Bankalar kredi verirken iki hususu dikkate alır.

1- Düzenli gelir. Düzenli olarak bir işte çalıştığına dair maaş bordrosu(en az 6 aylık çalışan olmanız önemlidir)

2- Kredi puanınız.

Birinci seçeneğin önemi %60 ikinci seçenek %40'dır ancak iki seçenekten bir tanesine takılırsanız yine alamazsınız. Yani bu hesaba göre %50 %50 önem değerine sahip olmuş oluyor ve bankalar kredi verebilmek için minumum %51 başarı istiyor. Kısacası yine iki seçenek de tutmak zorunda.

Düzenli geliriniz size verilecek kredi tutarını, kredi limitlerini belirler. Merkez bankasında ki kredi limitinizdir aynı zamanda. Merkez bankası faiz oranlarını artırdığı zaman az riskli kullanıcıları da bir süreliğine risksiz gruba alır ve kredi çekmesine teşvik eder.

Kredi puanınıza merkez bankası dışında diğer banka ekranlarından sürekli olarak kontrol ettirmeniz demek, kredi puanınızın da düşmesi anlamına geliyor. Merkez bankası, sürekli olarak kredi notunu kontrol ettirenleri hata yapmaya riskli gruba alır, banka puanı 1,300 üzerine 6 ay içerisinde çıkarılmaz.

Aklıma gelenler şu an için bunlar. Şu anda faiz oranları yüksek olduğu için düşük miktarda kredi çekmenize olanak tanıyabilirler. En azından merkez bankası açısından sorun olmaz, insiyatif tamamen kendi bankanıza kalmış bir durumdur.