Her Şeyi Kafaya Takma Sorunu

Bi parça da Kerouac okumaktan delirdim zaten.

Der ki "yolda gidişin bir amacı ve sonu yoktur. Yolda olmak amacın ta kendisidir."

Youtube hayalhanem ve sözler köşkünü izlemeni tavsiye ederim hocam. ruhunu açar. Ferahlatir

İyi madem uzun bir yazı yazmayacaktım lakin size biraz olsun yardımım dokunsun istiyorum.

Hocam fizikte geçmiş şu an ve gelecek aynı anda yaşanıyordur. Yani Fizik bilimi geçmişi ayrı şu ani ayrı ve geleceği ayrı değerlendirmez. Haliyle geçmiş bitmiş şu an yaşanıyor gelecek ise çoktan yaşanmıştır. Bize düşen hayatımıza biraz olsun anlam katmak. Bu hayata nereden baktığinıza da bağlı bir durum. Hayatı sorgulamak başlı başına bir var oluşsal çelişki ve sıkıntı bu bazen dayanılmaz bir boyut da alabiliyor. Ne için yaşıyoruz kim için yaşıyoruz. Nereye gidiyoruz gibi. Haliyle bu duygu karmaşası yaşadığınız durumlarda bu tür sorunlar siz fark etmeseniz de birden beliriverir. Kazandığınız para içtiğiniz su anlamını yitirir. Hani bu uzayda boşlukta zifiri karanlıkta süzülen bir astronotun düşüncelerine eşdeğer bir andır. Demem o ki hayatınıza bir anlam katın ve o anlam bütünü çerçevesinde hayatınızı yaşayın. Birine kırılıyorsanız da o kişiyle iletişimizi kesin inanın hayat gereksiz insanların saçma hal ve hareketlerini düzelteceğiniz kadar uzun değil. Kafanızı kaldırın yukarıdaki yıldızlara bakın ne kadar çok di mi? Evren ne kadar büyük bir toz tanesi kadar yer kaplayamıyoruz. Oysa bazen sanki tüm evrenin yükü üzerimizde hissediyoruz di mi? Bu bir çelişki zaten bu çelişki olmasa insan insan olmazdı. Çözümü olan bir çelişki bu tekrar yıldızlara bakın, beyninizin içindeki nöronların sayısı tüm yıldızlardan daha fazla 110 milyar nöron var her 2 nöron arasında 10 bin bağ var. Siz yeni bir aktiviteyle uğraştıkça bu sayı daha da artıyor. Siz streslendikçe üzüldükçe ve gereksiz şeylere kafa yordukça bu daha da azalıyor. Bunları neden anlatıyorsun bana diyebilirsin bunu şu yüzden anlatıyorum. Her insan başlı başına bir sanat eseridir. Tüm zehirler de sende tüm panzehirlerde. Tüm sorularda sende tüm cevaplarda. Bu yüzden kendini biraz olsun dinlemeye ihtiyacın var. Sürekli kendinden ve düşüncelerden kaçarak bir yere varamazsın. Şey gibi düşün pesinden seni biri kovalıyor ve sen sürekli ara sokaklara girerek kaçıyorsun. 1 2 3 4 5 kaçtın 6.da o sokak cıkmaz sokak olacaktır. Her türlü yüzleşeçeksin bu durumla o halde neden kaçıyorsun dostum? Arkana bakmak ve gerçekleri görmek gerekirse gerçekleri söylemek bu kadar mı zor. Her insan kendi Tanrısını kendisi yaratır. Sen kendine bir korku tanrısı yaratmışsın. Sürekli kendine zarar veriyorsun gerçekten beynin ruhun sana bu şekilde kendine zarar vermeni mi söylüyor? Bu dert ettiğin sorunlar çözümü olmayan şeyler mi? Değil. Ee değilse neden çözmüyorsun.

