Bugün 20 Aralık 2011 Yani İstiklal Marşı'nın yazarı olan Mehmet Akif ERSOY'un Doğun Günü. Biz İstiklal Marşı'nı belkide bu hep güne kadar zorunluluktan okuduk. Okul yıllarımız boyunca her pazartesi ve cuma öğretmenlerin bahçeye toplanın demesiyle sıra olduk hep, çoğu zamanda aklımız hep bu törenlerden kaçmak oldu. Aslında törenlerden kaçmak istemenin nedeni İstiklal Marşı değil, Her sıra oluşumuzda çıkıp Müdür'ün bizi azarlamasından,öğretmenlerin öğütlerinden ve siz susana kadar burada bekleyeceğiz sözlerinden kaçmak istedik biz aslında.

Belki demiyeceğim, Her Türk gencinin ezbere bilmesi gereken bir marş, Bu ülkenin o tarihteki durumunu anlatan bize atalarımızın nasıl savaştıklarını bizlerin bugün böyle güzel ve iyi koşullarda yaşayabilmemiz için yaptıkları her olayı cümlelerinde anlatan bir marş. Tam 10 Kıtada bir devletin kuruluşunu anlatan bir marş aslında.

Öncelikle bize böyle bir marşı yazdığı için Mehmet Akif Ersoy’a sonsuz teşekkür ederim. Onun dediği gibi “Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmak zorunda bırakmasın” diyerek sizlere kısaca Mehmet Akif'in hayatını yazdıktan sonra İstiklal Marşınıda not olarak düşünüyorum.

MEHMET AKİF ERSOY
20 Aralık 1873 yılında İstanbul'un Fatih ilçesinde dünyaya geldi. Memuriyet hayatının yanısıra edebiyat öğretmenliği yaptı ve şiir yazarak edebiyata katkılarda bulundu.Mehmet Akif Ersoy 1920 yılında Büyük Millet Meclisi'ne Burdur Milletvekili olarak seçildi.17 şubat 1921'de İstiklal Marşı'nı yazdı, Mecliste 12 Mart Günü İstiklal Marşı'nı kabul etti. Mehmet Akif siroz hastalığına yakalandı. hastalığı çok ilerlediği için tedavisi mümkün olmadı ve 27 Aralık 1936 yılında hayata gözlerini yumdu.

Mehmet Akif Ersoy'un mezarı Edirnekapı Mezarlığındadır. Mehmet Akif ERSOY'u saygıyla anıyoruz...

İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
‘Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri ‘toprak’ diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma’ bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!

Mehmet Akif ERSOY

Videoyu izlemek isteyenelr için link :http://youtu.be/sxFS61TaHoY

Kaynak : İyiki Doğdun Mehmet Akif ERSOY