Merhaba,
Öncelikle kendimi size tanıtmak isterim. Ben 30 yaşında bir web girişimci ve web tasarımcısıyım. 6 Yıldır web siteleri yapıyorum ve yaklaşık 4 yıldır kendi sitelerimde seo denemeleri ve testleri yapıyorum. PHP bilgim üst düzey değildir fakat araştırma ve bilgi toplama konusunda başarılı olduğumu düşünüyorum.
5 ay önce çalıştığım iş yerimden ayrıldım ve artık zamanımın çoğunu kendim için siteler yaparak / tasarlayarak geçiriyorum. Tüm sitelerimin toplam ziyareti günlük ortalam 100 bin civarındadır. Ailemin geçimini de bu sitelerden kazandıklarım ile sağlıyorum.
Belirtmek isterim ki hiçbir zaman SEO konusunda ücretli destek vermedim, ve vermeyide düşünmüyorum. Yazının en altında nedenini de anlatacağım.
Uzun süredir bu yazıyı yazmak istiyordum. Uzun bir yazı olacak şimdiden uyarayım. Çünkü bende buradaki çoğu kişi gibi, SEO’cuyum diye geçinen kişilere oldukça fazla para kaptırmış ve hiçbir sonuç alamamış birisiyim. Ve artık resmen insanların dolandırıldığını görüyorum ve ne yazık ki kimse buna bir ses çıkartmıyor !
Günümüzde bilinen ve firmalaşmış bir çok seo firmaları dahil, ufak çaplı link satışı ve tanıtım yapan kişilerin bir çoğu insanların ümitleri karşısında açıkça para sömürüyor ve neredeyse yaptıkları iş ile hem paranızı alıyor hemde sitenize zarar veriyorlar.
Bende bu güne kadar bir çok link, tanıtım yazısı, seo paketleri aldım. Aldığım hiç bir paket derdime derman olmadı. Ne zaman kendi seo mu kendim yapmaya başladım işte o zaman para kazanmaya başladım. Tabi ilk başlarda bende çok yanlışlar yaptım ama zamanlar doğruyu yanlışı görüyorsunuz ve bunları öğreniyorsunuz.
Not: Satın alınan linkler ve yapılan seo çalışmaları ile ilgili birazdan bahsedeceğim.
Önce SEO nedir bir hatırlayalım;
SEO, search engine optimization kelimesinin kısaltılmış halidir. Search Engine Optimization kelimesinin türkçesi de, “Arama motorları Optimizasyonudur”
Kelime anlamından da anlaşılacağı üzere “Arama motoru optmizasyonu” kısaca daha anlaşılır yaparsak seo, google ve diğer arama motorlarının sitenizi daha iyi anlayabilmesi, tanıyabilmesi ve müstakbel ziyaretçilerimizin tam olarak doğru ziyaretleri yapması amacıyla koymuş olduğu birkaç temel ve bir çok ufak ayrıntıda gizli olan ve her webmasterin kolayca kendi sitelerine uygulayabileceği yöntemler dizisidir.
Nedir peki bunlar?
Açıkçası çok fazla şey yok. Yani tabir-i caiz ise bunları öğrenmek “Atla Deve” değil. İsterseniz hemen geçelim bu temel özelliklere;
Bunların başında sitenizin ana kimliğini oluşturan Title (Başlık), Description (Alt Başlık) ve Content (yani içerik) olarak geçer. Temelinde bu 3 özellik bana göre seo’nun ana kriterlerini oluşturur. Doğru ve düzenli oldukları sürece arama motorları tarafından her zaman +1 şekilde değerlendiliyorsunuz. Çünkü arama motoru sitenizin öncelikle ne sitesi olduğunu ayır etmesi gerekiyor. Örneğin bir blog mu, oyun sitesi mi ya da dizi sitesimi hatta film mi fragman sitesimi anlamasını biz bu yöntemler ile sağlıyoruz.
