Türkiye’de en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, 2017’de bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 47,4’e yükseldi. TÜİK verilerine göre, nüfusun %14’ü “sürekli yoksulluk”, yüzde 28,8’si ise “ciddi maddi yoksunluk” içerisinde bulunuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı.
Hanehalkı kullanılabilir gelirinin, hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak hesaplanan eşdeğer hanehalkı büyüklüğüne bölünmesiyle elde edilen “eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine” göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, 2017’de bir önceki seneye kıyasla 0,2 puan artarak yüzde 47,4 ve en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun payı 0,1 puan artarak yüzde 6,3 oldu.
Toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin, en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı 7,7’den 7,5’e düştü.
“SÜREKLİ YOKSULLUK” ORANI % 14
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre, son yılda yoksul olan ve aynı zamanda önceki 3 yıldan en az 2’sinde yoksul olduğu belirlenen fertleri kapsayan ve 4 yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan “sürekli yoksulluk” oranı, 2016’da yüzde 14,6 iken geçen yıl yüzde 14 olarak hesaplandı.
YÜZDE 69 BORÇLU!
Nüfusun yüzde 69,2’si konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu, yüzde 60,8’i evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayamadığını ve yüzde 13,4’ü ise konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.
Finansal sıkıntıyla karşı karşıya kalan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, ödeme zorluğu, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek, evin ısınma ihtiyacı, çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon, otomobil sahipliği olarak belirlenen 9 maddeden en az 4’ünü karşılayamayanların durumunu ifade eden “ciddi maddi yoksunluk” oranı, geçen yıl yüzde 28,7 olarak tespit edildi. Bu oran 2016’da yüzde 32,9 düzeyindeydi.