Ayak yıkama konusunda fikrimi beyan edeyim:
Eğer o insanın ayağı yoksa onun için ayak yıkama yükümlülüğü yoktur. Aynı şey Hac veya kurban ibadeti için de örnek olarak verebilir, çünkü hac ve kurban ibadetinde de maddi durumu yeterli Müslümanlar bu ibadetleri yerine getirebilir.
Kısacası, bir şeyden yükümlü olmak için o şeye sahip olmanız gerekmektedir.

Süre ve eşitlik konusuna gelince:
Her insanın, her ibadetten aldığı sevap eşit değildir. Sevabın derecesini etkileyen bir çok faktör vardır: riyadan (gösterişten) uzak durarak yapılması, Allah'ın rızası için yapılması v.s. gibi. Önemli olan şey yapılan işte ki niyettir.

Kutsal kitaplarda çizgiler çizilmiştir. Çizgilerin ışığında peygamberler ve âlimler bunlardan yola çıkarak hüküm çıkarmışlardır.

Yanlışım olabilir, doğrusunu öğrendiğinizde beni de bilgilendirebilirseniz sevinirim.