Yıllardır devlet adamları ''İhracat yapmalıyız.'', ''Milli geliri arttırmalıyız.'' tarzında birçok söylemde bulunuyor. Herkes ihracatın önemi hakkında bilgi sahibi olduğunu ve ülkemizde yapılması gerektiğini kavradığını düşünüyor. Peki gerçekten biliyor muyuz? Bence hiçbir bilgiye sahip değiliz.



Bugüne kadar onlarca girişimci adayı ile sohbetler ettim, projelerini dinledim. Fakat bir şeyi fark ettim ki hiçbirisi ben dünyaya şunu satacağım, ben dünyanın bu sorununa çare bulacağım demiyor. Hepsinin fikirleri ülkemiz içerisine yönelik dışarıya bakan ve global düşünen hiç kimse yok. İşte en büyük problemimiz de bu, yenilikçi bir yapıya veya yaratıcı bir zekaya sahip olmadıkları için değil, tam tersine Türk insanın yaratıcılığını hepimiz biliriz, her konuyu en ince ayrıntısına kadar öğrenme merakı güzel bir huyudur biz Türklerin. Bizi bu düşünme yapısına sürükleyen korkularımız aslında; ''Bugüne kadar bir Türk araba yapıp yurt dışına satabilmiş mi ki ben satacağım.'' veya ''Benim ne haddime Amerika'ya Çin'e telefon satmak.'' şeklinde düşündüğümüz için korkuyoruz ve cesaret edemiyoruz. Devleti veya sistemi eleştirip bahaneler üreterek, ''Yahu elin adamı yapmış'' demek yerine, cesaret edip ''Benim yüzümden'' diyebilmeyi öğrenmemiz gerekiyor.



80 milyon insanın yaşadığı ülkede ben mi suçluyum? Ülkeyi ben mi kurtaracağım? Şeklinde düşünüyorsanız bunu neden sizin yapmanız gerektiğini anlatayım, ben anlattıktan sonra bir kez daha düşünün;


Hayata geldiğimiz andan itibaren binlerce ihtiyacımız oldu; Okula başladık yabancı marka kalemler kullandık, futbol oynamaya karar verdik yabancı marka ayakkabılar aldık, bisiklet sürmeyi istedik yabancı marka bisikletler aldık, bilgisayara ihtiyacımız oldu yabancı marka bilgisayarlar aldık, çalışmaya başladık kazandığımız parayla yabancı marka arabalar aldık. Kısacası hayata adım attığımız andan itibaren ülkedeki dövizin azalmasına sebep olarak ülke içerisindeki her insanı fakirleştirdik.



Umarım şimdi anlamışsınızdır neden ''Benim yüzümden'' dememiz gerektiğini. İhracatı bizler yapmayacağız da kim yapacak ? Ülkeden dışarıya döviz çıkararak, doğduğumuzdan beri bu ülkedeki her insanı fakirleştirerek yarattığımız açığın kapanmasından sorumlu olan da bizleriz. Bu durumun önemini kavrayabildiğimiz ve ''Benim yüzümden'' diyebildiğimiz gün artık bizim yüzümüzden değildir. İşte bu yüzden girişimci adaylarına sadece Türkiye içerisini hedefleyen değil de global pazara yönelik projeler faaliyete geçirmesini öneriyoruz. Ve bu yazıyı okuyan herkesi ''Benim yüzümden'' demeye davet ediyoruz.

Kaynak: http://www.fikirolog.org/2018/07/benim-yuzumden.html