Arkadaşlar, işsizlik konusundaki verilere pek güvenmeyin. TÜİK neredeyse yarı yarıya düşürüyor işsizlik oranlarını. Bir kısmı işsiz sayısını hesaplama yöntemini değiştirerek, bir kısmını da farklı yasal prosedürler uygulayarak.
Söz gelimi, şuan SGK teşviği var, mevcut çalışan kişi sayısına ek olarak işçi alan şirketler yeni aldığı işçinin SGK primini ödemiyor, devlet karşılıyor (6-12-18 ay şeklinde değişiyor teşvik süresi). Bu teşvik nedeniyle onbinlerce belki yüzbinlerce kişinin işe girişi yapılmıştır. Ancak, bu işe girişlerin büyük bir çoğunluğu naylon işe giriş. Fiilen çalışmayan pek çok kişi akrabalarının, aile dostlarının, arkadaşlarının şirketinden kendisini sigortalı gösteriyor, prim günü çoğalsın diye. "Nasılsa devlet ödüyor, ben de gider yazar kardan düşerim" diyerek pek çok işveren de bu teşviki suistimal ediyor. Zaten teşvik suistimal edilsin diye çıkmış gibi.
Diğer konularda ekonominin durumunu arkadaşlar yazmış. KOBİ'ler bitme noktasına geldi, herkes hazırdan yiyor, herkes bekliyor. 50 mükellefimiz vardı, 7-8 tanesi kapanıyor son aylarda. Kapanmayanlar da ya küçülmeye gidiyor, yada son demlerini yaşıyor. Yüksek faiz ile ekonomi kurtulmaz, tam tersi, ülkenin kaynakları sermayedarlar tarafından yağmalanır. Yüksek faiz çok parası olup da faize yatırabilen patronlara muazzam para kazandırır, bunların çoğu da yabancı sermayedir. Evine ekmek götüremeyen işsize, dar gelirli yurttaşa bi faydası yok.
"Siyasete girmek istemiyorum" diyen arkadaşlar, yeri geldiğinde esip gürleyen, yeri geldiğinde "siyasete girmem" diyen kişilerdir, dikkat edin. "Siyasi konulara girmek istemiyorum" diyen arkadaş yanlış anlamasın, hepimizin için geçerli bir sözü vardı Can babanın;
"ben siyasete girmem diyenler siyasetin kendilerine girdiğinin farkında değil"
Dediğim gibi, az önce yazan arkadaş kesinlikle üzerine alınmasın, çünkü o gayet siyasal biri, forumdan tanıyorum. Ben can babanın sözünü en genel anlamda bişeyler söyleyince "ben siyasete girmiyorum" diyen apolitik tipler için hatırlattım.