Ekşisözlükten birisine aittir.

rezalet sayılabilecek bir olayda baş rolü oynamış sinema salonu.
maaşlarından arttırdıklarıyla özellikle kimsesiz çocuklar için çok güzel işler yapan bir grup arkadaşa çok ayıp etmişler. bana da bir arkadaşım vasıtasıyla ulaştılar ve ekşi sözlükte yazılmasını, herkesin bilmesini istiyorlar. elçiye zeval olmaz, bana iletileni paylaşıyorum;

--------
27 mayıs 2016 günü brandiumdaki cinemaximumdan 2 yuva görevlisi anne ve 20 tane çocuk esirgeme kurumunda bulunan çocuklar için bilet aldık. cumartesi günü çocuklarla birlikte cinemaximum salon 3'ün kapısında beklerken çocuklar su istedi. maddi durumumuz içerde satılan sudan 22 tane alabilecek durumda olmadığı için bilet satan gorevliye durumu anlatıp dışarıdan su alabilmemiz mümkün mü diye rica ettik. sağolsun insiyatif kullanıp çocukların durumunu öğrenince sorun olmayacağını söyledi. bu sırada ne müdürden de eser var ne de çocukları salona yerleştirecek görevliden. hic kimse yok, zaten sinema salonlarının girişindeki turnikeler dahi çalışmıyor. çocuklar giriyor çıkıyor. bilet okutmaya gerek yok. bozuk turnikeler ciddi sorunken çalışanların olmayışı ayrı bir sorun.

brandiumdaki macro centerdan su almaya gittiğimde daha buyuk sorunlar olmaya başlamış. ismi bende saklı bir çalışan(gerekirse söyleyebilirim) sanki tek görevi izlemekmiş gibi çocukların etrafında gidip gelmeye başladı. bilet varmı? nereye girecek bunlar diye sorular sorup gitti. bakışlar muamele o kadar kötü ki durumu anlamaya çalışıp yardımcı olmak isteyen yok. bir cinemaximum çalışanının işini yapmak yerine insanlari yargılaması ayrı bir sorun. bu esnada gerçekten hissettiğimiz çocukların kıyafetlerine bakıp çocukları istemediği. zaten sonrasında çocukların anne babasının olmadığını öğrendiğinde iğreniyormuşçasına attığı bakışlar, cinemaximum çalışanı olmasını gecip, insan olmaya yakıştıramadığımız davranışlardı. ınsan olmanın erdem sayıldığını daha sonrasında cinemaximumun müdürüyle iyice öğrenmiş olduk. suları vermeye çocukların yanına girdiğimizde (film hala başlamamıştı) müdür olduğunu söyleyen bir kadın(ismi yine bizde mevcut) yanımıza gelip ne olduğunu anlamadığımız tavırlar, afralar tafralar ve el kol hareketleriyle bağıra bağıra ( salondaki herkes duyuyor müdürün sesini) ''bu suları çocuklara vermeyi düşünmüyorsunuz dimi? ' diye sordu. biz hala sakinliğimizi korumaya çalışarak kibarca ve sessizce çocuk esirgeme kurumundan çocuklar, buradan su alamadık, bilet satan arkadaşın bilgisi var ondan rica ettik diye durumu özetledik. hala sanki başka şeylerde verecekmişiz ve almışız gibi sadece suları vereceksiniz diye bağıra bağıra gereksiz bir tavırla konuşup salondan çıktı. salonun kapısında bu seferde bize yardımcı olan, bilet satan kıza bağırmaya başladı.

ınsanların mevkilerini kullanıp kendilerini insan sanmaları okadar üzücü ki! ınsanlar içinde bizi sürekli sanki bir suçluymuşuz gibi, sanki hatalıymışız gibi asağılamaya çalışması çok çok üzücüydü. söyleyecek kurabilecek cümle dahi yok. o kadar üzüldük ki olanlardan.

cinemaximuma gerekli şikayeti elbette yaptık. fakat bugünden sonra bir daha cinemaximumda film izleyebilir miyiz bilmiyorum. bir müdür ve bir çalişan bütün firmaya mal edilmemeli belki ama şikayet sonucunda bir şey çıkmayacağından ne cinemaximum'un ne de brandium avm'nin kapısından hadi geçmeyi düşünmüyoruz. bu ayıbı bu insanlık dışı durumu bize affettirebilecek mi acaba cinemaximum?! kac yıl geçer aradan bilmiyoruz ama sesimizi duyurmak için elimizden geleni yapacağız.

Kaynak:
https://eksisozluk.com/entry/60798647