"Düşmanım En İyi Danışmanımdır."

Makalenizi yazdınız. Yüksekte bir sıralama istiyorsunuz ama uygun anahtar kelime yoğunluğu üzerine bilginiz yok. Hadi diyelim ki ne anlatmak istediğinizi ziyaretçiler anladı. Peki ya arama motorları! Onların belli bir sinyal yakalaması lazım. İşte bu konumuz anahtar kelime yoğunlukları üzerine.


Genel kanı; Net bir anahtar kelime yoğunluğu yüzdesi olmadığı yönündedir ve kesinlikle yanlıştır. Yazılan makaleler listelenmeden önce botların elinden geçtiğine ve içeriğinin ne olduğunu anlamak için matematiksel hesaplamalar yapmak zorunda olduklarına göre bir yüzdesi olmalıdır. Ama kaç?


Konu sonuna bırakmadan işin can alıcı noktasına başta değinmek isterim.



AKY Üzerine Yapılan En Büyük İki Hata


    [*]Herkes direk anahtar kelime yoğunluğuna odaklanır ve yanlıştır. Bir makaledeki en önemli şey, ana anahtar kelimenize ait yoğunluk değil yardımcı anahtar kelimelerin yoğunluklarıdır. Bakın altını tekrar çiziyorum; Makalenin "ana anahtar kelimesi"nden daha önemli olan şey, "onu destekleyecek, güçlendirecek ve otoriterliğine onay verecek olan yardımcı kelimelerin yoğunluklarıdır" diyorum.
    [*]Bir makaledeki anahtar kelime yoğunluğu, makalenin yayınlanmasıyla oluşacak sıralamada öncelikli bir etkiye sahip değildir. Ama; Sıralamaya girdikten bir süre sonra oturacağı gerçek sıralamaya kesinlikle etki eder.


Örnek üzerinden gidelim;

Şu anda okuduğunuz makale ilk yayınlandığı anda, başlığındaki kelimesinde mesela 12. sıraya oturabilir (ki öyle de olacak eminim, fazla soru sormayın :) ). Makalenin yayınlanmasıyla oturduğu bu 12. sıranın, makale içindeki kelime yoğunluklarıyla bir ilgisi yoktur. Esas ilgi, bir kaç gün sonra, yani makalenin oturacağı gerçek sıralama ile ilgilidir.

Bir anlığına en çok bildiğiniz, belki de uzmanı olduğunuz bir konu belirleyin ve o konuyu birisine anlattığınızı varsayın. Yükselmek istediğiniz ana kelimenizin "Nevşehir" olduğunu varsayalım. Eğer iyi bildiğinizi iddia ediyor ve Nevşehir'i birine anlatıyorsanız, "Nevşehir" kelimesinden çok daha önemli ve fazla kullandığınız kelimeler olmalıdır. Bunların başında mutlaka ki "Kapadokya" gelir. Kapadokya'dan bahsedildiğinde ise "Peri Bacaları" devreye girer, girmelidir. Bunun içine "Balon Gezileri" vb. eklenebilir. Tamamı bir bütündür. Olmazsa olmazlardır. Eğer Peri Bacalarından bahsedilmiyorsa, anlatan kişi Nevşehir'den bi haberdir, sıkıyor, sallıyordur. Unutulması mümkün olamayacak ve makalenin otoriterliğine onay veren ayrıntılardır. Otoriterliğini daha da artırmak amacıyla derine inilmeye çalışıldığında Crazy Horse Pansiyon ve hatta bu pansiyonu diğerlerinden daha fazla öne çıkan özelliklerinden de bahsedilebilir. (Pansiyona hiç gitmedim. Neden bu örneği verdim? Çünkü baktım, en çok tutulan pansiyon o görünüyor. Yani yazı desteklendi :) )

Anahtar kelime yoğunluğu konusuna ayrıca seo teknikleri arasında da dikkat çekmek istedim ama niye? İsterseniz önce konu hakkında Google'dan Cutts ne demiş bir bakalım:





AKY Nasıl Ölçülür?

Bir metindeki anahtar kelimelerin oranını (yüzdesini) matematiksel olarak hesaplamak isterseniz, anahtar kelime sayınızı toplam kelime sayımıza böler, çıkan sonucuda 100 ile çarparız. Yani;

AKY = (AKS / TKS) x 100

Yazmış olduğunuz bir makaledeki kelimelerin yoğunluklarını ölçmek isterseniz Smart Seo Tools'un bu adresi veya SeoBook'un bu adresini kullanılabilirsiniz.



AKY Kaç Olmalıdır?

Eğer biri size seo'dan bahsediyorsa bu kelimeyi ilk duyduğunuzda içinizde merak vardır. İkinci duyduğunuzda artık alışmışsınızdır, ancak sürekli olarak yineleniyorsa sıkılır, dinlemezsiniz. Hatta "bu beni salak mı sandı da sürekli tekrar ediyor" dersiniz. İşte gerçek oran budur. Okuyucuyu aptal yerine koymayacak kadar bir anlatım. Eğer gerçek hayattan değil de arama motorlarından bahsediyorsak, bu fazla kullanım "spam" eşiğini oluşturur. Belki ilk aşamada yüksek bir sıralama elde edebilir, ama ilerleyen süreçte mutlaka ve mutlaka ya ciddi anlamda gerileyecek ya da tamamen sıralamalardan yok olacaktır.

