Şimdi konu başında ki haberin az da olsa detaylarını buldum. Öldürülen çin devletine göre 18 yerel uygur kaynaklara göre 28 kişi var evet ama bu ölüdürülenler
ORUÇ TUTTUĞU İÇİN ÖLDÜRÜLMEMİŞ.
Konunun aslı polis noktasında durmayan kırgız plakalı bir araç bir polisin bacağını ezmiş ve sonrasında yine 2 polise bıçakla saldırmış bunun üzerine bizim burada ki terörle mücadele gibi özel bir ekip yönlendirilmiş ve çatışma çıkmış 18/28 kişi hayatını kaybetmiş. Ölenlerden 2/3 kişi çin polisi. Olayın polis kontrol noktasına saldırı amaçlı olduğu da söyleniyor.
Bu olayın içinde bir kaç farklı kaynaktan da anlatılana göre radikal islamcıların bir parmağı söz konusu. Kırgız plakalı bir araç ve içinde burkalı kadınlar silahlı erkekler var.
Yani olayın oruç tuttukları için öldürüldüler kısmı komple yalan çünkü uygur dernek yetkilisi de böyle olmadığını kendi ağzıyla burada söylemiş , öldürülenlerin hepsinin masum olduğu kısmı da komple yalan.Büyük ihtimalle radikal cihadist gruplarla alakalı bir duruma benziyor. Çünkü bölgede başörtüsü yasağı yok kimse bu yüzden gözaltına falan alınmıyor yasak olan burka denilen şey genel olarak bölgede bunu kullananlar da cihadist örgüt mensupları/sempatizanları .
Kaynakları sıralayalım :
http://www.milliyet.com.tr/ramazan-katliami-18-olu/dunya/detay/2079032/default.htm
http://www.haberturk.com/dunya/haber/1095004-cinin-uygur-ozerk-bolgesinde-18-kisi-olduruldu
İşte bu olay nasıl oluyorsa birden Çin Oruç Tutan 18 Kişiyi öldürdü olarak ortaya çıkıyor ve ulusal medya da paylaşınca patlayıp gidiyor.
Uygur dernek başkanı kendi söylüyor oruç tutmaması söylenenler çin komunist parti üyeleri memurlar öğretmen ve öğrenciler. Cezası da para cezası verdiklerini söylüyor.
Ayrıca yine ortak doğru : Uygur bölgelerinde lokantalara oruç vaktinde de açma zorunluluğu getirilmiş , bakkaların belirlenen içkileri satışı da mecburi , ramazanda güvenlik sebebiyle camiye gidilmemesi de önerilmiş bunun cezası yada yaptırımı yok sadece tavsiye.
Yaşananların bunlardan fazlası olmadığı ise Dış İşleri açıklamasına bakarak da anlaşılabilir.
Sadece ibadetleri dolayısıyla 18 kişi öldürülmüş olsaydı bunu dış işleri metninde de görürdük , ama öyle bir durum olmadığı için metinde de geçmiyor .
http://www.ntv.com.tr/turkiye/ankaradansincanaciklamasi,pnNEGUNhWkC4ze084bfd2Q
Haberlerin bu dönemde ortaya çıkmasının nedeni ise 5 Temmuz günü Urumçi Katliamının yıl dönümü ve sanırım bunu hatırlatmak/sıcak tutabilmek adına yalanlar söyleniyor. Ya da birileri tekrarında bir şeylerin yaşanmasını istiyor olabilir bunu bilemiyorum.
5 Temmuz Urumçi Olayları nedir ? Onu da paylaşayım
https://tr.wikipedia.org/wiki/Temmuz_2009_Urum%C3%A7i_ba%C5%9Fkald%C4%B1r%C4%B1lar%C4%B1
Son Dakika Gelişmesi :
Çin Türkiye Dışişlerine Yanıt vermiş, Çin Türkiyenin oruç yasağı iddialarını doğrulamasını istemiş, iddiaları yalanlamış ve Çin anayasasına göre ibadetlerin özgürlüğünden bahsederek oruç yasağı falan olmadığını söylemiş vay arkadaş bu da yalansa bizim medya komple kepenk kapatsın. Haber şu şekilde hemen her siteye düşmüş
Türk Dışişleri Bakanlığı, Şincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Uygur Türklerinin oruç tutmalarının ve diğer ibadetlerini yerine getirmelerinin yasaklandığına dair haberler üzerine yaptığı açıklamada, "Toprak bütünlüğüne, istikrarına, huzur ve güvenliğine önem atfettiğimiz Çin Halk Cumhuriyeti'nden (ÇHC) gelen bahsekonu haberlerden duyduğumuz derin kaygı Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisine de iletilmiştir" ifadesini kullanmıştı.