Öyle ki sitenizi SEO kelimesinin anlamı gibi (Yukarıda anlamını yazmıştım) amacına uygun olarak kullanmak şart. Örneğin Ana başlığınız “xxx 1024 HD film izle” ise ve içeriğinizdeki film 240p ise bu iyi bir kullanıcı deneyimi sunmayacaktır. Bu sadece bir örnek bunu binlerce farklı sektör için düşünebilirsiniz.
Title, description ve content de tek amacınızın doğru ve arayan kişinin ihtiyacına cevap vermesi olduğuna emin olmanız şart. Siz sadece elma çok aranıyor diye başlığa elma yazıp, içeriğinde armut verirseniz o işten bir cacık olmayacaktır.
Bu çok mühimdir. Bu üc temel özellik sizin sitenizin karakterini belirler ve doğru oldukları taktirde sitenize gelen ziyaretçilerin performansını arttırır.
Fakat bununla bitmiyor. İkinci olarak en önemli şey sitenize gelen ziyaretçilerin sitenizdeki verdiği tepkiler, ilgi süreleri, hemen çıkma oranları ve site içinde kaç sayfa gezdiği bilgileri oluşturuyor.
Önce şunu iyi anlamak gerekiyor;
Google’deki yüzlerce (belki binlerce) mühendis tek bir şey için uğraşıyor. Daha iyi sonuçlar göstermek. İşte tam bu noktada google sitenize gelen ziyaretçileri analiz etme ustasıdır. Bunu mutlak suret ile iyi anlamanız gerekiyor. Googleyi kandırmak ve sadece yukarıda olmak amacıyla yapılan yanlış hareketler hiç ama hiçbir zaman size uzun vadede para kazandırmayacaktır.
Hani derler ya ben o adamın içini bilirim… İşte googlede sitemize gelen ziyaretçinin içini okuyabiliyor. İnsan üstü bir mühendislikleri bulunuyor. Milyarlarca (belki trilyonlarca) datanın toplanıp bunları sitemize karşı kullandıklarını anlamanız gerekiyor. Mouse hareketlerinden, sitenizde kalma sürelerine, sitenizdeki paylaşım oranları ile, sitenizdeki kod hatalarına kadar didik didik inceliyorlar.
Tabi bunu yaparken insan gücü yerine, oluşturdukları algoritmaları ototmatik olarak kullanıyorlar. Yani manuel bir müdahale çok nadir yapılan şeylerden birisi.
Kısaca topralarsak, google sitenize gelen ziyaretçinin karakterini çok iyi biliyor ve aradığını bulup bulamadığına karar verecek düzeyde bilgili.
Peki ne yapmalı?
Öncelikle size yalvarıyorum şu link alımlarını bırakın artık… Genel algı olan SEO = Backlink değildir. SEO sitenizi arama motorlarına uygun hale getirmektir. Ben seocuyum diyip backlink paketi satan birisi yalancıdır! Tek amacı sizin paranızı almaktır. Sizi süslü cümleler ile kandırıp cukka cukka yapmaktır. Çünkü SEO kelime anlamında bile backlink ile bağdaşmamaktır. Yani seo yaparım abi 10 backlink veririm diyen birisi kusura bakmasın ama bu işi gerçekten bilmiyordur. Tekrar yazıyorum Seo ile backlink in yakından uzaktan bir bağlantısı yoktur!
Arkadaşlar evet zamanında başka sitelerden footer backlink alımı yararlıydı. Hatta zamanında alınan ziyaretçi defteri backlinkleri bile yararlıydı. Fakat ne zaman bu durum suistimal edilmeye başlandı işte o zaman google artık bu işe ciddi önlemler almaya başladı. Çünkü backlinklerin doğal olması özellikle footer alanlarındakilerin doğal olması gerçekçiliğini yitirmişti.
Peki backlink nedir?
