Bir talihsizlik olay gibi görülebilen arı sokmasının sanıldığı gibi zararlı değil olup, vücudun savunma mekanizmasını güçlendirebilen bir olay olduğu belirtilmiştir.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesinde Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı, arı sokması felç ve romatizma gibi rahatsızlıklara iyi gelebileceğini söyleyerek, "Bir şanssızlık gibi görülebilen arı sokmasının sanıldığı gibi zararlı değil olup, vücudun savunma mekanizmasını güçlendirebilen bir olay" dedi.
Kolaylı, geçmişi 8-9 bin yıl öncesine kadar uzanan Türkiye’de önemli olan arı ırkları bulunduğunu söylemiştir. Sadece ürünlerinin değil, asıl arının da şifa kaynağı olduğuna dikkat çeken Kolaylı, şöyle konuşmuştur:
"Bir çok insan, çeşitli nedenlere bağlı olarak arıdan korkar oysa ki arı sokması esnasında vücuda giren arının sıvısı, felç ve romatizma gibi eklem rahatsızlıklarına iyi gelerek, vücudun savunma mekanizmasını kuvvetlendiriyor. Şansızlık gibi görülebilen arı sokması, sanılacağı gibi zararlı değil olup, vücudun savunmasını güçlendiren bir olaydır. Dünyanın farklı ülkelerinde arıyla birlikte hizmet verebilecek hastaneler var ve insanlar tedavi amaçlı kendilerini arıya teslim ediyor. Bunun da, birtakım ruhsal hastalıklarla vücutta olan radyoaktif ışınlarının etkisini azaltma ve sinir sistemi rahatsızlıklarına çok iyi geldiği belirtiliyor ancak alerjisi olanlar arıdan uzak durmalı kesinlikle, kendilerini muhafaza etmelidir."
Apiterapi çalışmaları
Kolaylı, arının apiterapik etkileri tespiti için çalıştıklarını, bunları bilimsel verileri ışığında gün yüzüne çıkarmasını hedeflediklerini dile getirmiştir.
Arı kovanlarında ki havanın bile tıpta tedavi yöntemi olarak kullanıldığını altını çizen Kolaylı, "Api air’ adında uygulama vardır. Arı kovanındaki hava boru yardımı ile solunarak ciğerlere çekilmektedir. Astım, bronşit ve alerji gibi solunum yolu hastalıklarının tedavisinde bu şekilde tedavi yöntemi izleniyor. Dolayısıyla sadece arının propolisi,balı, poleni değil, bir kere başlı başına kendisi de insanlık için büyük bir nimet, şifa kaynağı" diye konuştu.
Kolaylı, arının zehrinin kanser hücrelerinde de yararlı olabileceğini anlattı.
Bilimsel Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) proje kapsamında KTÜ ve Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) iş birliği ile arı zehrinin kanser hücrelerinde ki etkisini araştırdıklarını belirten Kolaylı, olumlu sonuçlanması halinde kanserle mücadele de arı zehrinden de söz etmenin mümkün olabileceğini vurguladı.
Kolaylı, ülkemizin zengin bitki florasından elde edilen balların diyabetik yaralar, karaciğer hastalıkları ve kanser hücrelerinin oluşumlarını önlediğini, bağışıklık sistemini güçlendirerek depresyon ve unutkanlığa karşı etkili olduğunu sözlerine eklemiştir.
Kaynak: http://hastamerkezi.com/ari-sokmasi-zararli-degilmis/