ishana adlı üyeden alıntı

Bu konunun açılma sebebi belli.
Bu ülkede beğenmediğiniz bir şeyler varsa değiştirmek için elinizi taşın altına koymalısınız. Değiştirmek derken daha kötüye götürmek için değil de geliştirmek için. Beğenmeyenler yolu, köprüyü, hastaneyi, hava alanını kullanmaz olur biter. Ülkenin bir çok yerinde hükümet yanlısı olsun muhalefet yanlısı olsun rüşvet, torpil, rant, hırsızlık, şiddet vb. konularda haberler yayınlanıyor. Toplumun hastalıklarını iyi tespit edip ona göre ilaç vermek lazım. Ülkemiz gelişmekte olan ülkeler arasında mı? Evet. Gelişmiş ülke olur mu? Kendi enerjisini üretip, kendi ekonomisini çekip çevirdiğinde, ülke olarak başka ülkelerde dış sermaye olduğunda, yani kapitalist deyimle sömürgeci olduğunda olur. Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa sömürgeci tutumunu halen sürdürürken ve bunu ülkemizin aleyhine kullanırken, halen kendi ülkemizi yıkıcı eleştirip o şerefsizlerin ekmeğine yağ sürmek oldukça yanlış bir tutum.

Toplam kalite yönetimi ne sahip idarelerde eleştiri (muhalefet) masaları kurulur ve yapılan icraatların eksik ve hatalı kısımları idareye bildirilir. Bu şekilde kurumlar ilerler yani gelişirler. Her olumsuz durum karşısında toplumun sert ve kırıcı tepkiler vermesi tepki olarak da şiddet doğurur diye düşünüyorum. Evet hükümetler de eleştirilir. Ama devleti kendi vatandaşları eleştiremez. Beğenmeyen beğendiği yere gider.

Hükümetler sonuçta doğru veya yanlış bir yöntemle de olsa halk tarafından seçiliyor. Halk sesini duyurmanın yolunu bulur. Burada biz teknolojiyi kullananlara ve üeetenlere büyük iş düşüyor. Sosyal sorumluluklarımız arasında doğru bilgiyi öğrenmek ve iletmek var. Bunu unutmamalı ve sabırla çalışmaya devam etmeliyiz.

Yazım hataları olabilir. Telefondan yazıyorum. Kusura bakmayın.


Devlet mekanizmasında böyle bir kurum var adı Sayıştay fakat bu hükümet uzun yıllardır raporlarını meclise sunmalarına izin vermiyor ve hangi ihalede ne usulsüzlük olmuş devlet nerelerde zarara uğramış insanlar bilgi alamıyor, bu yanlışların tartılışıp düzeltilmesine izin verilmiyor. Ve bu kasten usulsüzce iktidar gücü kullanılarak yapılıyor. En ufak usulsüzlüğü ortaya çıkaran kendine hakkariden şırnaktan yer seçiyor.

Halkın % de kaçı bunu biliyor da sağlıklı oy verebilsin ? Benim takip ettiğim vekiller paylaşmasa raporları meclis tutanaklarına geçirip meclisin internet sitesinden takipe açmasalar benim de bunu bilmem imkansız.

Siz öğrencilerinize işlemediğiniz öğretmediğiniz bir konuda sınav yapabilirmisiniz ? Bu iktidar inatla bunu yapıyor. Hiç bir koşulda hesap vermiyor üstüne kimse benden hesap soramaz diye meydanlarda bağırıp duruyor. Gerçekleri halka sunmadan yapılan seçimin geçerlilği bile tartışılır. Türkiye en berbat dönemlerinde bile siyasilerden hesap sormuştu fakat artık böyle bir şey yok çünkü yanlışları göremiyoruz. Bu bence yeterince büyük bir sorun. Böyle kapalı devletlerin gelişmesi beklenemez zaten.