Kısa bir hikayemi anlatayım;
Hiç unutmam bundan 2 sene önce bir web sitem webrazzi de tanıtılmıştı. Kendileri benimle mail yoluyla röportaj yapmışlardı. O zamanlarda site hitim 1k civarlarındaydı. Tanıtımı yaptıklarında sağ olsun Fırat Demirel yazının içerisine de sitenin bir linkini koymuştu. Ben tabi o zamanlar seo konusunda bir toyluk dönemi geçiriyordum. Tanıtım yapıldığı gün siteme webrazziden yaklaşık 300-400 kişi ziyarete gelmişti. Tam bu ziyaretlere sevinirken bir baktım ki (yaklaşık 1 hafta sonra), sitem sıralamalarda tüm rakiplerinden öne çıkmış ve artık hedef kelimemde bir numara durumundaydım. Evet tüm bunlar sadece 1 link ile olmuştu. Ve hitim neredeyse 10 katına yükselmişti, Sosyal medya paylaşımı ve ziyareti %60 oranında artmıştı. Ve artmaya da devam ediyoru.
Ama işin aslı altında yatan başka şeyler vardı.
Mesela kurduğum sitede hiç reklam yoktu. Tek istediğim ziyaretçilerin siteyi sevmesiydi.
Aykırı, farklı ve bir o kadar da kolay tasarımı vardı. Siteye giren bir kişi vuu ne güzel olmuş diyordu. Zaten webrazzide yayınlanmasınında sebebi tasarımın güzelliği idi.
Tüm bunların üstüne bir de webrazzi gibi bir sitede tanıtım yapılması beni başarıya taşıyan nokta oldu.
İşte backlink budur. Her şeyin doğal gelişmesi ile, otoriter ve düzgün bir sitede tanıtım yapılmasıydı.
Bu tür para ile satın alamayacağınız backlinkler sitenize her zaman faydalıdır. (ya da çok fazla para vermeniz gerekir)
İşin “püf noktası” sitenizi tanıtmak ve tanıtılan kişilere düzgün hizmet sunabilmekten geçiyor.
Backlink her zaman tek taraflı düşünülür. Aslında backlink ler işin başlangıç noktasıdır. Ve bitiş noktası da ziyaretçinin memnuniyetidir.
Backlink güçlü bir sitede ise ve oradan gelen ziyaretçi memnun ise işte bu bir gerçek backlink tir. Öyle 5-10 liraya 3 aylık satın alacağınız linklere benzemez… Tek bir backlink ile gerçek bir başarı yakalarsınız.
E peki satın aldığım backlinkler?
Geçmiş olsun arkadaşım. Verdiğin paraların üzerine bir de soğuk su iç. Çünkü yandı gitti o paralar. O paralar senin ümitlerini sömüren kişinin şu anda cebinde.. Geçmiş olsun.
Bir geçmiş olsun daha. Çünkü sen sitene çok büyük bir kötülük yaptın. Hile yaptığını ve linklerin doğal olmadığını Google nin muhteşem mühendisliği anladı, ki anlamaması mümkün değil. Ve sitene eksi puan verdi. Belki seni uyarmıyor ama buna devam edersen arama motorlarından komple silecek seni… Geçmiş olsun tekrardan…
Google’nin öyle bir yapısı var ki “Devlet” gibidir;
Nasıl devlet alacağı vergiyi unutmaz ve 10 yıl sonra bile yakana yapışabilir, google de öyledir. Eğer bugün bir hile yapıp googleyi kandırırsan, belki kısa sürede sıralamada üste çıkabilir ve gene kısa vadede yakalanmayabilirsin. Fakat emin ol ileride bunu farkettiklerinde gene senin canın yanacak. çünkü Google bu yaptığını cezasız bırakmaz !
Backlink konusunu anladığınızı var sayarak devam ediyorum;
Birazda Mobil’i Konuşalım, ardından sosyal mecralara geçeriz;
Günümüzde akıllı telefonların artmasıyla mobil kullanımının ne kadar çok arttığını hepimiz rahatça görüyoruz. Bunun başlıca sebebi telefon teknolojisinin gelişmesi değil, yurdumuzda internetin “öncesine göre” ucuzlamasıdır. Artık internet hemen hemen her türlü kesime rahatça ulaşabilecek ucuzlukta.
