Kişisel Blog Sahiplerine Öneriler

Bu başlık adı altında bir çok yazı var, biliyorum.
Sen değişik olarak ne söyleyeceksin? derseniz,
senelerdir blog yazan biri olarak naçizane tavsiyelerde bulunacağım.
Nereden çıktı bu derseniz?, yeni bir bloggerın bana yardımcı olur musun? diyenlere toplu cevap vermek istedim.

1-Siyah fondan uzak durun.
İlk başladığım zamanlar bende bu hataya düşmüştüm. Kendime göre şahane bir temaydı. Siyah üzerine beyaz yazılar.
Ama sonrasında gözü ne kadar çok yorduğunun farkına vararak temamı değiştirdim. Değiştirdiğim zaman da bir çok güzel geri dönüş aldım.



2-Uzun yazmayın.
Çoğu bloggerın düştüğü bir hata olduğunu düşünüyorum.
Ben uzun yazıları okumuyorum. Sizde okumuyorsunuz, eminim.
Okuyan kısım bir elin parmaklarını geçmez.
Kimse okumazsa okumasın diye trip de atmayın.☺
Yazmayı sevdiğiniz için uzun yazdığınızı biliyorum peki, peki ama yazdıklarımız okunmadıktan sonra....
Yazılar okundukça değer kazanıyor, güzel dönüşler aldıkça bir anlam ifade ediyor.
Bu yüzden mümkün olduğunca konuyu etrafa dağıtmadan, derli toplu yazmakta fayda olduğunu düşünüyorum

3-Belirlenmiş aralıklarla yazı girin.
Her gün yazı girebilmek en güzeli ama her gün girilemiyorsa bile gün aşırı yazı girebilirsiniz.
Ya da sadece hafta sonları yazabilirsiniz. Önemli olan yazı girme zamanlarınızda bir tutarlılık olması.
Çünkü her gün blogunuza girip, yine, yeni yazı yok diyen okuyucu bir süre sonra artık uğramaz oluyor.

4-Özgün olun.
Çok klasik olan bu madde çok önemli. Esinlenmeyin.
Her hangi bir blogu taklit etmeyin.
Sadece ben nasıl bir şey okumak isterdim sorununun cevabını blogunuza yerleştirin.

5-Yorumlarınıza zamanında dönün.
Hiç bir okuyucu acaba yorumuma ne cevap verilmiş diye beklemekten hoşlanmaz. Ben zaman zaman yoğunluktan ötürü, yorumlarla tek tek ilgilenip, içtenlikle cevap yazabilmek adına geç dönebiliyorum mesela ki, bu durum genelde içime dert olur.

6-Polemik yaratacak yorumları yayımlamaktan kaçının.
Bu madde benim kişisel tercihim aslında. Yoksa bilimsel bir değer taşımıyor.
Ben yayımlamıyorum. Çünkü blogumu kavga edeyim, stres olayım, ona buna cevap vereyim, bozayım diye açmadım.
Benimde verecek, on numaradan isabet ettirecek cevaplarım var elbet, ama 3 günlük dünyada, hiç tanımadığım, iyi niyetsiz olduğuna emin olduğum insanları muhatap almaya gerek duymuyorum.

İlginizi çektiyse yazının devamını şuradan okuyabilirsiniz.

Naçizane bir öneri de ben yapayım. Eğer bir takma ad kullanıyorsanız o takma adın nereden geldiğini takipçiler merak edecektir ve kişisel bloglarda (hatta tüm sitelerde) bir hakkımda sayfasının olması iyi olur. :)

Tema onerebilirmisiniz peki? :)

Blog takip ederim ve kişiselblogları okumaya bayılırım.
Bence çok güzel bir paylaşımda bulunmuşsunuz.

Basit kategorisindeki boş temalardan birini seçip bloğu tamamen kendin yapılandırmanın, sade ve yazıların öne çıktığı bir tasarımın tercih edilmesinden yanayım.
Gözü yoran sağdan soldan çıkan oynayan yaratıklardan bilhassa uzak durulması gerektiğini düşünüyorum. :)