PHPacemisi adlı üyeden alıntı
Bizde de para veriliyor. İlk doğan için 300, ikinci için 400, üçüncü ve sonrası için 600 lira.
Eğer çocuğun anne veya babasının sigortası yoksa çocuk 18 yaşına kadar ücretsiz sağlık hizmeti alıyor. Ücretsiz sağlık hizmeti aldığı dönem içinde de senede bir defa okul paketi (6 tane defter, 12li kalem, boya seti vs...), senede bir defa da giyim paketi (mont,kazak,bot,spor ayakkabı vs...) veriliyor. Bu paketlerin içinde de hiçbir reklam yok ve bu paketler ilgili veli ayrıca okula çağrılarak veriliyor utandırmamak için. Ben sınıf öğretmeni olduğum için bizzat kendim veriyorum yani. 23 kişi var sınıfta, 8 tanesi alıyor. Ama herkese değil tabii bunlar, sadece ihtiyacı olanlara.
Öğretmenseniz daha iyi kavramış olmalısınız durumu. Finlandiya devleti de ihtiyaç sahiplerine özel olarak bu sosyal yardımı yapmayı biliyor fakat bunun herkese yapılması bunun muhtaçlıktan doğan bir şey olduğu algısını kırıyor.
Bizimkiler o 300 400 600 lirayı çoğalabilmek için teşvik amaçlı veriyor ki açıklamalarda bağıra bağıra bunu söylediler , Finlandiya devleti ise daha kaliteli bir toplum için çok daha manevi düşüncelerle bunu yapıyor. Maddi çocuk yardımı falan gibi şeylerden bahsetmiyorum bile işin maddi kısmı zaten buradakinden çok daha kapsamlı ve karşılayacak şekilde yapılıyor.
Giyim paketini duymamıştım şimdiye kadar, 98-99 gibi ortaokuldan mezun oldum ve o zamanlar yakın akrabalardan durumu iyi olanlardan, belediyeden, geçmişte kapatılan bir partinin kadın kollarının yine aynı şekilde durumu iyi olan akrabalarından falan filan gibi şekilde üreticilere yada yardımseverlere ulaşarak bu tarz paketler bilmem neler hazırlanırdı ama kim ne derse desin bunların dağıtımı bile onur kırıcı. Çünkü herkese değil de ihtiyacı olanlara veriliyordu. Genelde de herkesin görebileceği şekilde...
Spor salonunda herkesin önünde bayramda krampon dağıtıldığını hatırlıyorum daha ötesi var mı ? Doğru düzgün bi destek bulunamamıştı da Lig Spor dan bir kaç koli krampon göndermişlerdi onlarda yanlış anlamışlar hani okul isteyince spor için takım içindir falan diye düşünmüşler kışın ortasında bayram arefesi millete spor salonunda beyaz krampon dağıtmışlardı. O dönem ekmeğe muhtaç haldeydik ayakkabı almak falan hayal gibiydi o derece zor durumdaydık o halde bile giymemiştim o ayakkabıyı :D hatta düşünürdüm hep böyle acayip şeyler mi yaşayacağım hayat boyu diye. Fakirlik bunları düşündürtüyor insana.
Çocuklar bu konuda çok hassastır ne kadar fakirse o kadar hassastır çekingendir sınıftan utanırlar. Daha o yaşta öz güvenini söküp almak olmuyor mu sizce ? Bu yeni bir yanlış değil kendimi bildim bileli yapılan şey buydu ve kökten yanlış bana göre. İnsanın çocukluğu böyle geçince vizyonu da gelişemiyor hep o günlerin korkusunu yaşayarak maceraya atılmadan işimi elime alayım da maaşımı bileyim sigortam yatsın gibi sığ düşüncelere kapılıyor. İşinden memnun değil çıkacak oluyor o günler aklına geliyor çocuklarımda bunları yaşamasın aman idare edeyim diye mutsuz bir hayatı sürdürüp duruyor. Çoğumuz böyle değil mi ?
Reklamlı belediye başkanı yada başbakan imzalı paketlere sayısız kez şahit oldum bir çok kez dağıtımına katıldım. Belediye adına da katıldım parti adına da katıldım ve hepsi reklamlıydı reklam dediğim bir firma falan değil direk belediye başkanlarının partilerin reklamları olurdu. Mümkün oldukça geceleri dağıtıma çıkardık ki mahçup olmasın insanlar . Çocukluktan beri yaptığım bir şey bu herhalde 14-15 yaşından 23-24 yaşına kadar hemen her sene bu dağıtımlara katılmışımdır. Biz de bu yardımlardan alıyorduk o belediye logolu koliyi çöpe atacakken yırtıp parçalayarak poşete koyar öyle götürürdüm. Birisi görecek rezil olcam diye düşünürdüm halbu ki fakiriz işte daha rezilliği mi kalmış ama çocukken böyle düşünemiyorsunuz.
Yardım konusunda eksik olduğumuzu falan da düşünmüyorum. Kimse diyemez ki benim ihtiyacım vardı da falanca kuruma gittim eli boş döndüm. Orada yapılacak hiç bir şey olmasa memurlar arasında toplayıp veriyor , bölgeden bir işletme sahibinden rica ediyor bişey yapıp bulup buluşturuyorlar buna da kefilim. En uç örnek mesela aylardır elektirik ödemeyen kalabalık bir aile vardı babaları ölmüştü sanırım , memur elektriği kesmeyi bırakın durumu öğrenince çıkarıp cebinde ki tüm parasını o aileye bırakıp gitmişti. Çıraklık yaptığım iş yerinin binasında birebir canlı yaşadım bunu. O elektriği kesmeye gelen de 3 kuruş maaşla çalışan işçidir nihayetinde belki evini bile zor geçindiriyordu.
Bahsettiğimiz şeyler hep yardım fakat Finlandiya devletinin bu yaptıkları yardım değil standart, manevi bir değer yaratılmış. Her şeyi bir tarafa koyalım sefaletten cehaletten sıyrılıp şimdi ki hallerine ulaşmışlar. Eğitim sistemlerinin kalitesinden de ne kadar doğru şeyler yaptıkları anlaşılıyor.
Bahsettiğim şunlar gibi şeyler, yardımdan öte reklam çalışmasına dönüşmüş :
http://www.duzceyerelhaber.com/haber-detay.asp?id=8136#.VZDkIfntmko