

Liberalleşme bizde bazı aydınların. Sırf muhabbet avrupa vari bir görünüm olarak yerine kullanıldığından birbiri yerine kullanılıyor.

Fakat şu konuyu da belirtmek isterim. İnsanların medenice fikir belirttikleri ortamlar, insanların hep yönlendirmelerle karşı karşıya kaldıklarından medenicelilikte uzaklaştığından. Buradaki gibi güzel seyreden bir konuda bile birçoğumuzda acaba mümkünmü sorusunu oluşturuyor.

Tekraren gayet medeniceydi herşey.

Ek Olarak:

Liberalleşme bizde bazı aydınların. Sırf muhabbet avrupa vari bir görünüm olarak yerine kullanıldığından birbiri yerine kullanılıyor.

Fakat şu konuyu da belirtmek isterim. İnsanların medenice fikir belirttikleri ortamlar, insanların hep yönlendirmelerle karşı karşıya kaldıklarından medenicelilikte uzaklaştığından. Buradaki gibi güzel seyreden bir konuda bile birçoğumuzda acaba mümkünmü sorusunu oluşturuyor.

Tekraren gayet medeniceydi herşey.

Ab bize girsin. Biz niye onlara giriyoruz?