nettebugun adlı üyeden alıntı

Şu an konu saptırılmış durumda. Bu başlık Doğu Türkistan ile ilgili ve Türkiye'deki demokrasi, insan hakları, güncel siyaset gibi konularla bir ilgisi bulunmuyor. Başlığın amacından çıkmaması amacıyla mesajınızı rapor ediyorum.
Eğer uluslararası haklarla ilgili bir başlık olsaydı, her kıtadan birer ülke örnek gösterilebilirdi; ama değil: Doğu Türkistan konu.
Konuyu baltalamayınız. Diğer fikirlerinizi başkaca uygun başlıklar altında dile getirebilirsiniz.

Diğer görüşlerinizi tam anlamıyla ret etmiyorum, fakat Türkiye'nin, Japonya'nın ya da bir başka ülkenin olup bitene neden, nasıl ve ne seviyede tepki gösterdiğiyle de ilgilenmiyorum. Kendi bilecekleri iş nihayetinde. Ayrıca olup biteni ABD'de yaşayan tek bir kadına, ona ev sahipliği yapan ülkeye ve o ülkenin istihbarat örgütüne bağlamanın da doğru olmadığını düşünüyorum. Ortada bir sorun var ve elbette bu sorun birileri tarafından kaşınacak: Çin'in aleyhine olan bir şeyin üstüne gidilmesi olağan.

Bugün Ermenistan'da ortalama bir şiddet haberi gelirse, Azerbaycan bunun üstüne gidebilir. Aynı şekilde ters örneklendirme de yapılabilir. Karşıt olan tarafların birbirleri hakkındaki sorunları vurgulaması realizmin gereğidir. Çıkar dünyasında bulunuyoruz.


Rahatsız olduysanız tartışacak bir şey yok. Sanırım Azeri örneklemenize Kürtleri daha somut delil olarak göstermem rahatsız etti. Çünkü konuyu saptıran bir şey yoktu. Dış işlerinin mektubunda yazılmamasını savunmak/savunmamak değil diğer olaylar var da neden bahsedilmiyor diyerek örnek vermiştim. Siyasi sebepten olsa hiç karışmazdı fakat oruç olayını yazan mektupta bizim burada konuştuklarımızın neden geçmediği de ilginç değil mi diye sormuştum neyse ...

Belli ki olaya aynı açıdan bakmıyoruz konuşmanın manası yok .