cmltskrn adlı üyeden alıntı

Rutinden kurtulmak bize ne kazandırıyor? Daha fazla mı düşünüyoruz? Beyin cimnastiği mi yapıyoruz? Bunlar hakkında bilginiz varsa ve cevaplarsanız sevinirim


Öncelikle rutin kelimesinin doğru anlaşıldığından emin olmak istiyorum. Rutin, tekdüze, hep aynı çizgi üzerinden giden bir durum demektir.

Şuurlu olarak yaşamak, çevremizde olup bitenlerin farkına varabilmek adına zihnimizi dinç tutmak varken, katılımcı olmak, girişken olmak, sosyal olmak varken neden çok hızlı geçen bir ömrü pasif bir şekilde tüketelim ?

Farkındalığın (rutinden kurtulmanın) faydaları konusunda Doğan CÜCELOĞLU'nun kitabında okuduğum bir örnekle cevap vermeye çalışayım.
(açıkçası bana bu konuda bu şeklide soru sorulacağını beklemediğim için cevap verirken boşta bulunmuş oldum. Ayrıca soru sorma tarzınızdan amacınızın bir şey öğrenmek mi yoksa yargılamak mı olduğu konusunda endişelerimde yok değil.)
Doğan CÜCELOĞLU birgün deniz kenarında bulunan bir parkta çay içerken bir arkadaşı ile sohbet ettiğini yazıyor. Bu sohbet sırasında arkadaşını dinlerken aynı anda deniz sesinin de kulağına çalındığını, parkta oynayan çocukların sivri ve tiz olan seslerininde konuya dahil olduğunu ve ayrıca diğer masalarda çay içen insanların seslerinin de, o sırada alçalarak deniz seviyesinde çığlık atan martılarından var olduğunu ve bunların hepsinin farkında olarak yaşayabileceğimizden bahsetmiş.

Böyle bir algılama biçimine ve donanıma sahip olan insanoğlu, neden sadece sohbeti duyup sanki dünyada başka bir şey olmuyormuş gibi yaşasın diyor yazar. (katılıyorum)

Umarım bu genel ifadeler sorunuza cevap olabilmiştir.