cnrsgr adlı üyeden alıntı

Merhaba uzmanmedya ,

Çok güzel bir soruya değindiğin için öncelikle teşekkür ederim. Şahsen annem ve babamı çok küçük yaşta kaybettiğim için kendimi bildim bileli çalışıyorum. Çok uzun bir süre sahada çalıştım. İnşaat Mühendisliği okudum, şantiyede çalıştım. Öğrencilik dönemlerimde turizm firmalarında grafikerlik yaptım. Ramazan ve yeni yıl arifelerinde esnaf dolaşıp; imsakiye ve takvim sattım. İnternet sitesi olmayan Google'daki firma rehberlerine kayıtlı olan şirketleri arayıp, html site sattım. Gelin fotoğrafçılığı yaptım. Reklam ve klip çekimlerinde kamera arkasında çalıştım. Listeyi uzatıyorum, çünkü hiç birinde sigorta yaptırmadım. Babamdan kalan altı haneli bir vergi borcu dolayısıyla da sigortalı işten hep kaçındım. Reddi miras yapmış olmama rağmen belki bana bir yerden sıçrar diye korktum da diyebilirim. Bu yüzden gerek çevre baskısı, gerekse büyüme şartlarımız sebebiyle "ben nasıl emekli olacağım?" sorusunu çok düşündüm.

En kestirme seçenek emekli olmak için bir şahıs şirketi açıp, kendi sigortamızı yatırmak. Bu, bir Bağ-Kur emeklisi olmak için en garanti yöntem. Aylık stopajına katlanıp, vergisine katlanıp, her şeyi usulüne uydurmaya çalışıp tercih edebileceğimiz bir yöntem. Bu zamana kadar çok önemli olduğunu düşünmedim, hep erteledim. Lakin geçtiğimiz aylarda bir by-pass ameliyatının ortalama 60.000 TL gibi bir rakama tekabül ettiğini, bu rakamın da sigortalı/emekli/sağlık sigortası sahibi kişiler için devlet ya da özel sigorta şirketleri tarafından karşılandığını öğrenince, bu konuyu biraz daha irdelemem ve uygulamaya geçme tarihimi olabildiğince öne almam gerektiğini fark ettim. :)

Bu zamana kadar izlediğim yöntem, bireysel emeklilik hesabı üzerine kurulan ve iş kapasiteme göre koyulan hedefler üzerineydi. Halen bu hedefleri baki tutup; hem kendi birikim kıstasımı artırmayı, hem bireysel emeklilik programını iyileştirmeyi, hem de şahıs şirketi ile sigorta işlemlerini biraz daha öne çekmeyi düşünüyorum. Her ne kadar internet sektörünün doğası ve kültürü gereği kısa yoldan köşeyi dönmek aklımızın bir ucunda dursa da, eşeği sağlam kazığa bağlamak gerekir. :)


Ufuk açıcı bir yazı hocam, teşekkürler :)