Bakın bu makalenin giriş kısmındaki 2 paragraf üzerinden hesaplama yapalım;




Bu iki paragraftaki toplam kelime sayımız 76, anahtar kelimemiz ise sadece 2 yerde geçiyor (2 x 3 = 6 kelime). Sadece bu iki paragraf için formülümüzü uyguladığımızda çıkan sonuç yaklaşık % 8'dir. ( (6 / 76) x 100 = 7,89 )

Yoğunluk miktarı tüm sektörler için farklıdır ve farklı da olmak zorundadır. Bize hiç bir yerde "şu kadar yapın" denmiyor. Desteklenecek kelimelerin yoğunlukları dikkate alınmak şartıyla şu an için Google üzerindeki genel yoğunluk eğilimi %2 civarlarında. Eğer yükleneceğiniz kelime ile ilgili olarak ilk 2 sayfayı mercek altına alırsanız çok daha ciddi anlamda fikir sahibi olabilirsiniz. Ama tabi tutupta ilk sıradaki kişi %7 kullanmış diye sizde bu kadar bir oranla yazabilirsiniz anlamını çıkarmayın. Çünkü etki eden başka seo kriterleri de vardır ki bu yüzden olayı bir bütün olarak ele almak daha önemli. Tabi oranlardan bahsederken birde seo uyumlu tanıtım yazısı meselesi var, bir bütün olduğu için bence okumalısınız.


AKY Neden Önemlidir?

Eğer sayfalarınızı tıka basa ilgili kelimenizle doldurursanız spama takılır, yeterli miktarda kullanmazsanız da derdinizi tam olarak anlatamazsınız. Her iki halde de gelen botu iyi ağırlamış olmadığınız için arzuladığınız sıralamaya kavuşamazsınız. Unutulmaması gereken en önemli şeylerden biri de, uzun yazmanın her zaman etkili olmayacağıdır. Önemli olan içeride kullanılan kelimelerin birbirleriyle ilişkileri ve yoğunluklarıdır.


2014'ün başında tavsiye üzerine gelen bir müşterim "at şampuanı" ile ilgili hem seo hem de sem üzerine çalışmak istedi. Neyse araştırma süreci ardından sitesini hazırladım. Açılış sayfasında kök kelimem için 1'lik bir anahtar kelime yoğunluğunu uygun gördüm. Sağdan soldan çok şeye kulak veren biriydi ve sitenin faaliyete geçmesi ardından "Diğer rakiplerimin yoğunlukları %7-8 seviyelerinde, bizimki neden bu kadar düşük" diye resmen hesap sordu. Dedim "sebepleri üzerine size bilgi veremem, eğer isterseniz siteyi şu an kapatabilirim". Neyse, mırın kırın ardından beklemeye ikna oldu. Tabi onun içinde zor bir durum. Bir ton para ver, sonra koca bir hiç eşliğinde kazıklanma durumu da var. Neyse, 3 ay gibi bir süre sonrasında ise yaşadığı mutluluğu anlatamam (Tabi satış olarak). Hatta öyle ki, neredeyse ben bile bu işe soyunacaktım. E tabi ki soyunmadım, onun yerine hemen ardından logar açma işine girdim :) (Valla ne işler gördüğümü bir gün kesin liste yapmam lazım: Best of Niche Keywords falan)



Sözün özü, başarılı bir seo için AKM yoğunluğu her şart ve sektöre göre değişkenlik gösterir. Olması gereken yüzdelere değil de, olmaması gereken yüzdelere odaklanmak çok daha önemlidir.



Başarılı Bir AKY İçin

Rakiplerinize bakın. İşte altın kural bu. *peah" diyeceksiniz biliyorum. Ama hiç bir ebeveyn evladını dershaneye yazdırmadan önce bodoslama gördüğü ilk reklama uyarak kaydını yaptırmıyor. Önce araştırıyor, çevresine soruyor, başarılı olanları görmeye çalışıyor, fiyat ve performans durumunu göz ardı etmiyor ve sonuçta kayıt gerçekleşiyor. Eğer konu seo ise bildiğim çok basit bir gerçek vardır;


"Düşmanım En İyi Danışmanımdır."

Tabi ki rakiplerimizden bahsediyoruz. Onlar bu pozisyonları elde etmek için defalarca yanlış denemeler yaptılar, okudular, vakit ve/veya nakit harcadılar. Evet belki bunları paylaşmak için yarışmıyorlar ama yaptıklarını adam gibi gözlemleme fırsatından kendimizi mahrum etmek, bunlardan yola çıkarak çeşitli seo teknikleri geliştirmeye çalışmamak, denemeler yapmamak pek bi cahillik olur. Çok konuştuk, şimdi yayın zamanı. Kestik.

Sevgiler

Kaynak: http://www.seobilog.com/2015/03/anahtar-kelime-yogunlugu.html

.