Bazı bilim insanlarına göre evren, muazzam ve karmaşık bir hologram, insanların hayatı 3 boyutlu deneyimlemesi ise bir ilüzyondan ibaret olabilir. Bu iddia Tesla ve SpaceX'in CEO'su Elon Musk'ın benzer yöndeki açıklamaları ile oldukça popüler hale gelmişti. Acaba bizler dev bir bilgisayar simülasyonunda mı yaşıyoruz? Sorusunda Oxford Üniversitesi'nde çalışan bilim insanlarınan da yanıt geldi.
Teorik fizikçiler Zohar Ringel ve Dmitry Kovrizhi liderliğindeki ekip, bu iddiayı boşa çıkarak sonuçlar elde etti. Bir simülasyon evreninde yaşamadığımızı gösteren en büyük neden evrenimiz kadar büyük bir ölçekteki simülasyonu sürdürecek kadar parçacığın bulunmuyor olmaması. Başka bir deyişle simülasyon ne kadar büyük olursa, o kadar çok bilgi işlem gücü gerektiği anlaşıldı.
Evrenin bir hologramdan ibaret olması fikri ilk kez 90’lı yıllarda tartışıldı ve insanoğlunun 3 boyutlu gerçeklik ve zaman algılarının aslında sınırları olan düz bir yüzeyde bulunduğu fikri ortaya atıldı. Southampton Üniversitesi'nde matematik bilimleri profesörü olan Kostas Skenderis bu iddiayı şu ifadelerle açıklıyor:3 boyutlu gördüğünüz, hissettiğiniz ve duyduğunuz her şeyin (ve zaman algınızın) gerçekte düz bir iki boyutlu alandan kaynaklandığını düşünün. Üç boyutlu bir görüntünün iki boyutlu bir düzeyde kodlanmasından bahsediyorum. Örneğin bir kredi kartı üzerinde oynatılan bir hologram görüntüsü gibi. Fakat bu noktada bütün evrenin kodlanmış olmasından bahsediyoruz.
Araştırma, fizik konusundaki anlayışımızın en merkezi kısımlarından iki tanesini birleştirebilir; en büyük ölçekte açıklayan genel görelilik ve en küçük ölçekte açıklayan kuantum teorisi. Profesör Skenderis, Holografi, evrenin yapısı ve oluşumu hakkında düşünme şeklimiz üzerinde bir sıçrama yaratabilir. Einstein'ın genel görelilik teorisi, evrendeki büyük ölçekli her şeyi hemen hemen açıklarken, kuantum düzeyinde kökeni ve mekanizmaları incelendiğinde çözülmeye başlıyor açıklamasında bulundu.