* Baştan uyarı: Fikirlerime katılmıyor veya aşırı karşı çıkıyor olabilirsiniz ama emin olun ki kötü niyetli fikirlerim olmadığını bilmenizi istiyorum. Tartışma çıkaracak vb. yorum - cevaplardan kaçınınız. Saygı çerçevesi içinde -varsa- yorumunuzu yapabilirsiniz.



Türkiye’de onlarca farklı etnik kökenli, farklı inançlara sahip, farklı zevkleri olan, farklı tenleri olan türlü türlü insanlar var. Bu kötü bir şey mi ki? Değil tabi. Kötü olan tek şey bölme / bölünebilme konusunun Matematik dersinde değil de ülke içerisinde uygulanması.

Ben:

Homofobik bir insan değilim, kimsenin cinsel tercihi ne beni; ne de bir başkasını ilgilendirir.

Yobaz değilim, aşırı din ile çevremdekilere zarar vermek yerine; dinimi yaradan ile kendi aramda yaşama taraftarıyım.

Terörist sempatizanı değilim, devrime gerektiğinde katılırım. En önde yürürüm fakat benim hakkımı ben ve arkadaşlarımın “vatandaş” olarak bulabileceğimize inanıyorum. Ne idüğü belirsiz bin bir çeşit grubun pankart ve flamaları altında bulamayacağımıza eminim.

Ülkemi seviyorum, milliyetçiyim. Ama milliyetçiliğim; diğer insanları sevmeme ve onları “insan” olarak görmeme engel olmuyor.

Taraftarım ben mesela; maçta ki o ortama kapılıp da gaza gelenlerdenim. Ama o olayı yine stadyumda bırakanlardanım.

Bu maddeler tuhaf gelmiş olabilir mi size? Bana öyle gelmiyor gerçekten böyle birisiyim. Kimileri “bu şekilde bir görüş olmaz. bu yolun ortası yok. ya beyazsın ya siyah” dese de her zaman bir “gri” vardır. Eğer iki ucu yağlı değnek ise; ortadan tutmayı yeğlerim.

Herkesin bol keseden atıp tuttuğunu / inandığı şeylerin doğrulu için arkadaşlarıyla ilişkisini kestiğini görmüşsünüzdür. O atıp tutanlara hiç dikkat ettiniz mi? Örneğin kendilerine solcu diyenler, sağcıları yermekten başka bir şey yapmazlar. Önce “insanlık” demelerine, “özgürlük” demelerine rağmen; Aykut Demir’in sakalı için demediklerini bırakmadılar (bize ne arkadaşım adamın sakalından cübbesinden)

Veya kendilerine sağcı, Allah yolunda fedai diyenleri görmüşsünüzdür. Allah’ın ilk emri neydi hepimiz biliyoruz ki: “Oku!” Daha bunu dahi anlamayıp kavramakta zorluk çeken insanlardan, “yaratılanı sev, yaratandan ötürü” cümlesini anlamalarını bekleyemeyiz şayet.

Diyeceğim o ki, artık herkesin özgürce yaşadığı, yürüdüğü, koştuğu; dinini yaşayanlara karışılmadığı bir ülke istiyorum. Çok mu şey istiyorum?

* Bir de iki yüzlü insanların yorulup, emekli olmalarını istiyorum tabi.

Şunları yazıp içimi döktüğüm için o kadar mutluyum ki anlatamam. O yüzden burada kesiyorum :)

Kaynak İçeriği İncele >>