Harika bir yazı buyurun. TÜRK LİRASI İLE KAZANIP DÖVİZ İLE TÜKETİM YAPILARAK NASIL GEÇİNİLİR?

Hocam bu ülkenin gelişmemesinde tabiki bizler büyük faktörü oynuyoruz. Ama dış güçlerin oyunları asla göz yumulcak derecede değil.
Biz arabada ürettik, uçakta ürettik.
Ne oldu bunlar ?
Her 10 senede darbe yedik.
Mühendislerimiz faili mechul cinayetlere kurban gitti.

Yani aslında biz zamanında yapıyorduk ama engelleri aşamadık. Şimdi engelleri aşmaya çalışıyoruz üretim az. Bizi üretmeye küstürmüşler sanki. Umudumuzu çalmışlar sanki.

Hep "el yapar" der olduk. Kendi yapabildiklerimizi, yaptıklarımızı görmedik.

İleride üreten bir Türkiye olmak azmi ve duası ile..

Tüketim toplumu olmamızın bir diğer nedeni de yabancı satıcının pazarlama taktiği ve bizim bu taktik karşısındaki aptallığımızdır.

Mesela maliyeti 50 kuruştan kalem üretiyorsunuz. Yabancı yatırımcı geliyor ve diyor ki kardeşim gel ben sana bunu 40 kuruştan satayım. Sen üretmekle falan uğraşma. Biz de buna cazip bir teklif olarak balıklama atlıyoruz.

Aradan 50 yıl geçiyor. Yabancı yatırımcı artık kendini öyle geliştirmiş ki, ürettiği malları yapmak mümkün değil. Biz ise 50 yıl önce üretimi bıraktığımız için 50 sene öncenin teknolojisiyle kalem üretemez hale geliyoruz.

Sonra ne mi oluyor?

Elimiz mahkum bir şekilde o kalemi o yabancıdan almaya mecbur hale geliyoruz.

Dipnot: kalem sadece örnekti, takılmayın.

Keles49 utanmıyor musunuz ?

Eğri oturup doğru konuşmak gerekli. Şu şakkadanak meselesi var, oradaki ekonomist olan Özgür Demirtaş'ın paylaşımlarını takip edin.

Ülkemizde en çok bulunan yerli sığırdır. İki ayaklı olanı tabi. Bunu sadece bir tarafa söylemiyorum, tüm siyasi partiler içerisinde var bunlar. Başındaki zat ne derse şakkadanak onaylıyorlar.

Dış güçler diyene "gülmek" en iyi tepki olur. Dış güçler yerine iç sığırlar var ülkemizde. 80 yılı geçtik hala "vatandaş" olmaktan uzak "kul" olmayı üzerinden atamamış kişiler yüzünden bir adım ilerleyemiyoruz, aksine her gün geriye gidiyoruz.

Ülkeden uzunca bir süre beklentim yok. O kadar çoklar ki, ne yapsak işe yaramıyor.

Daha geçen gün ilçemin merkezinde il meclis adayımız la konuşuyoruz. Kendisi ortaokul mezunu, dedim artık okumamış olanların siyaset yapmaması gerek. Bir başkasını gösterdi bildiğin köylü, MHP il meclis üyesi. 100 koyunu 40 dönüm dometes tarlası varmış. İkisi de aynı köylü farklı partiler. İlçede seviliyormuş. Dedim ki, demek işler böyle yürüyor. İş yapabilecek, üniversite mezunu kişileri seçmek yerine sevilen ama işe yaramayan insanları seçiyormuşuz.
Siyasetten o kadar sopudumki, öyle kişilerle aynı masada olduğum için kendimden utandım.
Bir ülkede çoban ile profesörün oyu aynı sayılıyordu satın gitsin. Batsın bu ülke. İçinde de boğulsunlar.

Neyse fazla uzattım. Amacım kimseyi aşağılamak değil, aşağılanmayı kabul etmiş olanlara seslenmek.
Benden daha düşük seviyedeki birinin beni yönetmesini kabul etmiyorum.