Backlinkcigeldi adlı üyeden alıntı

Seneye almanyaya gidiyorum. Orada temizlikçi olarak çalışan bir akrabam var. Burada 5 yildizli otelde tatil yapıyor. Kendi ülkemde ben pansiyonda kalamıyorum.

Yunanistana gitsem tatil daha ucuza geliyor. Bilgisayar parcası alacağim bir ekran karti 5 6 bin TL. Amazondan söylüyorum 2.9bin TLye geliyor. Vergisi kargosu her şey dahil. Yani yaşadığımız hayat değil. 2 yaka bir araya gelmiyor zaten. Birde bu fahiş fiyatlar insanı iyiden iyiye ülkeden sogutuyor.

Ekonomik kriz var bu yadsınamaz bir gerçek. Fakat misal dolar 4.80den 4.85e çıkıyor ve ithalatçi firmalar 4.80den ürün almasina rağmen hemen daha fazla kâr elde etmek adına satış kurunu 4.85e çekiyor. Dolar 4.80 altına inse misal 4.75 olsa kuru düşürmüyor ama 4.80de sabit tutuyor. Yani ne koparırsam kârdır düşuncesi hakim.

Ha ben seneye Almanyaya gidiyorum. Daha rahat bir yaşam süreceğim vs.. vs.. lakin gidemeyenler ne yapacak? Çekilecek çile değil.



Almanya'da temizlikçi olarak çalışan akraban nasıl ve ne şartlarda 5 yıldızlı otelde tatil yapabiliyor hiç konuştun mu dertleştin mi?

Avrupalının parası Türkiye vb. ülkelerde değerli evet ama avrupalının parası avrupa da değersiz. Buradaki bir-iki aylık maaşınla Türkiye ye gittiğinde Krallar gibi bir tatil yapabiliyorsun ama o para nasıl birikiyor? Ayrıca bir de bunu bile yapamayan avrupa Türkleri de var.

Avrupa da ortalama normal işçi maaşları 1100 - 1700 euro arası.

İşsizlik oranı mı? Çok gözükmüyor hesaplara bakarsan çünkü üniversite mezunlarının bile sekreterlik yapabilmek için can attığı bir yer avrupa.

Uçak bileti masraflarının çok gelmesi nedeniyle 2-3 gün araba sürüp kara yoluyla Türkiye ye gelenler var. Bu gün tek kişilik uçak bileti 500-600 euro 4 kişilik bir aile düşün 500*4=2000 euro sadece Türkiye ye gelmek için. Kişi başı bir haftalık otel ücreti de 200 desen çarp 4 le = 800 euro da öyle. Daha yemeye içmeye başlamadan 2 maaştan fazlasını gömdük. Gerisini sen hesapla.

Türkiye de bir ay güzel bir tatil yapabilmek için tüm sene zorlanarak ekonomi yapan insanlar var.

Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğu SOSYAL DEVLET sistemiyle işliyor. Çalışanlar, çalışmayanların maaşını ödüyor. Bu devletlerin ayakta durabilmelerinin en büyük nedeni halktan toplanan vergiler.

Çalışmayan/Çalışamayan kişilerin maaşlarını Çalışanlar öder.

Ev sahibi olursa ev vergisi, kirada oturursan kira vergisi.

Alış veriş yaparsın vergi, para kazanırsın vergi.

Yetmez her yıl sonu kazandıklarının için tekrar verginin vergisini ödersin.

Araba almak bedava ama binebilmek için arabanın parasından çok vergi ödersin.

Sağlık sigortası mecburi ve bu senin kazandığın maaş dan kesilir.

Yaşlılar için yine senin maaştan vergi kesilir.

Para biriktirirsin belli bir miktarı geçince birikimin olduğu içinde vergi verirsin.

Ha birde biraz paran varsa bankada istediğin an çekemezsin. önceden haber verip bankanın iznini alman gerek.

Tüm işlemler banka hesabın üzerinden yapılır sen bir şeyi ödemesen bile devlet faiziyle birlikte otomatik çeker.

Bir litre mazot ile 2 adet ekmeğe aynı parayı verirsin.

Kilise için vergi alan bölgeler var. Elin gavur papazının maaşını da sen verirsin.

Normal apartmanlarda oturmak için asgari ücretin yarısını bayılman gerek yoksa GÖÇMENLER için oluşturulmuş mahalle yada apartmanlar daha ucuza oturabilirsin.

Türkiye de kazıklıyorlar mı evet bir kısmı kazıklıyor olabilir fakat avrupada zaruri ihtiyaç haricindeki alışverişlerde Türkiye de kilere şükür edersin.


daha sayacak o kadar çok şey var ki mecalim yetmez.


Evet Avrupa da kazanıp tüm sene biriktirip Türkiye de yersen keyfini sürebilirsin. Ha birde kıllanıp gümrükte sorguya çekile bilirsin cebinde fazla euro ile Türkiye ye para kaçırmakla suçlarlar seni. Bir şey yapamazlar limiti geçmedikçe ama yinede değişik bakarlar.


Güzel yönleri de çok kötü yönleri de ama her halükarda o Türkiye özlemi hiç aklından çıkmaz.