En büyük etken "destek".

Kısaca açıklamam gerekirse eğer; ülkemizde hala internet'e güven tam anlamı ile oturmamış durumda. E-ticaret bile son yıllarda artmaya başlamışken internet projelerini destekleyen "melek yatırımcı" olarak adlandırdığımız finansörlerin bile ülkemizde ortaya çıkmaya başlaması şunun şurasında bir kaç yıla dayanıyor.

Güven ve finansör etkenini arkamızda bırakırsak ikinci en büyük etken nedir diye soracak olursak eğer o da yUsUf-AbaLI arkadaşımızın üstünde durduğu "özenmek".

Ben bu görüşe katılmıyorum. 2003 yılında MySpace varken 2004 yılında Facebook'un çıkması. Bu iki proje varken 2006 yılında Twitter'ın çıkması. iTunes varken Spotify çıkması ve hatta fazla uzağa gitmeden yakın geçmişte bir kaç öncesine bakarsak Spotify varken Apple Music çıkması. Bir çok kişi bunlar birbirinden farklı projeler, özenme yada benzeme ile ne alakası var diyeceklerdir elbet. Ama hepsi aynı amaçlarla çıkmış projeler.

İşte bizimde en büyük eksik yanımız maalesef bu. "- Zaten bunu x kişi yapmış.", "- Biraz özgün olun!", "- Şimdi bunu yaptın, bu varken buna neden girsin millet.", "- Bu proje tutmaz.", ... gibi vb. yapılan yorumlar yüzünden belki de bir çok çığır açacak proje, kendini ispat edecek proje daha başlamadan son buluyor. Öncelikle bunu aşmamız lazım. Ve eğer bir projeniz varsa muhakkak tamamlayın. Arkasında durun. Kulak asmayın. Öncelikle projenize kendiniz inanın.

Son olarak; yenerberktas isimli üyenin de yazmış olduğu yoruma karşılık olarak; evet maalesef ekip olmayı tam anlamı ile beceremeyen bir düzensizliğimiz söz konusu. Belki bunun nedeni de arkaba ile iş olmaz, dost ile arkadaş ile iş olmaz düşüncesinin empoze edilmesi. Ben akrabam ile dostum, eşim ile iş yapamayacaksam eğer tanımadığım, bilmediğim bir adam ile nasıl iş yapabilirim ki o zaman? 20 yıldır tanıdığım adama güvenip iş yapamayacaksam 10dk'da tanıdığım yada internette tanıştığım x kişi ile nasıl ortak çalışacağım?

Özetle, içimizde ki bazı tabuları yıkarsak eğer herşeyi başarabilecek niteliklere sahibiz.