Öncelikle @trpara nickli arkadaşa böyle bir konu açtığı için teşekkür ederim. Akabinde konuyla ilgi düşüncelerimden bahsetmek isterim.
6 yıl önce üniversite öğrencisi iken makale yazmaktaydım. 100 kelimesi 1 liradan makale yazmayı 2010 yılında dahi kabul etmiyordum. 250 kelimelik makaleler için 3 liraya düzenli olarak çalıştığım 2 kişi vardı.
Bahsettiğim zamanda altının gramı 70 lira civarında, küçük altın 100 lira civarındaydı. Hali hazırda altının gramı 132, küçük altının fiyatı ise 215 lira.
Amerikan Doları 1,5 liraydı. Şu anda 3,52 lira. Euro 2,20 seviyelerindeydi; şu anda 3,72 lira.
Hepsi bir tarafa asgari ücret 730 liraydı. Yeni zamla yarından itibaren bin 404 Türk Lirası! Yani neredeyse yüzde yüz oranında zamlandı aradan geçen 6 yıllık süreçte.
Makale ücretleri bu zaman zarfında bırakın yüzde yüz zamlanmayı, yüzde 1 dahi zamlanmamış.
Yarından itibaren bir asgari ücretlinin işverene maliyeti bin 800 Türk Lirası seviyesinde olacak. Ben 10 parmak klavye kullandığım halde 250 - 300 kelimelik bir makaleyi yarım saatten önce bitiremiyorum. Yarım saatlik emeğin karşılığı maksimum 3 TL midir Allah aşkına? Ayrıca bu tempoyla kaç saat çalışılabilir?
Makale yazarı arkadaşlar emeklerini bu seviyelerde satmaya devam ettiği sürece maalesef piyasa bu düzeyde kalmaya mahkum. Makale yazarlığını isteyerek ve severek yapmama rağmen, emeğe hiç değer verilmemesi beni bu işten soğutuyor. Gerçekten doyurucu bir makale kaleme almanın zorluğunu ve bu makaleden kazandığı para ile geçinmeye çalışmayı makale siparişi veren arkadaşların 1 ay denemesini can-ı gönülden arzu ediyorum.
Maalesef memleketin hemen her konudaki hal-i pür melalinin bizim sektörde de geçerli olduğunu görsem de, buna her fırsatta itiraz ederek elimden geleni kendi çapımda yapmaya çalışıyorum. Makale yazarı arkadaşlara da acizane tavsiyem bu yöndedir.
Herkese sağlıklı, kazançlı, mutlu yıllar...