Mars'ta su bulundu!

Amerika Birleşik Devletleri Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, Mars yüzeyinde su bulunduğunu ve bu suyun zaman zaman sıvı halde olduğunu duyurdu.

Peki şimdi ne olacak?
Büyük keşfin ardından ne yapacakları sorulduğunda bilim insanları, öncelikle bu suyun kaynağına, nereden geldiğine bakacaklarını açıkladılar.

Bitki yetiştirmek mümkün mü?
Soru: Bu suyu kullanarak Mars'ta bitki yetiştirebilir miyiz?
Cevap: Bence asıl problem, irtifa farkı. Dünya'da da yüksek irtifalarda sadece yosunlar yetişebiliyor. Mars'ta da benzer bir durum var, gezegenin yüzeyi, Everest'in 3 katı neredeyse. Bu yükseklikte dünyada olduğundan çok daha ince bir atmosfer var, ancak genetik mühendisliği ile bitkilerin dayanıklılığı artırılarak bu sorunlar aşılabilirse, evet, bu su ile bitkiler sulanarak, yetiştirilebilir.

2020'lerde Mars'ta olacağız.
Yapılan açıklamada, Mars'a gönderilmesi planlanan insanların, bulunan bu su sayesinde işlerinin çok kolaylaşacağı belirtildi.
Suyun içerisindeki hidrojen ve oksijeni ayrıştırarak, roket yakıtından, Mars yüzeyndeki insanlar için kritik olan suya kadar çok sayıda ihtiyacın karşılanabileceğinin altı çizildi.

"Yaz" mevsiminde ortaya çıkıyor.
Sıvı haldeki suyun Mars'ın "yaz mevsiminde" gezegenin kanyonlarından ve krater duvarlarından aktığı, NASA'nın Kızıl Gezegenin yörüngesinden çektiği fotoğraflarla ortaya çıkarıldı. Bu suyun, gezegenin sonbahar mevsiminde sıcaklıkların düşmesiyle kuruduğu açıklandı. Mars yüzeyinde suyun donmuş halde bulunduğu uzun süredir bilinen bir gerçek. Ancak gezegende sıvı halde su olup olmadığı uzun süredir sorgulanan bir konuydu...

Mars'ta yaşam var mı?
En merak edilen "Mars'ta yaşam var mı?" sorusuna ise şu şekilde yanıt verildi: "Dünya dışında yaşam var mı?" sorusuna henüz yanıt bulamadık, ancak yüzeydeki suyun varlığı, yaşam için de büyük bir şans anlamına geliyor, artık araştırmalarımızı bu yönde ağırlaştıracağız."

Uzay teknolojileri olarak dünya hala çok çok çok geride. Bu araştırmalar bile devletler için maddi yük olarak görülüyor. Eğer gündelik hayatta kullanılan teknolojik ürünlere harcanan zaman uzaya da harcansaydı şimdi çok daha fazla biliyor olacaktık.

Dünya dışında ise mutlaka yaşam olduğuna inanıyorum, ama şu an için ulaşabildiğimiz alan bu yukarıda bahsettiğim nedenler yüzünden çok kısıtlı, çok farklı teknolojiler üretilmedikçe de fazla ileriye gitme araştırma şansımız yok.

Yanlış bilgi. Uzay için harcanan para dünya için harcansaydı şuanda açlığı bir köşeye bırakın uçuyor olabilirdik. Mesela sağlık alanında kullanılan görüntüleme cihazlarından, yine sağlık alanında kullanılan medikal malzemelerin bir çoğu; uzay araştırmaları sırasında keşfedilmiştir. Bunun gibi dünyada şuanda kullanılan bir çok ürün uzay araştırmaları sırasında insanların kullanımında yardımcı olacağını öngörülmüş denenmiş ve uygulanmıştır.

Bunların tamamı fasa fiso. Uzay araştırmaları için yapılan harcamaların kısıtlanması veya inancın yok olmaması için her yıl sonunda yeni yıl bütçesinin yükseltilmesi amacıyla ortaya atılan teorilerdir. 2008 yılında da toprağın sığ olduğu bölgelerde su buzulu bulduk dediler ve örnek aldıklarını iddia ettiler. Üzerinden 7 yıl geçti daha suyu yeni bulduklarını söylüyorlar.

Zamanında opportunity inişini canlı yayınlamışlardı ve büyük merakla izlemiştim. Gerçekten müthiş bir teknoloji ve saniyelerle yapılan uygulama ile marsa sapasağlam inerek ilk veriyi dünyaya bilmemkaç dakika içerisinde göndermişti. Ama yıllar geçtikçe hepsinin düzmece olduğu kanıtlandı. Bakınız, 1969 ay'a gidip geldiğinin iddia edilmesi ve halen gidiş dönüş yapılamıyor olması ki bu bilgi bile uzay yalanını ortaya koymaktadır.

Mars bize 676 milyon kilometre uzakta ve şuan ki teknolojide 250 günde varırken yol üzeri oluşan hatalar kazalar ve sorunlar hesaplanırsa mars yüzeyinde yapılan her test ortalama olarak 3-10 yıl sürmelidir. Yani bir verinin gidip gelmesi ve detaylı incelenmesi; rapor hazırlanıp değerlendirilmesi.

Bir çoğumuz 2025-2030 yılında mars'a gönderilecek insanları; Allah izin verirse görebilecek yaşlardayız. Bende buraya yazıyorum, 2025-2030 yılında Mars'a insan göndermeyi bir köşeye alalım, Mars hakkında gerçek elle tutulur gözle görülür veya tüm dünyadaki profesörler tarafından kabul edilmişi gerçek 1 tane veriye ulaşamamış olacağız.

