Türkiye’de kullanıcıların çoğu telefonunu banyoya yanında götürüyor ama tehlikenin farkında değil. Güvenlik uzmanlarına göre telefonlar, ele geçirilmesi halinde kamerayı aktif olarak kullanarak sizi gözetleyebilir, görüntünüzü kaydedebilir.

Kaspersky Lab ve B2B International tarafından gerçekleştirilen araştırma kullanıcılar ve dijital cihazları arasındaki ilişkinin boyutuna dair önemli bulgular ortaya koydu.Türkiye’de kullanıcıların %29’u cihazlarını yanlarında banyoya götürürken %25’i cihazlarıyla kimsenin bilmesini istemeyeceği bilgilerini paylaşıyor. Ancak bu güven, kullanıcıları risk altına da sokuyor.



Çalışmada kullanıcıların büyük bir çoğunluğunun %89’u parolalar, mesajlar, fotoğraflar,telefon rehberleri, dosyalar ve çok daha fazlasını içeren önemli, gizli ve bazen yeri doldurulamayacak bilgileri akıllı telefonlarında sakladığı görüldü. Üçte biri cihazlarında kimsenin görmesini istemeyecekleri hassas bilgileri taşıdıklarını söylemiş. Dahası bu cihazlar iş yeri (%60), otomobil (%61), toplu taşıma (%62), yatak (%65) ve hata banyo (%28) dahil her yere götürülmekte ve kullanılmakta.

Evin dışında bu cihazlar hasar, kaybetme veya hırsızlık gibi potansiyel risklerin yanı sıra veri çalmayı veya hatta kullanıcıyı gözetlemeyi amaçlayan siber suçlular tarafından ele geçirilme gibi risklerle yüzleşiyorlar. Açık Wi-Fi ağlarında kullanılan cihazlar saldırılara karşı özellikle korumasız. Ancak çok az kişi bu riski azaltmak için önlem alıyor. Araştırmada, kullanıcıların sadece %22’sinin, bilgisayar korsanlarının veri ve şifrelerini kolaylıkla ele geçirebilecekleri gerçeğine rağmen korumasız halka açık Wi-Fi ağlarını kullanırken çevrimiçi faaliyetlerini uyarladıkları görüldü. Sadece yarısı (%44) cihazla birlikte verilen, uzaktan engelleme veya cihazımı bul özelliği gibi güvenlik özelliklerinin avantajlarından faydalanıyor.

Yanımızda taşıdığımız cihazları korumamanın bedeli çok fazla olabilir. Çalışmada, cihazlarını kaybeden veya çaldıranların dörtte birinin kişisel veya gizli bilgilerinin sızdırıldığı görülmüş. Ancak bu otomatik olarak kullanıcıların evde daha güvende oldukları anlamına gelmiyor. Evde daha farklı ve bazen, özellikle de ele geçirilmiş bir cihazın kullanıcıya karşı bir web kamerası olarak kullanılabileceği yerler olan yatak odaları ve banyolarda daha büyük risklerle yüzleşiyorlar.

Kaspersky Lab Tüketici Pazarlama ve Gelişmekte Olan Pazarlar Başkanı Peter Aleshkin şunları söyledi:”Kullanıcılar ve cihazları arasındaki güven bağı güvenliği göz ardı etmelerine neden olabiliyor. Yanımızda taşıdığımız ve bize çok yakın olan ve sürekli kullandığımız bir nesnenin bir tehdit olabileceğini düşünmek zordur. Ancak olabilir ve olmaktadır. Dijital dostumuz dijital düşmanımız olabilir. Potansiyel riskleri dikkate alma ve cihazlarımız ve bilgilerimizi buna göre korumada eksikliklerimiz gizli bilgilerimizin, paramızın ve hata kimliklerimizin kaybı demek olabilir. Dünyaya bakmak için kullandığımız cihazın kamerası ele geçirilebilir ve bizim dünyamıza göz atmak için kullanılabilir. Basitçe ifade etmek gerekirse güvenlik, isteğe bağlı bir fazlalık değildir.”

Kaynak : Ana Haber Bülteni