Her şeyi kafana takıyorsun çünkü altta yatan başka sorunlar var. Ailevi olabilir kişisel olabilir. Ruhsal olabilir kesinlikle ama kesinlikle başka bir sorun daha var. Domino etkisi der bilim buna her şey üst üste geliyormuş gibi hissedersin oysa domino en baştaki taşa vurmadan zincirleme devrilmez di mi? Bir şey diğer tüm şeyleri tetikliyor ve sen bu bir şeyi gözden kaçırıyorsun. Kendini özellikle de iç sesini dinlemeye ihtiyacın var. Bir insan kendisine yalan söyleyemez. Sadece bu yalanlara inanmış gibi yapar sen daha fazla üzülme diye beyin bu kadar kompleks bir yapıdır. Ölüm anında anıların göz önüne gelmesi de sen daha az acı çek diye mesela beynin vucudun seni bu kadar düşünüyorken sen nasıl kendini düşünmezsin? Bu ihanet değildir nedir?

Şunu aklından çıkarma sen kendini düşünmezsen kimse seni düşünmez düşünmeyecek insanlar bencildir kardeşim. Gen bencildir. Evrimsel süreçte de durum böyleydi hala böyle. Güçlü olan hayatta kaldı zayıf olan elendi. Bu doğal seleksiyon hala takır takır işliyor. Toplumsal soyutlanma bireysel soyutlanma da birer seçilimdir. Sen güçlü olacaksın o zaman hiçbir şey seni alaşağı edemez. Her bakımdan güçlü olacaksın gerek mental gerek fiziksel.

Bir tıp öğrencisi olarak çare burada değil, psikologta ya da psikiyatristte :)

bir koltuğa 40 karpuz sığdırmaya çalışmanın bir neticesi olabilir. Bir zamanlar fazla düşünüyordum. Hatta gece yatarken düşündüğüm konuyu sabah uyanınca düşünür oluyordum. Uykum da kalitesizdi.
Ufak tefek sitelerimi satıp iş yükümü azalttım, foruma girmeyi azalttım (çünkü burada hep aynı konular konuşuluyor)memleket, akraba, dost ziyaretleri, yurt içi gezileri ciddi derece rahatlattı. Arkadaş sohbetlerini ve kitap okumayı artırdım. Bunlar iyi geldi. Sana da tavsiye ederim.
İnternetten uzak durup yüzyüze arkadaş sohbetlerine ağırlık vermen bile yeterli olacaktır.

KDOGAN Hocam merhaba, aynı sorunu bende fazlasıyla yaşıyorum. Örnek vermek gerekirse evde yalnız kaldığımda çok daha fazla düşünmeye başlıyorum, mesela birisine söylediğim söz yarım kaldı ya da sonunu getiremediysem onu dahi tekrarlıyorum. Dediğiniz gibi özellikle bu durum insan ilişkileri için geçerli oluyor. Hatta bazen yaptığımın tam aksini düşünüp sonra onu kafamda canlandırıp nasıl olurdu bile dediğim oluyor :D

Dönem bazlı insanlarda bu tür sorunlar oluşabilir (Sınav dönemi vs.). Eğer bir iki aydan daha uzun sürerse doktora gitmeni tavsiye ederim.

Yapmaktan keyif alacağın hobiler üretmeye çalışmalısın bence. Bazı zamanlarda bende kafaya çok takıyorum küçücük şeyleri bile öyle durumlarda kulaklığımı takıp son ses müzik yapıp yürümeye çalışıyorum. Birde söyleyip isteyip de bir türlü söyleyemediğim şeyleri yazıya döküyorum. Bu yaptıklarım geçiçi bir çözüm oluyo bazen ama faydası dokunuyo tavsiye ederim..

Bende çok takıyorum çok düşünüyorum son 1-2 aydır kusma hissi oluyor midemde ve bazen kusuyorum dışarda daha yemek yiyemez oldum kusarım diye, kaç gündür hastahanedeyim hiçbir sorun yok tahlillerde sonuçlarda birşey çıkmadı,tamamen stres psikolojik diyorlar bir kaç ilaç verip gönderiyorlar demem o ki beterin beteri var umarım atlatırız daha da kötüsü olmadan.

Mesela ben, aniden aklıma CMYK'nın açılımının ne olduğu geldi. C = Cyan, M = Magente, Y = Yellow, K = ?. K'de takıldım. Yanımda internete bağlanabileceğim bir cihaz da yoktu. Daha sonradan araştırdım K = Key yani Black imiş. Tatmin etti mi, hayır.