Bu artık biraz eski bir araştırma olsa da, Türkçeye kazandırmak ve paylaşmak istedik. Dünya'nın refah düzeyi, bilime erişim kolaylığı, eğitim düzeyi, araştırma yoğunluğu en yüksek olan ülkelerde, Evrim Kuramı'nın halk tarafından kabul edilme oranlarının son derece yüksek düzeylerde olduğunu biliyor muydunuz?

New Scientist'te 2006 ve 2008'de yayınlanan araştırmaların sonuçlarına göre, bir ülkede yukarıda sayılan parametreler ve ilişkili diğer değişkenlerin değeri arttıkça, halkın bilimsel gerçekleri kabullenişi artıyor.

Yapılan araştırmada, her ne kadar Orta Doğu ülkelerinden sadece Türkiye'ye yer verilmiş olsa da, ülkemizde Evrim Kuramı'nın, diğer tüm ülkelere göre çok daha az kabul edildiği görülüyor. İkinci sırada yer alan ABD ise, tutucu propogandaların merkezi olmasıyla meşhur bir ülke.

Unutmadan söyleyelim ki bu araştırmalar bilimin herhangi bir dalında araştırma yürütmeyen, sıradan halka dayanıyor. Zira bilim insanları üzerinde yapılan araştırmalarda Evrim Kuramı'nın kabul ediliş oranı, ülkeden bağımsız olarak %95-99 arasında seyrediyor. Bu yüzde biyologlar arasında %99 civarındayken, temel bilimlerin genelinde %95 üzerinde seyrediyor. Mühendislik gibi biyoloji ile çok yakından ilgilenmeyen, uygulamalı bilim dallarında çalışan bilim insanlarını katan araştırmalarda bu oran %85-90 civarına düşse de, yine de ezici çoğunluğu değiştirmiyor.

Benzer bir Science araştırmasının sonuçlarını aşağıdaki tablodan inceleyebilirsiniz; sonuç değişmiyor:




Belirtmek gerekir ki burada verilen araştırmada, sonuçları görülen soru "İnsanlar, geçmişte yaşamış diğer hayvanlardan ortaya çıkmışlardır [gelişmişlerdir]." sorusuna katılıp katılmamayı ölçecek şekilde sorulmuş. Biliniyor ki insanların kendilerini diğer hayvanlardan ayrı bir yere koyma tutkusu, Evrim Kuramı'nı da kısmen kabul edip, kısmen reddetme durumunu doğuruyor. Özellikle gelişmiş ülkelerde, sıradan halktan birçok insan, evrimin diğer canlılar için doğru olduğunu çok daha yüksek yüzdelerle kabul ederken, insana evrimin uygulanmasının doğru olmadığını belirtiyorlar (ki bu bilimsel olarak hatalıdır; insan biyolojik açıdan diğer hayvanlardan farklı değildir).

Bir hayvan türü olmak, utandırıcı veya ayıp değildir. Utandırıcı ve ayıp olsaydı bile, gerçek değişmezdi. "Hayvan" sözcüğü birçok dilde "akılsız, aptal, düşük seviyeli" gibi nitelemeler için kullanıldığı için, biyolojik anlamını kabullenmek güçleşmektedir. İnsanlar, omurgalı oldukları gerçeğini reddetmezler, reddedemezler. Omurgalılar, Hayvanlar Alemi altındaki taksonomik bir şubedir. Omurgalı olup da hayvan olmayan hiçbir canlı yoktur. Dolayısıyla insanın da kaçarı yoktur. Omurganız olduğunu reddedemezsiniz. Benzer şekilde, hiçbir insan memeli olduğunu inkar edemez. İnanmıyorsanız, çıplak şekilde aynaya bakabilirsiniz: memeleriniz var! Memeliler, Hayvanlar Alemi altındaki taksonomik bir sınıftır. Memeli olup da hayvan olmayan hiçbir canlı yoktur. İnsan da, istisna değildir. Dolayısıyla bu gerçeğe alışın: insanlar, hayvandır.

Bunun ötesinde, Omurgalılar Şubesi'nin Memeliler Sınıfı içerisinde Evrim Ağacı'nın insana doğru giden dalına biraz daha odaklanacak olursanız, bir alt basamakta insanın bir maymun türü olduğunu görürsünüz. Yine, "maymun", "şabalak, aptal hayvan" anlamına gelmez. Maymunlar (Simiiformes), Hayvanlar Alemi altındaki bir takımdır. Maymun olup da hayvan olmayan hiçbir canlı yoktur. İnsan da, istisna değildir. Hatta insan, daha spesifik olarak bir Kuyruksuz Maymun'dur. İnanmıyorsanız, ayna karşısında poponuza bakabilirsiniz. Kuyruğunuz yoktur! Ancak kuyruğunuzdan artakalan bir kuyruk sokumuna sahipsiniz (bu bölgeye ve kemiğe laf olsun diye "kuyruk sokumu" denmiyor).

Eğer ki bilimsel platformda modern ülkeleri bir nebze olsun yakalamak istiyorsak, evrimi bir an önce anlayıp, anlatıp, uygulamaya başlamamız gerekiyor. Evrim, modern bilimi kökünden değiştirdi ve şimdi, temel bilimlerin ötesine geçerek mühendisliği, mimarlığı, ekonomiyi de değiştirmeye başladı. Geleceğin en önemli teorileri, keşifleri, icatları evrimsel algoritmalar ve evrimsel düşünce sisteminin birer ürünü olacak. Eğer ki modern ülkelerin bir sonraki atılımlarının rüzgarının bir parçası olmak istiyorsak, işe evrim ve genel olarak temel bilimlerden başlamak zorundayız.

Ya da, bir 200 sene daha geriye sıçrayabiliriz.

Tercih bizim.

Hazırlayan: ÇMB (Evrim Ağacı)

Kaynak: NatGeo