Hayran kaldım, aynı durumdayı(z)m diyeceğim güleceksiniz. Ancak doğru değil mi?
Yukarıda ki metin bizleri ne kadar da samimi bir şekilde anlatmış. Bu işi (hobim olsa da) kaç kere bıraktım beni yakından tanıyanlar bilir. Ama artık tutulmuşsunuz bir kere, bırakması hiçte görüldüğü kadar kolay değil.
Her gün yeni bir fikir ile uyanmanız, fikrinizi uygulamak için hemen webmaster sitelerine, hosting sağlayıcılarına koşmanız, tonlarca para ödemeniz ancak ne fikrinizin nede koşturmanızın aslında sadece 1 saniyelik bir hevesten meydana geldiğini anladığını o an.
Her gün uyanıyorum ve aklıma gelen ilk şey 8 saatlik mesaimi bitirdikten sonra sitemde neler yapabileceğim oluyor.
Arkadaşlarım çağırdığında bir dakika bile kardır diyerek bilgisayar başında duruyorum.
Aslında sevdiğimiz insanlarla dışarıdaki fark edemediğimiz muhteşem hayatta ne güzel şeyler yapabiliriz.
Yeni biri ile tanıştığımda inanın ilk merak ettiğim özelliği bilgisayar>sitelerle arasının ne kadar iyi olduğu oluyor.
Bir haber sitesine haber okumaya gidiyorum ama ilk yaptığım şey (gereksiz olsa bile) kaynak koduna bakmak oluyor. Hatalarını bulmak, sistemini çözmek ilk gözlemlediklerim arasında.
Çok fazla düşünmeye başladım. Tanıdıklarım ile sıradan amaçsız bir yürüyüşte iken bile beynimi onlarca şey kaplıyor. Afişler görüyorum, içeriği değil tasarımı gözüme çarpıyor.
Eskiden halk kütüphaneleri en uğrak mekanlarımdan idi. Ancak şimdi her ay bir markete koşup bilgisayar dergilerine bakıyorum.
Süleyman'ın yanına gidiyorum, nasılsın sorusundan sonraki ilk soru sitelerle ilgili oluyor.
Ama bir gerçek var ki eno7'nin bıraktım demesi kadar kolay olan geri dönüşü olacaktır.