Bu gelişme üzerine bugün Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan bir açıklama yapıldı. New York Times'ın haberine göre, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, günlük basın toplantısında yaptığı açıklamada, Türkiye ile iyi ilişkilere sahip olmak istediklerini belirtti.
Hua, "Hali hazırda Türkiye'nin bu haberleri doğrulamasını istedik ve Türk Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya ilişkin endişemizi ilettik" dedi.
Hua, "Şunun bilinmesi lazım ki; Şincan halkının tamamı, kendilerine Çin anayasasınca tanınan dini inanç özgürlüklerinden faydalanıyor... Tabii ki Türk tarafının Çin'le orta noktada buluşacağını ve ilişkilerin düzelmesini sağlayacağını umut ediyoruz" diye konuştu.
Ek Olarak:
Bunlar her olayda yapılır zaten, bir konu varsa o konudan faydalanmak için her türlü hileyi hurdayı yaparlar. Amaç belli, para.
Banu Avar'a gönderdiğim maile cevap verdi.
Forum ismini de kullanarak cevap istediğim için sanırım açıktan paylaşmamın sakıncası da yoktur.
Aynen şöyle yazıyor .
Vatan toprakları tehlikede
Tüm komşularımız savaşta. Savaş tamtamları çalıyor..
Burnumuzun dibindeki Türkmenler soykırıma uğruyor.
Ve bir anda tüm ABD istihbaratına bağlı yayın organları Doğu Türkistan'a ait olduğu iddia edilen fotoları servise sokuyor.
Servis edilen fotoların bir kısmı Vietnam savaşından bir kısmının fotoşop olduğu defalarca yazıldı, belgelendi.
CİA nın Çin'e açtığı istihbarat savaşını etnik bölünmeyle taçlandırma zamanı.
Türk milliyetçilerini hedefleyen sosyal medya üzerinden yayılan 'Doğu Türkistan'da katliam'
'Müslümanlara zulüm'
Manşetlerine korkunç fotoğraflar eşlik ediyor.
Bir ay önce Doğu Türkistan konusu neden gündemde yoktu?
Telafer, Kerkük, Musul, Halep, ve TÜRKİYE'de ortalik toz duman iken ülkemizde terör mensupları özgürce at koştururken ve ülkede bir hükümet yokken, savaş burnunu Kilis'den, Urfa'dan, Hatay'dan, Gaziantep'den vatana sokmuşken, bu konulara yeterli tepki gösteriliyor mu ki menşei CİA gülü Rabia Kadir ve şürekası olan 'haber'ler büyük ilgiye mazhar oluyor?
2 gündür ne Çin ajanlığım kaldı, ne de edilmedik hakaret!
Ne Çin ne Rusya ne ABD ne Avrupa'yı tanımayız!
Biz Tam Bağımsızlıkçı olduğumuzu 60 yıllık hayatımızda duruşumuzla kanıtladık.
Çin'e gittiğimiz zaman Türkistan'a baskıcı tavırlarından da sözettik
Çok cocuklu , orucunu tutan namazını kılan Türklerin varlığından da bahsettik. Çünkü buna tanık olduk.
Soydaşlarımız icin duyarlı olmak görevimizdir. Ama cıa haberleriyle gaza gelip, vatandaki tehlikeye tepkisiz kalmak da bir ceşit kaçıştır.
Saygılarımızla
----------------------------------------
Olaya Facebook sayfasında da mail üzerine oldukça değinmiş eski yazıları ve görüşlerini de paylaşmış . Daha da detay almak isteyenler facebook sayfasından yararlanabilirler.
Yani haberlerin gerçeği yansıtmayıp Uygur Türklerini bu operasyonlarında maşa olarak kullandıklarını söylüyor. Rabia Kadir denen kadının neden Amerikada Cia korumasında yaşadığını da açıklıyor bu be bunu yazarken banan e bu kadından uygurlar zulüm altında deniyordu . Bütün medyanın birden nasıl çark ettiğini bile bile bu yalan haberleri nasıl geçtiklerini de açıklıyor ...