Bunun neticesinde googleden aramaya kadar bir çok internet deneyimi mobil oluyor.
Şimdi bunun seo ile ilgisi ne diye sorabilirsiniz; Haklısınız…
Nedir mobilin seo ile etkileşimi;
Çok basit… Yukarıda anlattığım gibi kullanıcı deneyimi ve memnuniyetidir. Bunu aşmak çok ama çok kolaydır. Yapacağınız site veya alacağınız scriptin mutlaka bir mobil teması olması ya da sitenin komple responsive theme dedikleri, (yani ekran boyutu küçüldükçe ekrana adaptif olan tasarım) tasarım modeli olması gerekiyor. Eğer bunlar yoksa şiddetle yapılmasını tavsiye ediyorum.
Çünkü şu bir gerçek ki, mobil tasarımı olmayan bir sahibinden.com a telefon ile girip küçücük küçücük ilanları görmek var, kategoriler arasında geçiş yapmanın ızdırap olması var ya da sadece mobil için hazırlanmış görselleri ve daha iyi okunabilirliği olan yazı boyutlarını görmek var.
Tabi ki telefon kullanan herkes mobil görünümü tercih edecektir.
Bu ana konumuzdan bağımsız olsa da sadece bir tüyo niteliğindeydi. Sonucunda mobildeki gelen ziyaretlerinde memnun olması demek sizi 1 adın daha ileri götürecektir.
Sosyal medyanın SEO daki yeri;
Bir sitenin google, facebook, twitter (ve bilinen diğer sosyal mecralar) gibi alanlarda kendi sayfası olması her zaman için yararlı ve hiçbir zararı olmayan sosyal sayfalardır. Fakat bu sitenin sosyal medyaya girdiği ve seo açısından iyi bir şey yaptığınızı sakın size düşündürmesin… Olay sadece bir facebook sayfası açmakla bitmiyor maalesef…
Nedeni çok açık. Kimsenin paylaşmadığı ve tanımadığı bir facebook sayfasından sitenizi tanıtsanız neye yarar? Sonuç gene sıfıra yakındır.
Önemli olan sosyal mecraları iyi kullanabilmektir.
Peki nedir sosyal medya tüyoları?
Son dönemde onedio.com daki facebook tanıtımlarını görmeyen kalmamıştır. Bakın buradan yazıyorum, o adamlar ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar ve tanıtım konusunda da bir o kadar başarılılar.
Olay sosyal mecralarda 1241241254 tane link oluşturma değil. Olay sosyal mecradaki linkinden size ulaşan ziyaretçilerin ne kadar memnun olduğu ile ilgili.
İşte tam bu noktada kesenin ağzını açmak gerekiyor. Çünkü yüksek hitli bir siteniz ya da sosyal sayfanız bulunmuyorsa yapacağınız en iyi şey düzgün ve doğru bütçeler ile bir sosyal reklam modeli oluşturmaktan geçiyor. Reklam ile tanıtımın bu işin en kesin yoludur.
Sosyal medyada ki reklam hem adwords dan ucuz oluyor, hemde daha detaylı bir kullanıcı kitlesi seçebiliyorsunuz;
Hadi konuyu biraz daha açalım;
Örneğin bir güzellik siteniz var. Siteniz güzel temiz ve gerçekten dolu dolu bir içeriğe sahip…
Fakat henüz ziyaretçi sayınız sizi memnun etmiyor…
Bu noktada siteniz nasıl olursa olsun hitlerin yükselmesi için 2 seçeneğiniz bulunuyor. Ya sürekli olarak günce içerik (Güncel içerik konusunuda aşağıda anlatacağım) girip organik aramalarda zaman içerisinde yükselmek ki bu 7232312 tane rakibiniz arasında uzun sürebilir , ya da sosyal ve adwords reklam kollarını kullanmak. Şimdilik adwords reklamlarını es geçiyorum, çünkü o apayrı bir meslek kolu…
Sosyal mecralarda reklamın düzgün ve odaklı olması;
Dediğim gibi bir güzellik siteniz var ve rakibiniz çok. E doğal olarak hitleriniz de bu yüzden düşük. Benim taktiğim şu şekilde…
Bir facebook sayfası oluşturup, sayfayı süsleyip birkaç içerik paylaşımı yapmak. Ardından facebook da reklam verip, kullanıcı kitlesi olarak kadınları ve yaş aralığını seçip “facebook sayfamı beğendirmek” Sektöre göre değişiklik göstermekle beraber 200-300 lira gibi rakamlara, güzel bir siteniz var ise 2-3 bin beğeni toplayabiliyorsunuz. Tabi içeriğiniz ve reklamını yaptığınız şey çok extrem ve gerçekten göz dolduran bir şey ise bu sayı artabilir.