Her şey para için,

Bu konuda dünya hala çok geride. Çok daha büyük bütçelere çok daha büyük araştırmalara ihtiyaç var. Ha ne ihtiyaç var diyebilirsiniz fakat onu da kendiniz söylüyorsunuz araştırma geliştirmeler sayesinde günlük hayatta da işimize yarayacak teknolojilerin gelişmesine vesile oluyor bu işler. Her şeyi bir tarafa bırakın ben dünya dışında neler olup bittiğini öğrenmek isterim

Kainatın büyüklüğüne baktığımızda Mars ile aramızda ki mesafe bir hiç, dolayısıyla buna bile ulaşamıyorsak sağlıklı bilgi alamıyorsak bas bayağı çok gerideyiz demektir.

2025 ya da 2050 de bile bu gezegenlere ulaşabileceğimize insan gideceğine ben de ihtimal vermiyorum, anca sağlıklı veri alabilmemizi sağlayacak araçlar gönderilebilir orada ne olup bittiği hakkında daha somut bilgi sahibi olabiliriz.

Sandığınız kadar büyük paralar harcanmıyor bu olaylara

Nasanın yıllık bütçesi ne kadar mesela ? 2015 için 18 milyar dolar

ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) 2015 yılı bütçesi 496 milyar dolar oldu.


Türkiye bile tek başına Nasa'yı finanse edebilecek kadar güçlü konumda. Bu kadar az bütçeyle sonsuz bilinmezlik hakkında anca bu kadar veri toplanabiliyor işte. Tüm dünya Nasa'nın eline bakıyor . Halbuki büyük bir fon oluşturulsa bu bütçeler savunma bütçelerini yakalayabilse 5 yılda 100 yıllık yol katederdik.

Evet ancak bu sadece bizim gördüğümüz istatistikler ki ben bu istatistiklerin de gerçek olduğuna inanmıyorum. Eğer gerçekten harcanan miktar ortaya koyulmuş olsa insanlar neden bu kadar fazla harcandığı konusunda ağır baskı yapacak olup bu nedenle harcanan bütçenin biz insanlara belki de yüzde 1i bile açıklanmıyor.

Evet her ne kadar bütçe yıllara göre düşüyor gibi görünsede tamamen yalan olduğunu şöyle bir mantık kurarak anlayabiliriz.

1960 - 1970 yılları arasında bütçenin %4ü verilirken o zamanki teknolojik şartlar ile şuanki teknolojik şartlar karşılaştığında bütçenin yükseliyor olması gerekirken; hem personel hem teknolojik imkanların sağlanması açısından maliyetin yükselmesi nedeniyle; tamamen uydurmaca olduğu ortaya çıkıyor.

Çünkü devir teknoloji zamanı ve kim daha önce keşfederse o büyük olacak olup Rusya Amerika Çin Japonya gibi şuanda dünya devleri uzay araştırmalarına büyük yatırım yaptığı ve inandığı ortada.

Türkiye'nin de bu konuda yanlış hatırlamıyorsam 2013-2014 arasında ilk uzay aracını gönderimi olmuştu ancak bu araştırmalar içerisinde biz daha denizde kum durumundayız.

Uzay önümüzdeki 100 yıl içerisinde tamamen hayal olduğu ortada. Ancak ülkeler uzaydaki gerçekte 1 bilgi için milyarlarca dolar harcamaktan yana. Çünkü kim bir bilgiyi diğer bir ülkeden 1 an bile önce bilse o belki de dünya için yeni bir şey keşfetmiş oluyor.

Evet güzel bir durum bu ancak uzay yerine dünya üzerinde bu araştırma da yapılarak daha az bütçeyle daha fazla ihtiyaç da giderilebilir. Mesela halen gerçek anlamda kanser hastalığı için yatırım yapılmazken uzay aracının daha az yakıt tüketimi için kanser hastalığının çaresinden çok daha fazla yatırım yapılıyor.

Uzaydaki bir yatırım dünyadaki kanser hastalarının çözümü olabilir mi?

Olmadı değil.

Tabi ki bunlar da tartışılabilir. Dünya işi gücü bıraksın uzayla ilgilensin demiyorum fakat boşa harcanan onca paralara rağmen düşük bütçelerle bu iş ilerlemeye çalışıyor. Ki Amerikayı çıkın kimse kayda değer para da harcamıyor bu iş için. Herkes birileri geliştirsin biz kullanalım diye bekliyor.

Bütçeye oranı doğru olabilir çünkü Amerikanın bütçesi de her geçen gün büyüyor, Nasa için ayrılan para miktar olarak artıyor bile olsa bütçede ki oranı düşüyor olabilir.

O bütçe boyutunun farklı bakışı LikeSend

Evet amerika en çok harcayan ancak sadece klas için harcadığını düşünüyorum.

Dünya devi olduğunun kanıtı gibi. 1969 yılında bizi kandırdıkları gibi, halen kandırdıkları gibi.

20 yıl Türkiye uzay araştırmalarına yatırım yapması akabinde çıkıp ne Mars'ı kardeşim stratosfer üzerine bile insan çıkamaz gibi bir açıklama yapacak olduğunu düşünmem gibi.

Yani yıllar geçmedikçe aslında şuanda var olduğunu söyledikleri hiçbir bilginin gerçek olup olmadığını; uzaya gidip gelemediğimiz için, daha önce çok fazla yalan söyledikleri için teyit edemiyoruz;

gibi gibi gibi :)