turudu adlı üyeden alıntı

Bilgi kirliliği yaratan arkadaşlar kimler acaba...

Ailenizin sanal POS aldığınız banka şubesinde yüklü miktarda parası veyahut finansal çalışması olabilir. Banka şube müdürü tanıdık olabilir.(Kaldı ki şube müdürü tanısa bile sanal pos vermeyebilir.) Bir AŞ şirket yüklü miktarda parasını ilgili bankada tutuyordur oda alabilir. Bunlar sınırsız sayıda senaryodan ibarettir. Banka kasadır. Kasa kayıp etmez.

Genç bir girişimci, hiç bir bağlantısı yada tanıdığı olmadan, kısıtlı bütçesi ile POS falan alamaz.

Şahıs şirketi kurmanın maliyeti önemli değildir. Vergi vermek kutsaldır. İnsanları kayıt dışı çalışmaya yönlendirmek hem suçtur hem de kabul edilemez. Ticari iş yapıyorsanız faturanızı keseceksiniz. Aksini düşünüyorsanız sesinizi keseceksiniz. Haksız rekabet söz konusu olduğunda ve devlete vergi vermemek söz konusu olduğunda gelip burada ahkam kesmeyin.

Bilgi kirliliği yaratıyor diye de insanları zan altında bırakmayın. Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunmaz. Bir ayda sanal pos alan adamların 15 gün içinde POS'ların iptal edildiğini, bilirkişilere ağladıklarını, dolandırıldıklarını çok gördük. Cin olmadan adam çarpmaya çalışmayın.


Yazınızı beğenerek okudum, sadece ufak bir muhalefet şerhi düşmek istedim. Vergi vermek kutsaldır; kesinlikle doğru. Fakat... Maalesef kayıt dışılığı devlet bizatihi teşvik etmektedir. Vergi barışları, afları, faizlerinin-gecikmelerinin silinmesi; kısacası vergi borçlarının üzerindeki enflasyon yükünün kaldırılarak tahsil edilmesi, devleti ve vergi ödeyen herkesi zarara sokmaktadır. Ancak bu durum sıkıntılı bir şekilde, ısrarla devam ettirilmektedir. Bu konuda http://www.dunyadonuyor.com/turkiyede-durust-ticaret-yapmak/ adresindeki yazı gerçekten beğenerek okuduğum ve defalarca paylaştığım bir yazıdır. Söylediklerinize katılsam da devlet eliyle "normalleştirilen" bir durumun küçük işletmeciye, girişimciye verdiği zarar ortadayken; kimseye "Vergiden kaçınmayın." deme hakkımızın olduğunu düşünmüyorum.