Yazıyı başta okumak istemedim. göz gezdirdim. Sıradan ve boş bir konu oluğunu düşündüm ama bir an "oku şunu iyi şeylerden bahsediyor!" dedim kendime. İyi ki de okumuşum. Zira alışkın değiliz okumaya biz.
Bakın benim yazıyı okuyup okumama lüksüm var. ama Televizyonda öyle değil. Önünüze verileni izlemek zorundasınız. Ki zaten Türkçe'de eş anlamlı olarak "aptal kutusu" tabiri var diye biliyorum.

Şimdi azaldı gibi asıl eskidendi televizyonun etkisi bence. Ki bunun ekmeğini yedi zaten onlarca şirket. Şu anda internetin popüler olmasıyla biraz etkisi azaldı. Ama gerçekten de televizyon aracılığıyla bilinç altımıza giriliyor.

Ki benim televizyonlardan en büyük korkum ahlak yıkımına yol açması. Gençler gördüğü yabancı filmleri dizileri bir şey zannediyor hayatına yansıtıyor. Basit düşünün siz bile izlediğiniz filmde hoşunuza giden bir sahneyi gün boyunca düşünüyor ve deniyorsunuz. Ki daha bu güçle neler yapılmaz. Çeşitli örgütler de kullanıyor diye biliyorum. Kısacası bilinç altımıza ulaşmak istiyorlar. Yeni silah bu. Savaş yok, kan yok. Sadece kültürel yıkım var ki bu zaten yeter.

Televizyon sınırlayıcıdır. Onun yerine kitap okuyun. İnanın ufkunuz açılıyor ya sınırınız yok hayal dünyanız sonsuz. Karşınıza çıkan viral reklamlar yok, hipnoz yok ve en önemlisi bilinç altı oyunu yok. Tabii yapıyor muyuz ? -Hayır.