Tabi canım. Özellikle tek parti ya da sonrasında 70' ve 80'de tam bir tarım ülkesiydik. A.Menderes döneminde bir parça tarımda modernleşmeye de gidilmedi değil. Peki o zaman neredeydik? NATO ile Rusya arasına sıkışmıştık değil mi? Kim ne derse "tabi efendim" çekiyorduk. / Şimdi farklı mı? Tartışılır./ Sonra özellikle T.Özal ve öncesinde S.Demirel'in ve az da olsa N.Erbakan'ın çabalarıyla, sanayileşme başladı. O zamanki nüfusu da göz önüne alırsak, tarımın ne kadar yeterli olacağı konuşma konusu olmaktan çıkacaktır.
Çıkarılan yasa sanırım torbayla gelen bir yasa. Ancak oradaki asıl amaç zaten tarımdan yavaş yavaş kopan Türkiye'nin, elindeki imkanları tam verimli olarak kullanılmasını sağlamaktır. Sanayileşme süreci yaşayan bir toplum, tabii ki tarımdan bir nebze de olsa uzaklaşacaktır. Gelişmekte olan ülkeler bunun ikilemini yaşamakta. Genel olarak sanayi toplumları gelişmiş, tarım toplumları ise az gelişmiş ülke olarak sınıflandırılır.
Ayrıca kendi kendine yeten ülke anlayışı, küreselleşme ile birlikte ortadan kalkmıştır. Hangi ülke dışarıdan alım yapmadan tarımsal ihtiyaçlarını karşılıyor?
Fazla uzattım sanırım. Tartışma ya da eleştirme amaçlı yazmadım bunları. Tamamen şahsi görüşlerim.