tam tersi de olabilirdi. Bundan binlerce yıl önce kanunlar devletler yoktu ve insanlar yaşamış bir şekilde. Toplumlarda ahlak kuralları çocukluktan itibaren aşılanmaya başlanır. Kanunlar olmadığı zaman daha sert müdahale yöntemleri gerçekleşeceği için insanı en kolay sindirme yöntemi olan korku yönetimi ortaya çıkardı. Bu korku yönetimi yıllar içerisinde yapılması gereken şeyler yapılmaması gereken şeyleri ortaya çıkartırdı. Böylece ahlak kavramı insan aklı ile birleşince neyin yapılıp yapılmayacağını belirlerdi. Bugün her insanın yapabileceği iş eğilimi farklılık göstermektedir. Lakin mevcut kanunlar sistemler kişinin eğilimine değil de sistemin istediği yere yöneltiyor. Bu da insanların kendi istemediği işleri yapmasına ve mutsuz olmasına yol açıyor. Ayrıca kanunlar herkese adil davranmadığı için büyükşehirlerin elit mahallelerinde yaşayan birinin hayat görüşü vizyonu ile küçük şehrin varoş mahallesinde büyüyen çocuğun hayat görüşü ve vizyonu farklılık taşımaktadır. Bu durum ise tamamen kanunların herkese adil yaklaşmaması nedeni ile olmuştur. Bazen her şey gördüğünüz kadar basit ve doğru değildir.