AA devlet ajansı TRT devlet televizyonu açın izleyin tek bir hükümeti eleştiren yanlışını yansıtan haber göremezsiniz. Muhalif partiler için de tek bir güzel haber göremezsiniz. Bu adil mi sizce ya da 45 yaşındasınız darbe dönemleri hariç böyle şeyler hiç gördünüz mü ?

Muhalefetin önergelerini takip edin istisnasız ne önerse mecliste iktidar vekilleri tarafından reddediliyor, soma da gördük hopa da gördük sayısız örnek var, burada belli ki sorun muhalefette de değil onlar yeterince eleştiri de yapıyor yeterince çalışma ile koltuklarının hakkını da veriyor.

Devletin denetleme mekanizmalarına çomak sokan, muhalefetin çalışmalarına uyarılarına aldırmayan bildiğini okuyan bir iktidar var. 13 yılın ardından biriken pislikler yüzünden koltuklarını da terkedemeyecek duruma geldiler ve artık öncelikleri ülkenin refahı değil kendilerinin hayatları. Bunu da açıkça ifade eder hale geldiler, x bölge halkı x partisine oy verdiği için bu durumu yaşıyor diye utanmadan söyleyebiliyorlar. Bundan önce ki dönemde ise yine koltukları uğruna terör örgütünün şehirde yapılanmasına sessiz kalmadılar mı hepimiz gördük, şimdi ise çatışma oy getirir analizi yapmışlar ve bu politikayı izliyorlar yani isterse ülke yansın iç savaş başlasın kaosun dibini yaşayalım, yeter ki onların koltukları gitmesin dokunulmazlıkları kalkmasın, suçlarının cezasını çekemesinler. Başka hiç bir şey düşünmüyorlar.

Böyle bir senaryoda ülkenin gelişmesine imkan var mı ? Ya da eleştirilmesi gerekenler ülkeyi yönetenler değil de yanlışları eleştirenler mi olmalı ?

Genelkurmay başkanını hapse atacak güce sahip bir iktidarın karşısında durabilecek bir güç mü var ki yolumuzu kesiyorlar bize engel oluyorlar yalanlarına inanalım ?

Şu an gelinen noktada devletin hiç bir kurumu doğru işlemez hale gelmiş, çok önemli kurumlarla bile oyuncak gibi oynandığından ne istihbarat çalışıyor ne önleyici kolluk çalışıyor, ne de askerin istihbarat ağı kalmış. Sayıştay bitmiş, hsyk danıştay yargıtay bitmiş devletin hiç bir kurumuna güven falan kalmamış durumda. Seda Sayan insanlar için daha güvenilir konumda daha ötesi var mı ?

Hiç bir kurumu işlemeyen bir devlet nasıl ileri gidebilsin ? Ben öyle ekonomik yarış heveslisi falan da değilim, hatta imkan varsa kapalı devre ülke konumuna geçelim tüketim çılgınlığı da son bulsun, insanlar bi can taşıdıklarını her şeyin lüks arabadan lüks en son çıkan telefondan on binlerce liralık televizyonlardan ibaret olmadığını tekrar kavrasın hatırlasın bi kendine gelsin isterim. Fakat hem yarışta ben de varım diyeceksiniz buna bel bağlayacak politikalar izleyeceksiniz hem de hedefe giden yolda, önünüzde, kendi kendinize çukurlar açacaksınız. Bunun mantıklı izah edilebilir tarafı yok.

Bu ekonomi kötü şu kötü bu kötü yorumları bizim basit eleştirilerimiz de değil ayrıca, ekonomistler hep bir ağızdan çakılıyoruz diyor, dünyadan gelen araştırma raporlarının tamamında sonuçlar daha kötüye gidiyor. İlerlemeyi geçtik geri sarıyoruz. Bu böyle nereye kadar gidecek, bunu farkedenler görenler eleştirmesinler de ne yapsınlar.

Her şey dört dörtlük de biz mi macera arıyoruz sanıyorlar anlayamıyorum.