Efes benim yoldaşlarım arasında en sadık ve kafa adamım diyebilirim. Ona karşı içimde ki duygu sevgi değil aşk, mükemmel bir karakteri var. Onunla ilk tanıştığımız an bu, en sağda ki beyaz burun Efes. O bir Tosa Inu fakat bir sorunu var, doğduğunda ön bacaklarının ikisi de tutmuyordu. Mevcut veterinerim, uyutmamız gerektiğini düşünüyordu. Çünkü bacaklarında ki sıkıntıyı gidermek için aldığı ek ilaç ve serumlar onu anne sütünden kesmişti. Ben hariç herkes pek fazla dayanamayacağını düşünüyordu.
İlk işim onu diğerlerinden ayrı bir yere ayırmak oldu, özel bakıma ihtiyacı vardı. Onun bacaklarına en iyi gelen şeyin yüzmek olduğunu düşündüm çünkü suyu gördüğü anda ayaklarını hareket ettirmeye çalışıyordu. Sonra her gün düzenli olarak beraber yüzmeye başladık. Aşağıda ki resim nisan ayından hem benim için hem onun için ağır geçen antremanlardan 1 hafta sonra bacakları tutmaya başladı bir tek ayak kısmını hissettmiyordu. Üst taraftan denge vererek ayakta durabiliyordu.
Her şey yolunda gözüküyor. -3.Ayımıza girmiş bulunuyoruz.-
Ara ara takviyeler alıyoruz ve veterinerimizi haftada mutlaka 1 kez ziyaret ediyoruz tabi mutlaka. Onun emeği de çok büyük.
Gün geçtikçe adımları daha da sağlamlaşıyor. -5.Ay-
Gençlik döneminde sıkıntılar tekrar kendini göstermeye başladı, ek takviyeler biraz daha arttı. Ve veteriner ziyaretlerimiz her güne çıktı.
Aşağıda ki resim doğum gününde yani 1.yaş fotoğrafı. Sıkıntılı geçen 1 yıldan sonra artık Efes zor günleri geride bıraktı.
Ve Efes'in son hali bu, Şubat ayında 2. yaşını dolduruyor, kilomuz 68. Sanırım bu kadar resim yeterli :)) Sadece hayvanlarımızı değil tüm hayvanları sevelim, şahsen ben onlarsız bir dünya düşünemiyorum.