samdilli adlı üyeden alıntı

sağolun akrep korkum kalmadı artık.


Aynen Böyle Görünür :D :D :D

Korkmalısın...


"Akrepler çoğunlukla yalnız yaşayan hayvanlardır, gece avlanan (nokturnal) araknidlerdir ve UV (mor ötesi) ışık altında parlak bir cam göbeği-yeşil renkte parlarlar. Bu floresan özelliğin fonksiyonu bir gizemdir."

Gaffin ve ekibi akreplerin gözlerini bağladılar ve birçok farklı ışık altında onları test ettiler. Bulguları heyecan vericiydi: akreplerde kuyruk, "ikincil göz" olarak adlandırılabilecek şekilde işlev görmekteydi!

Hatta bu eklembacaklı hayvanların tüm vücutları bir ışık sensörü olarak görev yapmaktadır. Ortamdaki ışıkla ilgili bilgiyi sinirlere iletirler ve bu sebeple akreplerin vücudunun herhangi bir kısmı ışığı algılayabilir. Araştırmacılar makalede şöyle yazıyorlar:

"Akrepin kütikulu (vücudu saran zırh kısmı) tüm vücudu bir ışık toplayıcı haline getirir ve bu da sinir sistemine bilgi aktarımını sağlar. Akrepler bu özelliği sığınak bulmak amacıyla kullanıyor olabilir, çünkü kütikulun herhangi bir kısmını engelleyerek kapatmak, sinyal aktarımını ortadan kaldırmaktadır."

Dolayısıyla UV ışını altında parlıyor olmaları, vücutlarında bulunan ışık algılayıcılarının bir ürünüdür. UV ışını altında vücutlarında algılayıcı olarak görev yapan kimyasalların bir kısmı bozunur ve sözü edilen renklerin etrafa saçılmasına neden olurlar. Normalde akreplerin gözleri mavi-yeşil ışığa, UV ışınlara kıyasla daha az hassastır ve ortamdaki ışığın dalgaboyu, akreplerin davranışlarını da etkilemektedir. Eğer ki ortamda daha fazla UV varsa, bu ışığa çok daha güçlü bir şekilde tepki göstermektedirler. Bunun sebebi, akreplerin çoğu zaman gün batımından sonra aktif olması, dolayısıyla etrafı saran ve insan gözüyle algılanamayan UV ışınlara çok daha bağımlı olmalarıdır.

Peki neden bu yapı vücutlarına yayılmıştır? Yapılan incelemeler akreplerin gözlerinde tek bir rengi, mavi-yeşil rengi algılayabilen reseptörler bulunmaktadır. Vücutlarındaki kimyasallar ise UV ışına duyarlıdır. Akrepler, vücutlarına düşen UV ışını floresan özellik sayesinde mavi-yeşile dönüştürmektedir ve bu sayede gözleriyle bu ışığı algılayabilmektedir. Ancak yapılan incelemeler, sadece dönüşen ışığın algılanabilmesinden öte, UV ışının kendisinin de canlı tarafından algılanabildiğini göstermektedir. UV ışınlarla taşınan bilgiler, doğrudan sinir sistemiyle beyne aktarılabilmektedir.