Oldumu size 2-3 bin kişi sitenizi beğenen. Şimdi kısıtlı bütçemiz olduğundan bu 2-3 bin kişiyi iyi kullanmamız gerekiyor ve bu kullanıcı kitlesini sıkmamamız gerekiyor.
İçeriğinizi seçerek ve mümkün olduğu kadar özel içeriklerinizi sayfanızda paylaşmaya başlıyorsunuz. İçeriğinize göre 1- ile 300 arasında beğenme olabiliyor. farzedin ki 150 beğeni oldu. 5 de paylaşım oldu. Bu sizin için mükemmel bir sonuçtur. Çünkü hem sitenize ziyaret çektiniz hem de kendi facebook sayfanıza yeni beğeniler topladınız. Yani bir taş ile 2 kuş vurdunuz ve bunu sonsuza dek sürdürebilirsiniz.
Sadece dikkat etmeniz gereken nokta facebook da sizi beğenen insanları boğmamak ve onlara gerçekten iyi ve yararlı şeyler paylaşmaktan geçiyor.
Yararlı derken?
Şöyle, farzedin ki elinizde 2 konu var. 1.si elmanın sağlığa yararları, 2.si elma diyetinin zayıflatan özelliği
Şimdi elmanın sağlığa yararı 100 kere yazıldıysa, elma diyeti belki 10 defa yazılmış olacaktır ve buna bağlı insanların daha az haberi olup merak uyandıracaktır. (bu arada bu sadece genel bir örnektir bu) Çünkü malüm Türk kadınlarının ortak derdi kilodur. Kilosu normal olan bir bayanın bile minnacık göbeği çıktığında rejime başladığını hepimiz iyi biliyoruz. İşte bu yaptığınız sektörde ne kadar bilgili olduğunuzla ilgili bir konu. Eğer siz kadınların kilo sorununu bilmiyorsanız bu tür bir başlık açmadığınız için mevcut potansiyeli kaybedeceksiniz demektir.
O ince çizgi, ihtiyacı belirleyip merak uyandırmaktır. Merak olduğu sürece ziyaret gelir ve merak başarıyla tamamlanırsa beğeniyi kaparsınız.
Aslında sosyal medyada yükselmek çok da komplike bir durum değildir. Olay yukarıdaki verdiğim örnekteki gibi binlerce sektörde kullanılabilir… Tek bilmeniz ve öğrenmeniz gereken nokta doğru paylaşımları doğru kişilere yapabilmekten geçiyor. Bunlar doğru olduğunda zaten paylaşımınız kendilinden büyüme potansiyeline sahip oluyor.
Bir başka konu, son günlerde herkesin azında olan yabancı kaynaklı siteler için olan reddit kullanımı.
Arkadaşlar bu konuya da bir açıklık getirelim.
Reddit, Türkiyenin ekşisözlüğü gibidir. Temel Kullanıcıları bilgili ve deneyimlidir. İnternet dünyasını iyi bilen tiplerden bahsediyorum. Evet reddit ile günde onbinlerce hit çekebilirsiniz. Yani ben birkaç gün uğraşıp bu değerlere rahatlıkla ulaşabiliyorum. Fakat şöyle bir problem var.
