"Boşuna Steve Jobs olunmuyor"



Geçen ay içinde iş dünyası tarihi için çok önemli bir gelişme yaşandı ve bir yeni ekonomi şirketi, uzun yıllar sonra geleneksel sektörden gelen bir başka şirketi geçip, "dünyanın en değerlisi" unvanını eline geçirdi. Kurucusunun ölümünden kısa süre sonra 425 milyar dolar piyasa değerini yakalayan Apple, kâr ve sahip olduğu nakitle de dikkatleri üzerine çekti. Bu rakamlar açıklandığında ben de Walter Isaacson'un Steve Jobs adlı kitabını okumayı tamamlamış ve bazı notlar almıştım. Sonra dönüp baktığımda epey not aldığımı, çok sayıda sayfaya işaret koyduğumu gördüm. Sonra dönüp, Apple'ı yenilikçi ve öncü şirket olmaya götüren, Steve Jobs tarafından oluşturulan stratejilere işaret eden cümlelere baktım. "Boşuna Steve Jobs olunmuyor" sözünü destekleyen şu stratejileri, çok sayıda önemli yaklaşımın arasından seçtim:

1- Jobs'un en güçlü yönlerinden biri odaklanmayı bilmesiydi. "Ne yapmayacağına karar vermek, ne yapacağına karar vermek kadar önemlidir. Bu şirketler için de geçerlidir, ürünler için de" diye konuşurdu.
2- Sony, Walkman'le taşınabilir müziğin öncülüğünü yapmıştı, harika bir plak şirketi vardı ve güzel tüketici cihazları konusunda köklü bir geçmişe sahipti. Apple'la başa çıkmada neden başarısız oldu peki? Bunun bir sebebi, kendi hedeflerinin peşinde koşan çeşitli bölümlere ayrılmış olmasıydı. Böyle şirketlerde bölümleri birlikte çalışmaya sevk ederek sinerjiye ulaşma hedefinde genellikle başarısızlık ortaya çıkar.
3- Zamanın "perakendeciler prensi" Millard Drexler, mağaza açmak isteyen Jobs'a şu öneride bulunmuştu: "Apple kampüsü civarında mağazanın bir prototipini gizlice kur ve havaya girene kadar orada takıl." Jobs, Cupertino'da boş bir depo kiraladı. 6 ay boyunca her Salı sabahının tamamını orada beyin fırtınası yaparak geçirdi. Sonra mağaza açmaya başladı.
4- Şu söz Jobs'un yönetim ve yenilikçilik felsefesine yön vermiştir: "Mesele kendini insanların yaptığı en iyi şeylere açmak ve sonra bunları yaptığın işe yedirmeye çalışmaktır."Bu sözünü de Picasso'nun ünlü deyişine dayandırırdı: "İyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar çalarlar.' Biz de parlak fikirleri çalmaktan utanmadık hiç."
5- T.S. Eliot'ın dediği gibi, bir fikri bulmakla icraata dökmek aynı şey değildir. Mucitlik tarihinde yeni fikirler, denklemin sadece bir parçasıdır. İcraat da bir o kadar önemlidir.
6- Mike Markkula'nın Jobs'un hayatında önemli bir yeri vardı, hatta "babası gibi" görüyordu. Nedenini ise şöyle ortaya koyuyordu: "Mike beni cidden himayesine aldı," diyor Jobs. "Değerlerimiz ortaktı. Bir şirketi zengin olmak için kurmamak gerektiğini vurguluyordu. Hedef, inandığın şeyi yapmak ve kalıcı bir şirket kurmak olmalıydı."
7- Tim Cook, COO olarak göreve geldikten hemen sonra Apple'ın başlıca tedarikçilerinin sayısını 100'den 24'e indirdi, onları indirim yapmaya zorladı, çoğunu Apple fabrikalarının civarına taşınmaya ikna etti. Şirketin 19 deposundan 10'unu kapattı. Böylece stokları da azalttı. Jobs, 1998'in başında, 2 aylık stokları 1 aylığa indirmişti. Cook ise stokları 6 günlüğe indirmişti. 1 yıl sonra sadece 2 günlük stok tutuluyordu.
8- Tim Cook, Apple bilgisayarlarının imalat süresini 4 aydan 2 aya indirdi. Bütün bunlar tasarruf ettirmekle kalmayıp, her yeni bilgisayarın en son donanım ürünlerine sahip olmasını sağladı.

Kaynak: Capital