Eee sen üzülüyorsun diye neden özgürlüğünü kısıtlıyorsun kadının. Ben de sokağa çıkınca cıplak insan görmek istemiyorum. Bu da benim midemi bulandırıyor. Ama siz benim rahatsız olmamı dikkate almadan yapılan davranışları savunuyorsunuz. Özgürlük senin veya benim duygularımla mı olacak.

Bir de ben sana basite indireyim.

Sen nasıl sevdiğin kişinin baskasına sarılmasına razı olmuyorsan (benim gibi herkes gibi) saygı duymuyorsan bende ramazan ayında birbirini yalayan bu pisliklerden razı olmuyorum. saygı duymuyorum. Buraya kadar normal. Ama normal olmayan sey senin özgürlükçü olman. Yine aynı yere geliyoruz. Siz kendi kafanızda ne varsa ona göre konuşursunuz. Biz müslümanlardan farkınız da bu. Biz müslümanlar deriz ki : "Eslemna" Biz teslim olduk. Rabbimiz neyi sevdi neyden razı oldu neye kızdı biz müslümanlar buna bakar ve uygun yasarız. Değer yargılarımızı buna göre belirleriz. Rabbimin hoşuna gittiyse tüm insanlık sevmese de o benim için hoştur. Rabbim kime neye ne kadar saygı göstereceğimi kitabında acıkça yazmış. Ben de buna göre davranırım. Benim dinim sadece zikir ve hareket harmonisi değil. Yemek yememden uyumama tuvalete gitmemden giyinmeme kadar hiç bir şeyi eksiz bırakmamış. O yüzden bir yalnızca Allaha köle olarak, insanlara değil sadece Allaha köle olarak özgürleşmiş insanlarız.

Ama siz özgürsünüz. Ne kadar ve nasıl ? Bak diyorsun ki evlilik baska birine ait olmanın göstergesidir. Eğer müslüman olmayan bir özgürlükçü olsaydım senin bu cümlenin orta çağdan gelen kölelik anlayışı olduğunu ve senin özgürlüklere ne kadar karşı gerici bir insan olduğunu ispatlardım. Sen üzülcen diye baska birinin yaptığı özgürce yaptığı bir işi nasıl eleştiriyorsun. Karın senin malın mı. Vucudunun tapusu mu var da karısıyorsun. Üzülürsen üzül ama kimsenin özgürlüğüne müdahale etme. Üzülsen de saygısızlık etme. Herkes kendi inancına göre yasasın. Senin inancının gerektirdiği de bu.