Başımıza ne geliyorsa zaten bu Kuranı olduğu gibi alanlar yüzünden gelmiyor mu? Kendim islam mensubu olmamakla beraber şunu diyebilirim ki inançlar çift taraflıdır. Bir tarafı zahiri bir tarafı batınidir ve hakikat batıni anlamında saklıdır. Misal Kuran-ı Kerim'e zahiri manasıyla bakarsanız "kibirli, egoist bir Tanrı'nın kendisine tapması için kullar yarattığını, tapmayana işkence edip tapanı da barbar toplumlarda olduğu gibi köşk, kadın ve şarapla ödüllendirdiğini" görürsünüz. Fakat Kuran-ı Kerim'i batıni manasıyla yaşayan (Yunus, Mevlana) gibi insanlara baktığınızda cennet gibi saçma sapan bir yeri arzulamadıklarını, cehennem gibi komik bir yerden korkmadıklarını, yahudi, pagan vs. dostları olduğunu görürsünüz.

Kuran-ı Kerim'i zahiri manasıyla yani okuduğunu alarak yaşayan toplumların hali ortadadır. Hayatı batıni hakikatte yaşamış toplumlar (İster Müslüman, ister Yahudi, ister Pagan, ister Deist) olsun tarihe yön vermiş, sanatçı, şair, bilim insanları yetiştirmiş ve büyük başarılara imza atmışlardır. Ne zaman ki akıl ve bilimden yoksun, hurafe ve zahiri zorbalığı hayatına almış o zaman çöküp yok olmuşlardır.

Gelelim asıl soruya; Ateist birisiyle sevgili olur musun?

Bu sorunun değil cevaplanması sorulması bile toplumu ayrıştırmaktadır. Bu soruyu duyan ve ateistin manasını bilmeyen birisinin aklında "Ateist kötü bir şey mi ki böyle bir soru soruyorlar" imajı canlanır. Nasıl ki sokaktan geçenlere "Takım elbise giyen biriyle ya da Fenerbahçeli biriyle, hepsinden öte "müslüman" biriyle sevgili olur musunuz?" denmiyor "Ateist biriyle sevgili olur musunuz?" da denmemelidir.