Teşekkür ederim. Bulunduğum ortam itibariyle çok değerli insanlarla vakit geçiriyorum. Yani bu konuda çok şanslıyım haliyle birçok konuda bilgi ediniyorum, ek olarak günde 1 2 saat ayırır ülke ve dünya gündemini ekonomisini takip ederim, hastalık gibi bir şey oldu bu bende sayıları matematiği düsünmeyi seviyorum, hobi gibi bir şey benim için.

Ben istemez miyim TL=Dolar olsun 1TL 1 dolar etsin. Bu tür krizlerde taban ve orta sınıf çok zarar görür. Zengine bir şey olmaz fakat buna rağmen zenginler de rahat edemez. Ülkeden harıl harıl kaçan zenginleri de buna bir kanıt olarak gösterebiliriz. Yurtdısında Türk milyonerlerin son 1 senede aldıkları ev miktarlari kat be kat artmış durumda. Bu kişiler parayı çok sever ve afedersiniz bir pislik kokusu alınca anında konum değiştirirler. Riske atmazlar, yani bir ülkeden zenginler kaçıyorsa bu o ülkede şu an ve yakın gelecekte güzel şeylerin olmayacağının bir göstergesidir.

2001'de vatandaş 5 milyar TL borçluydu, bugün 575 milyar TL borçlu. Milli gelire oranla 2001=%3.4, 2018=%18.1. 575 milyar liralık borcun %39’u ihtiyaç %17’si kredi kartı borcu. Yani toplam borcun yüzde 56’sı geçinebilmek için alınmış borç. Alan dar gelirli. Tehlike büyük.
Kaynak: Bu alanda en usta isimlerden biri olan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Müdürlüğü yapmıs Kalkınma ekonomisti Bartu Soral.

Yine bir örnek daha verecek olursam.
Bankaların dış borcu 1989 yılında 10 milyar dolardı. 2002’de 20 milyar dolar oldu. Yani iktidar öncesi 14 yılda bankalar dışarıdan 10 milyar dolar borçlandı. Bugün bankaların dış borcu 195 milyar dolar. Yani bankalar, iktidar döneminde dışarıdan yaklaşık 175 milyar dolar borçlanmışlar!

Bunca borca rağmen yapılan ihracatlar artış göstermiş mi? Hayır.
İthalat artış göstermiş mi? Evet
Patatesten soğana, makarnadan sarımsağa muhtaç kaldık mı? Kaldık

Dışa bağımlı mıyız? Evet bağımlıyız. Ülkede ekonomiye karşı bir tedirginlik var mı? Evet var.
Her ay cebinizde kalan para(KALIYORSA TABİİ!) azalıyor mu? Evet azalıyor.
Basit bir örnek daha verecek olursam. Mutfak masrafının faturalarını dolaba yapıştırın her ay karşılastırın. Goreceksiniz ki her ay alım gücünüz düserken zamlar % % artışa geçecek.

Sanıyorum halk paniklemesin diye zamları zamana yayıyorlar her ay %10 %20 şeklinde her şeye zam gelecek, bundan sonra zamların durması vs.. diye bir şey söz konusu bile değil.


310 Milyar dolar borcumuz var, bu borçtan odenebilir kesimi çıkardığınızda 255 milyar dolar kalıyor. Sene sonuna kadar bu parayı bulması lazım devletin. Yani yunanistandan hallice bir durumdayız şu an, 255 milyar dolar neyin karşilığı verilecek artık bilemiyorum

IMF geçen biz borç vermeye hazıriz dedi IMF demek devletin batması demek. Yani bir kurum neden bu açıklamayı yapar? Demekki ellerine düsmüşüz artik. Enflasyon %15.36 Arjantinin enflasyon yüzdesine ulaşmamıza 5 6 puan kaldı. Arjantin geçen aylarda iflasını ilan etti biliyorsunuz.

Neyse neyse uzun uzadıya yazıp içinizi karartıp sizi sıkmayayım. Son olarak şu denklemi kurup yorumu bitireyim.
Ekonomik Kriz=
Yatırımcının gelmemesi+alım gücünun düşmesi+borçların artması+Üretimin azalması+ithalatın artması+işsizliğin artması+dış politikanın etkisiz işlevsiz ve yanlış olması

Çözüm= Bilim+Teknoloji+Ekonomik seferberlik+Üretim+İş gücü kazandırma+Bol Bol fabrika açıp yatırım ve teşvik verme+ halkın motivasyonunu yüksek tutma+Dıs politikada akılcı bir yola gitme+ liyakat sistemi ile işi bilen kişilere bırakma+ Girişimcilere teşvik diş yatırımcılara güven verme

Bugün Hangisi yapılıyor sizce?