1- Normalde %2-3 arasında TO değerine sahip sitem, Redditden gelen ziyaretçiler ile dibe vuruyor. Yani Reddit ziyaretleri neredeyse 2-3 bin gösterime 1 tık alıyor. Yani reddit reklam amaçlı kullanılmıyor.
2- Redditden gelen ziyaretçi sitede durma süresi, hemen çıkma süresi ve site içinde gezinme oranlarını muhteşem şekilde düşürüyor. Yukarıda bahsettiğim şeyi hatırlarsınız bu seo için çok ama çok önemli bir durum. Yani biz sitede durma süresini uzatmak isterken, reddit bunun tam tersini yapıp tüm oranları aşağı çekiyor
Reddit in gördüğüm tek iyi yanı alexa üzerinde etkisi. Alexada düşmenizi sağlıyor ama kim takıyor ki alexayı? Yani ben takmıyorum, bilmiyorum takan var mı?
Dönelim Güncel ve Özgün İçeriğe;
Öncelikle şunu kabul edelim çoğumuzun özgün dediği içerik aslında özgün değildir. Yani çoğunlukla web tabanlı kaynaklardan bulunabilir bilgilerdir. Önemli olan bu bilgilerin toparlanması, derlenmesi ve sunulmasıdır.
Güncel içeriği takip etmenin tek yolu araştırma yapmak ve çalışmaktan geçer. Haber okumak, yabancı diliniz varsa ingilizce içerikli siteleri takip etmek, etrafınızdaki insanların ilgilerinin hangi yönde olduğunu anlamak gibi birçok şekilde güncel içerik temin edebilirsiniz.
Mesela örneğin ben bugün iphone 6 yı bir blogda anlatsam inanın bana neredeyse hiç okunmaz. Çünkü artık güncel bir içerik değil. Fakat yeni çıkacak iphone ile ilgili tüyoları, ön görülen tasarım modellerini yabancı sitelerde aratıp, türkçeye çevirsem işte bu hem merak uyandıran hem de güncel bir konu olmuş olacak. Bunun gibi yabancı sitelerde inanılmaz derecede kaynak bulunuyor.
Özgün içerik farklı şekilde yazıp kaleme almak değildir. Lütfen Özgün kelimesinin aşağıdaki anlamını okuyun;
“Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal; Bir buluş sonucu olan; Çeviri olmayan, asıl olan (metin)”
Bu anlamı okuduktan sonra gerçekten özgün yazdığınızı düşünüyor musunuz ?
Hayır yazdığınız aslında rewite dedikleri baştan yazmak.
Özgün demek hiç bir yerde bulunmayan kaynağı keşfetmek ve bunu kaleme almak demektir. Bu zor bir iştir ama aslında gün içerisinde haber sitelerinin sıkça yaptığı şeylerden birisidir. Bir haber çıkar ve onu ilk duyuran her zaman daha fazla ilgi görür.. şeklinde düşünebilirsiniz.
Hele hele bazı arkadaşların kullandığı spinner yönteminden bahsetmek bile istemiyorum. Tek diyebileceğim tamamen sitenize zarar veren gereksiz bir yöntemdir… “ben bugün seo makalesi yazdım” kelimesini “search engine optimization biz çizdik yazısını gün içinde” şeklinde saçma bir yazıya dönüştürmesi size ne kadar saçma geliyorsa başka insanlara da saçma gelecektir.
Sonlara gelirken;
Tek bir dileğim var artık bilinçlenin. SEO diye duyduğunuz olayın süslenecek hiçbir yanı yoktur. Yapmak ya da Yapmamaktır. İnsanların SEO yazısını süsleyip, allayıp pullayıp size satmasına izin vermeyin.
Tüm bunları siz neredeyse sıfır maliyet ile oluşturabilirsiniz. Şuna emin olun. Verdiğiniz meblağ ne olursa olsun, kimse sizin sitenize kendi sitesi gibi çalışma yapmaz. Sizin yapacağınız çalışmalar çok daha fazla odaklı olacaktır.
