Seni harekete geçirecek bir şey mi istiyorsun, o halde anlatayım.
Çok istedigim halde okuma şansım olmadı, ama sen okuyorsun okumanın değerini bilmiyorsun.
Beş yaşındayken anne ve babamı kaybettim, bana bakacak kimsem yoktu, bir yakınımın bağ-bahçesinde daha o yaşlarda ırgat olarak çalışmak şartıyla barınabildim.
Okumak için can atıyordum, okullu çocukları gördükçe içim kan ağlıyordu ama olmuyordu işte, o okuma bana hayaldi. Okumayı kendi kendime öğrettim, kendimin hem öğretmeni hem ögrencisi oldum. Kendi kendime ne kadar iyi öğretmişim ki, daha sonraları bir gazetede yazar oldum. Gazete sahibi beni üniversite mezunu zanediyormuş, hiç okul okumadıgımı üç yıl sonra öğrendiginde inanmadı ve halen de inanmıyor. Hayali okullu olarak evimi geçindirdim, çocuklarımı okuttum, bir de gerçek okullu olsaydım artık gerisini sen düşün...