THEX3T4R o halde konuyu kendi lügâtımda biraz açıklığa kavuşturayım. :)

Dünyanın her yerinde insanlar her şeyden önce ölüm korkusu olmadan yaşamak isterler. Güvenli bir ortam isterler. Bunun için yasalara ihtiyaç duyduklarını kabul ederler-ki bana göre de öyledir-, daha sonra bu ortam sağlanırsa huzur isterler. Huzurdan kastım bir çoğu yalnız kalmak ister ve bir çoğuda aile ortamı ister. Farzedelim ki tüm bunlar da sağlandı. Bu defa doyumsuz olan insanoğlu yeni bir şeyler istemeye başlar. İşte insanoğlunun doyumsuz istekleri karşısında ki yanlışları önlemek adına bazen yazılı kurallar yetersiz kalır ahlâki kurallar devreye girer.

Yazılı ve resmi olan kurallar toplum güvenliği açısından gerekli olurken, ahlâki kurallar insanoğlunun herşeye sahip olduğu zaman yine mutsuz olacağının farkına varması için bence gereklidir. Avcı ava çıkarken avını beklemek zorundadır, futbol takımı galip gelebilmek için gol atmak ve yememek zorundadır yani hayatta bir amaç bulmuş olmak insanoğlunu rutine dönüşen hayattan çıkaran önemli bir faktördür. Bu gibi amaçları toplumun her kesimine uyum sağlatabilmenin tek yolu vardır oda temel ahlâk kurallarıdır.

Bu konuyla ilgili aslında söylenebilecek çok şey var ama şu an için aklıma gelenler bunlar. Ayrıca belirttiğim görüşlerin hiçbir siyasi görüş ve bağlantısı yoktur. Bu konuda yanlış anlaşılmayayım. :)