Dersaneler önemli bir eksikliği gideriyor; çünkü sınav sistemine göre, okulların programları yetersiz kalıyor.
Eğer okullarda iyileştirmeye gidilir ve sınav sistemi de okullardaki müfredata/sisteme entegre edilirse öğrencilerin çoğu zaten dersaneye gitmez diye düşünüyorum.
Yıllar önce iki yıl kadar dersaneye gitmiştim. Sonra YDS için iki ay daha gittim. Eşitliğe aykırı olduğu inancındayım; ama ne yazık ki geleceğini düşünenler, güçleri yettiğince "haklı olarak" gitme gereği duyuyorlar. Sonuna kadar da bu kararlarını destekliyorum.
Öte yandan okullarla sınavlar arasında doğru orantı kurulabilse, öğrenciler vazgeçecektir ve sektör yavaşça ortadan kalkacaktır diye düşünüyorum. (En azından umut...)
Artı: Dersaneler sayesinde birçok yeni mezunun iş bulduğunu, böylece işsizliğin azaltılması konusunda dolaylı bir katkısının olduğunu da unutmamak gerek... (Her ne kadar düşük ücretlerle çalışıyor olsalar da)
1) Okullardaki müfredat düzenlenip sınıf kontenjanları düşürülürse,
2) Ayrık otu gibi her yere üniversite açılacağına (bu aşamada özellikle eğitim fakülteleri) üretim odaklı teşvikler yapılırsa, (Gerçekten çok üniversite var)
3) Emeklilik yaşı belki birkaç yıla mahsus düşürülüp yaşlı hocalarımız emekli edildikten sonra yeni mezunlar yerleştirilirse, (Her sektör için bu düşünülmeli: Zor yürüyen, hastalık izni alan memurlar yerine genç ve çevik gençler işe alınmalı. Zaten GSS veya İsteğe Bağlı Sigorta sayesinde adeta sömürülüyorlar. En azından bir kısmı bu dertten kurtarılır. Orta ve uzun vadede de verimin artacağı aşikar.)
4) Sınav sistemi üstünde yeniden düşünülüp tasarımı okullara uygun yapılırsa:
a) Dersanecilik sektörü zayıflayıp zamanla erir,
b) Kapatılmasından kimse rahatsız olmaz.
Eğer okullarda iyileştirmeye gidilir ve sınav sistemi de okullardaki müfredata/sisteme entegre edilirse öğrencilerin çoğu zaten dersaneye gitmez diye düşünüyorum.
Yıllar önce iki yıl kadar dersaneye gitmiştim. Sonra YDS için iki ay daha gittim. Eşitliğe aykırı olduğu inancındayım; ama ne yazık ki geleceğini düşünenler, güçleri yettiğince "haklı olarak" gitme gereği duyuyorlar. Sonuna kadar da bu kararlarını destekliyorum.
Öte yandan okullarla sınavlar arasında doğru orantı kurulabilse, öğrenciler vazgeçecektir ve sektör yavaşça ortadan kalkacaktır diye düşünüyorum. (En azından umut...)
Artı: Dersaneler sayesinde birçok yeni mezunun iş bulduğunu, böylece işsizliğin azaltılması konusunda dolaylı bir katkısının olduğunu da unutmamak gerek... (Her ne kadar düşük ücretlerle çalışıyor olsalar da)
1) Okullardaki müfredat düzenlenip sınıf kontenjanları düşürülürse,
2) Ayrık otu gibi her yere üniversite açılacağına (bu aşamada özellikle eğitim fakülteleri) üretim odaklı teşvikler yapılırsa, (Gerçekten çok üniversite var)
3) Emeklilik yaşı belki birkaç yıla mahsus düşürülüp yaşlı hocalarımız emekli edildikten sonra yeni mezunlar yerleştirilirse, (Her sektör için bu düşünülmeli: Zor yürüyen, hastalık izni alan memurlar yerine genç ve çevik gençler işe alınmalı. Zaten GSS veya İsteğe Bağlı Sigorta sayesinde adeta sömürülüyorlar. En azından bir kısmı bu dertten kurtarılır. Orta ve uzun vadede de verimin artacağı aşikar.)
4) Sınav sistemi üstünde yeniden düşünülüp tasarımı okullara uygun yapılırsa:
a) Dersanecilik sektörü zayıflayıp zamanla erir,
b) Kapatılmasından kimse rahatsız olmaz.
Hocam anlamak istemeyen anlamıyor n'apacan.