Açın bugün *** daki seo ticaret alanını. Binlerce backlink, ziyaretçi defteri vs vs vs 10 lira !!!!
Arkadaş, sen sitenin ihtiyacının ne olduğunu bilmeden nasıl satarsın backlink. Belki adamın içerik eksiği var? Belki sitesi güncel değil. Belki Özgün değil Sen nerden biliyorsun? Bu paranın amacı ne ? Senin bir butona basıp 1000 siteden backlink almanın ve sitemin içine etmenin bedeli bu olamaz ki? Senin bana para vermen gerekiyor. Sitemi maffediyorsun çünkü!!
İşte vermeniz gereken cevap bu.
Standart seocuların söylediği cümle, çalışmanız yapıldı düzenli içerik girdiğiniz sürece 3 ay boyunca yükseleceksiniz ???
E o adamın backlinki olmasa 3 ay düzenli içerik girsen zaten bunun etkisini göreceksin.
Sonra diyorsun ki, vay be adama bak ne güzel seo yaptı…
Tabi bu yazıp çizdiğim şeyler gerçek seo danışmanları veya gerçekten bilmeyen insanlara ücreti karşılığında destek veren insanlar için değil. Neticede bu bir sektör ve insanlar bilgilerini para ile satabilir. Yani bende bu bilgileri para ile satabilirdim. Fakat benim ticaretime uygun değil. Soyut bir şeyleri satmayı hiç becerememişimdir.
Düşünsene bilgilerimin karşılığı sizce ne kadar?
10 lira, 100 lira? 1000 lira ?
Bence bir değeri yok. Aslında tek yaptığım etraftan bilgileri toplayıp, tecrübelerimle beraber tek bir alanda sunmak.
Bu yüzden bu bilgileri para ile satana karşı saygım vardır. Beni ilgilendirmez.
Fakat yalandan yere seo paketleri vs satan kişilerin benim için hiçbir değeri yoktur. Muhtemelen onlar bile sitelere ne kadar zarar verdiğinin farkında değildir.
Her şeyi birkaç kelimede toparlarsak;
– Seo demek Arama motorlarına sitenizi iyi anlatmak ve buna göre düzenlemeler yapmak demek
– Sosyal medyadaki gücünüzü doğru ve odaklı kullanmak
– Güçlü ve para ile backlink alamayacağınız sitelerde tanıtım
– Yukarıdaki şıkka bağlı olarak tasarım ve insanların sitenizi sevmesi
– Sitenize gelen ziyaretçinin aradığını bulması ve memnun olması
– Mobil deneyiminin iyi olması
– Güncel ve merak uyandıran içerik olması
– Bilinen eski tip seo yöntemlerinden uzak durulması
– Çalışmak ve Çok çalışmak…
İşte tüm bildiğim “Püf Noktaları” bunlar.
Siz siz olun seo sahtekarlığından uzak durun ve kendi seonuzu kendiniz yapın. Çünkü kimse sizin sitenize, sizin ona verdiğiniz değer gibi değer göstermeyecektir.
Çalışın… Gerçekten çok çalışın. İşin anahtarı çalışmaktan geçiyor. Çünkü bir para kazanmaya başladığınızda daha çok çalışıyorsunuz. Hatta istihdam bile yaratabiliyorsunuz. Bence bu müthiş bir şey…
Bir laf vardır çok severim;
Ne kadar çok iş, o kadar köfte demek…
Umarım bu yazdıklarım içinden bilmedikleriniz vardır ve umarım artık paranızı boş yere harcamazsınız.
Edit: Arkadaşlar yorulduğum için yazıyı erken bitirdim. Aslında anlatacak daha çok şey bulunuyor. Onları da ileri ki dönemde artık yazar ve çizeriz.
Yazım hataları, imla kuralları ve düşük cümleler olabilir. 2 kere baştan sona okudum gözden kaçırdıklarım olabilir. Bunlar için de ayrıca özür dilerim.
-----------------------------------------------------
Konu başında belirttiğim gibi metin alıntıdır.