Ziyaretçi Kraldır!

Ziyaretçileriniz nihai olarak işinizde ne kadar başarılı olduğunuzu belirler. Bu nedenle sitelerinizde yaptığınız her çalışmada ziyaretçilerinizi göz önünde tutmaya çalışmalısınız.

Günümüzde rakiplerimizi tanıyıp onlarla rekabet etmeye çalışırken ziyaretçilerimizi tamamiyle göz ardı edebiliyoruz. Ama bu rekabet yarışında rakiplere çok fazla odaklanmak işinize ve gelişmenize zarar verebilir.

Rekabet, bir sektörde lider olan siteyi sıkı sıkıya takip edip ne yaptıysa yapmak, nereden link aldıysa almak değildir. Onu tanıyıp ondan daha iyi olmaya çalışmaktır. Bu durumda en başa ziyaretçilerimize geri dönüyoruz.

Ziyaretçilerimizin sitedeki davranışlarını iyi analiz etmeli ve ne istediklerini ilk yapmalıyız ki gerçek rekabete başlayabilelim. Kaliteli kampanyalar, sosyal medya kullanımınız ve içerikleriniz ile rakiplerinizin dikkatini bile çekebilir, takip ederken takip edilen konumuna bile gelebilirsiniz. Hatırlayalım ki ziyaretçilerimizin geri dönüşüm oranı da sitelerimiz için iyi bir sinyaldir. Yani ziyaretçilerimiz için düşünürken bir nevi Google için de yatırım yapmış oluyoruz. Bir taşta 3 kuş mu oldu dersiniz? :)

Dönüşüm Oranı Nedir ve Nasıl Artırabilirim?

Dönüşüm oranı, ziyaretçilerinizin sitenizi tekrar ziyaret etme oranı olarak tanımlanabilir.

1- İçerik
Ne o, buraya farklı bir şey gelebileceğini mi düşündünüz? :) Kaliteli içerikler kullanıcı da ister istemez tekrar ziyaret isteği uyandıracak ve günde birkaç defa bile ziyaret etmeye güdüleyecektir.

2- Sosyal Medya
Günümüzde sosyal medya kullanımının ne denli fazla olduğunu ve tartışmaya açık bir konu bile olamayacağını biliyoruz artık. Sosyal medyayı etkili kullanan kişiler siteleri için arama motorlarını dert etmez hale bile gelebiliyorlar. Tabii içerikleriniz kaliteli olacak 1. maddeye uyacak :)

Burada etkili kullanımdan kastım her gün girip yazı linkinizi sosyal medyalar hesaplarınızda paylaşmak değil. Bunu şuan en iyi wm aracı üzerinden anlatabilirim sanırım 13-16k arası facebook sayfa beğenisi varken son dönemdeki birbirinden güzel, eğlenceli ve bilgilendirici paylaşımları da katarak patlama yaşadı ve şuan 56k ve her gün artmaya devam ediyor. Şimdilerde blog yazılarını paylaşmaları göze bile batmıyor ve gelen beğeni yorum sayısıda farkı alenen gösteriyor. Burada Being kardeşimizin kaleminin de etkisi var tabi :) Ee ne dedik o 1. maddeye uyulacak o kadar! :)

3- eMail Marketing
Ben bunun Türkiye'de çok fazla kullanıldığını düşünmüyordum ama yanlış pencereden bakıyormuşum. Bunu da şu örnekle benzeştireyim: Facebooku düşünün milyarlarca kullanıcısı var ama içerik kalitesiz bir de Google+ı düşünün adı şanı nadir duyulur ama içeriğine girdiğinizde hazineler yatar :)

Ziyaretçilerinize yeni kampanyalarınızdan ve yazılarınızdan haberdar etmenin en iyi 2. yolu maillerdir. Bu nedenle sitelerinizde email aboneliği eklemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

4- Kampanyalar ve Reklamlar
Oluşturduğunuz ilgi çekici kampanyalar hem adınızı markalaştırmaya hem de bilinirliğinizi artırmanıza yardımcı olur. İnsanlar takip ettikleri sitelerin kampanyalarını görmesiyle olan ilgileri yükselir ve tekrar ziyaret etme isteği uyandırır.

Bu maddeyi psikolojik olarak da açıklamışlar. İngilizceden çevirirken anladığım: "Vaay adamım reklamda verirmiş ya bi tıklayamda neler yapmışlar hele bakam" oldu. :)
Şimdi bi düşünelim wmaracının bi çekilişini veya bi reklamını gördün "Vaay admin kıymışsın paraya yine neler döktürmüşsün bakalım" diyeniniz çıkıcaktır biliyorum :)

5- Bloglar
İnsanların takip ettiği ve beğendiği bloglarda markanızın tavsiye edilmesi (gerçek tanıtım yazıları) de siteniz için bir + olacak ve ortak ziyaretçilerinizi yeniden kazanmanıza vesile olacaktır.

6- Organik Aramalar veya Organik Ziyaretler
Arama motorlarındaki varlığınız da daha önce ziyaret eden kişileri yeniden kazanmanıza fırsat verecektir. Gördüğünüz gibi SEO her yerde :)

Bunu yazmadan yine geçemeyeceğim: SEO maddelerle belirli etkenler listesi değildir. Siteyi optimize ettim bitti de değildir! Gördüğünüz gibi ziyaretçileriniz bile SEO faktörü olabilmektedir.