Yanlış varsa yanlışı düzeltmekte bu milletin görevi.
Bu yanlışları hep beraber duyuralım insanlara, vatandaş olarak görevimiz bu.
Ama bu yanlışı etrafı yakıp yıkmakla gösteremeyiz, öyle yaparsak bu uğurda inandırıcılığı kaybetmiş oluruz. O yüzden öncelikli iş , devletle bu konuda sadece sözlü protestolarda karşı karşıya gelmek gerekli.

Dükkanı yak. Peki, dükkanın sahibi, onun baktığı ailesi, yanında çalıştırdığı kişiler ve onların aileleri ?

İnsan hayatı önemli, bu tür ölümler olmasın.
Ama yapılan eylemin dozunu ayarlamak, sonucuna da katlanmayı gösterir.
Güzel bir söz , "ne ekersen onu biçersin" diye.

Ne diyorsunuz hdp konusunda ?
Mecliste olmalı ve hakkını arayabilmeli değil mi ?
İşte hak arama yöntemi demek ki yakmakla olmuyor. Geçerli yol konuşmak.
Fakat bu geçerli yolda da kendinizi insanlara karşı güvenilir hissettirmelisiniz. Bir yandan barış, diğer yandan kürdistan lafı ederseniz size kim inanır ?

Şimdi, ben bu adamlara neden inanayım ?






Bu yürüyüşün yasaklanmasının doğru bir karar olduğunu belirttim. Ancak ülkede hükümet korumasında Işid destekçileri, şeriatçılar sorunsuz yürüyüş yapabilmekte aynı hassasiyeti keşke o zaman da gösterseydi çok sevgili devlet büyükleri. Polis insan öldürdü. Polisin görevi bu değildir. Gencecik çocuklar kalleşçe linç edildi. Bu kimsenin haddine değildir. Dükkanının cehenneme kadar yolu var bir insanı öldürmek değildir cezası. Olacak tabi ki orantısı. Burası muz cumhuriyeti değil.